Değişim güzel şeydir; umut verir, geleceğe ışık olur.
İnsanoğlunun özel yaşamında, politik tutumunda, çalışma hayatında, fikirlerinde, yol haritasında yaşanır…
Sonuçta kimisi umut verir, kimisi de kırıcıdır…
Ülkemizin eşsiz cumhuriyetinin 100. yılında da, kurucu parti Cumhuriyet Halk Partisi de değişim mottosuyla genel başkanını değiştirdi önceki gün…
Fırtınalı geçen bir kurultaydı… Bazıları “tarihi” diyor.
Saatler süren, milleti uykusuz bırakan bir süreç sonucunda, Kemal Kılıçdaroğlu gitti, yıllarca onunla birlikte yürüyen Özgür Özel yeni genel başkan olarak seçildi…
Şimdi bu bir değişim mi?…
Benim için süreç “beklemede”, zaman her şeyin ilacıdır diyorum.
Önce CHP, CHP ile yüzleşmeli…
Gerçekler, fazla karanlıkta kalmayı sevmez çünkü, er geç ortaya çıkar.
***
Özgür Özel değerli bir isim kuşkusuz… Coşkulu bir karakter… Yıllarca Manisa’da, fikirlerini oluşturan CHP’de siyaset yaptı, bölgesinde önde gelen bir siyasetçi oldu.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oldu ama seçilemedi.
Yılmadı, daha çok çalıştı, entelektüel kimliğiyle öne çıktı. Etkili hitap gücüyle vatandaşları coşturdu, Manisa’da CHP’li sayısının artmasında ve son dönemde örneğin Akhisar’ın yeniden CHP’ye dönmesinde etkili oldu.
Soma’da 301 madencinın ölümüne yol açan maden kazasındaki hak arama savaşıyla adını duyurdu..
Bir ayağının da İzmir’de oluşu “Egeli siyasetçi” kimliğini güçlendirdi.
Yüreğinde CHP tutkusuyla yaşıyor biliyorum. Gerek özel yaşamıyla, gerekse siyasi çizgisinde CHP kültürünün izleri var.
Buna çok kez tanık oldum.
***
Manisalılar için söylenen bir söz vardır, “Söyleyecekleri sözü bekletmez, hesaplamaz, doğru bildikleri şeyi direk söylerler” denir.
Akhisarlı eşimden biliyorum, dobradırlar…
Özgür Özel de öyle… Siyasi yaşamımızı renklendirecek bir karakter olarak görüyorum onu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında hiç susturamayacağı, doğru bildiğinden şaşmayan bir rakip bulacak.
Peki değişim gerçekleşir mi, bak yine aynı soru?
Evet onu zaman gösterecek.
***
Özgür Özel’in önce kamuoyundaki, “Kemal beyin adamıydı” algısını eritmesi gerekiyor.
Sonra da partinin ilkelerini yeniden kurucu değerlere çekmesi…
Yerel örgütlerin parti içinde yeniden güçlenmesi…
CHP’liler önce bunu bekliyor.
Başarırsa, onu uzun soluklu bir başkanlık serüveni bekliyor diyebilirim.
Siyasi yaşamında dik dursun yeter…
Özgür Özel’i, sevgili hemşehrimi kutluyor ve bu kutsal yolculukta kendisine başarılar diliyorum. Bir Egeli gazeteci olarak onu yakından izleyeceğim…
***
Ancak ondan şimdiden bir talebim var, bu da bir İzmirli olarak…
Kendisi uzun yıllar İzmir’de yaşadı, eğitimini burada yaptı, Bornova Anadolu Liseli öncelikle, beni anlayacaktır.
İzmir, sen de çok iyi biliyorsun, 20 yıldır CHP’li olmakla övünüyor. Kimse, hiçbir parti İzmirliye boyun eğdiremedi.
Ege’nin incisi bu şehir, hiçbir nedenle oyunu satmadı, sürekli CHP’yi destekledi, bir kez olsun “kandırıkçılık” yapmadı. İhmal edildi ama küsmedi.
CHP’ye her aşamada, her zor gününde güç katan bu şehrin insanlarına, beklediği değeri ver. Önceki yönetimin yaptığı gibi, ithal adaylarla gücendirme…
Bu şehrin belediye başkanları CHP çizgisinden hiç sapmadı, “Altı Ok”un hakkını verdi.
***
Sözün özü; İzmir’i asla pazarlık konusu yapma.
Bunu şunun için söylüyorum; şimdi İYİ Parti seçeneği yeniden gelecektir önüne… Aylar önce İzmir’de tartışma yaratan, “CHP İstanbul ve Ankara’da seçimi kazanabilmek için İzmir’i İYİ Parti’ye verecek” dedikoduları yeniden dolaşmasın bu şehirde…
Bu şehrin çok iyi çalışan, yürekten CHP’li il ve ilçe başkanları, özverili, entelektüel belediye başkanları var.
Onları harcama hatasına düşme…
Oysa İYİ Parti, İzmir’de çok seviliyordu, hatta bu sevgi yüzde 20 oy oranına kadar çıkmıştı.
Ancak İYİ Parti lideri Meral Akşener, Altılı Masa’dan kalktığı anda bu saygı bitti, yani partinin yeniden toparlanması kısa sürede zor…
Bu yüzden pazarlık masasında gerçekçi olmanı öneririm.
Seçildikten sonra, “bana destek vermeyenleri de bana oy vermiş kabul ediyorum “ gibi kucaklayıcı sözün bir var, milat olmalı senin için…
Aksi durumda İzmir’i kaybedebileceğini unutma.
Hürol Dağdelen
hurol90@gmail.com