CHP’nin önümüzdeki dönem yol haritasına dair ilan edilen iki belge arasındaki ortak noktalar dikkat çekiyor… Özgür Özel’in kurultay öncesi açıkladığı ‘Tutum Belgesi’ ve Tunç Soyer’in son genel seçimin ardından paylaştığı ‘Yeni Siyaset Belgesi İzmir Duruşu’; siyasetin gücünü toplumun kalbinde hissettirmeyi amaçlaması bakımından ortak bir melodide buluşuyor.
Seçimler sonrasının iki belgesi de Türkiye’nin siyasi atmosferine yön vermek, toplumsal bir dönüşümü tetiklemek ve partilerini güçlendirmek için aynı frekansta…
Toplum Siyasetin Öznesi Olmalı
“Eğer bir parti-devlete karşı mücadele ediyorsanız veya bir parti sandıktan aldığı gücü istismar edip devleti ele geçiriyorsa, toplumun sahici özne olması ihtiyacı her zamankinden de yüksektir.” diyen Tunç Soyer, siyasetin toplumu iyileştirme sanatının, toplumla birlikte icra edilmesinin eşsiz bir değer kazandığını ifade ediyor.
Özgür Özel ise, “Biz halkı siyasetin öznesi yaparak siyasetin ağırlık merkezini değiştireceğiz. Bu yeni yaklaşımı tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz.” şeklinde seslenerek, siyasetin gücünün toplumun gücünden kaynaklandığına vurgu yapıyor.
Kutuplaşmanın Karşısında Durmak
Her iki lider de kutuplaşma ve ayrıştırıcı siyaset diline karşı çıkarak, toplumun sağduyusunu korumanın önemine dikkat çekiyor. Tunç Soyer, “Bizi kutuplaştıran ve ikiye bölen siyaset diline rağmen toplumumuz sağduyusunu korumayı başardı.” derken, Özgür Özel de “Tek adam rejiminin dayattığı ve beslendiği, toplumu ayrıştıran, farklılıklarından yararlanarak birbirinden uzaklaştıran ve kutuplaştıran siyaset anlayışını reddediyoruz.” ifadeleriyle birleştirici yaklaşımı vurguluyor.
Güçlü Bir Sosyal Demokrasi İçin Çağrı
Tunç Soyer, “Ne yazık ki, ittifakın selameti gerekçesiyle, sol-sosyal demokrat söylemlerden uzaklaşılmış olması; CHP’nin gerçekten ne söylediğinin de anlaşılmamasına ya da söylediklerinin kaybolup gitmesine yol açtı.” şeklinde partisinin ideolojik duruşuna vurgu yaparak, sosyal demokrasinin güçlü bir duruşa sahip olmasının önemine işaret ediyor.
Özgür Özel ise, “Güçlü bir sosyal demokrat siyasi duruşun sendikal hareketlere, güçlü sendikaların da sol siyasete yapacağı katkı bugün mahrum olduğumuz bir sinerjidir.” diyerek, sosyal demokrasinin sendikalarla birlikte güçlenmesini savunuyor.
Evrensel Değerler ve Ortak Gelecek
Her iki lider de siyasi söylemlerini evrensel değerlere dayandırarak, toplumu bir arada tutan ortak değerlere vurgu yapıyor. Tunç Soyer, “Oysaki bizim bu ülke için, bu dünya için söyleyecek çok sözümüz var. Bu sözler, her bir vatandaşımızın vicdanından süzülen doğrularımızdır.” derken, Özgür Özel de “Partimizin tarihsel mirasının verdiği gücün ve sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinin gösterdiği yönün bilincindeyiz.” ifadeleriyle ortak değerlerin önemine vurgu yapıyor.
Popülizm
Tunç Soyer, “Biliyoruz ki bütün rızalar, imkânsızlıklar, kabullenişler, otoriter ve popülist siyasi iklimin ürünüdür.” diyerek, toplumun içinde bulunduğu zorlukları ve siyasi iklimin etkilerini anlamak gerektiğini belirtiyor. Özgür Özel ise, “Siyasetsizliğin yaygınlaşmasıyla beraber popülist ve aşırı uç hareketlerin gençleri özel olarak hedeflediği, umutsuzluğun yayılmasından faydalandıkları görülmektedir.” ifadeleriyle, siyasetin gençleri umutsuzluğa itmemesi için sorumluluk taşıdığını belirtiyor.
Uluslararası İlişkiler ve Yeşil Dönüşüm
Tunç Soyer, “Avrupa Birliği tam üyeliği müzakere sürecine kararlılıkla devam edilmelidir.” diyerek, Türkiye’nin Avrupa ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Özgür Özel ise, “İhracatımızın yarıya yakınını Avrupa Birliği’ne yapan bir ülke olarak, AB’nin ortaya koyduğu ‘yeşil mutabakat’ ve ‘Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ ile sanayicilerimizin zarar görmemesi adına üretimde yeşil dönüşüm güçlü şekilde desteklenmelidir.” ifadeleriyle ekonomik ve çevresel konularda sorumlu bir politika izlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Dijitalleşme ve Stratejik Planlama
Tunç Soyer, “Veri yönetimi, dijitalleşme ve stratejik planlama ülkenin temel önceliklerinden biri olmalıdır.” diyerek, teknolojik gelişmelere adapte olmanın önemine vurgu yapıyor. Özgür Özel ise, “Bu amaçla; dijital bir çağda olduğumuzun ve insanların bulundukları coğrafi mekânın dışında ilişkilere sahip olduklarını göz önüne alarak, mekândan bağımsız dijital örgütlenme alanları tanımlanmalıdır.” ifadeleriyle dijitalleşmenin demokratikleşme ve örgütlenmeye nasıl katkı sağlayabileceğine dikkat çekiyor.
Örgütlenme ve Özeleştiri
Tunç Soyer, “Dünyanın ve ülkenin yaşadığı değişime ayak uydurabilecek dinamizmi ve esnekliği partiye kazandıracak yeni bir örgütlenme anlayışına ihtiyacımız var.”, “CHP’nin altı okundan biri devrimciliktir ve ateşi hiç sönmez. Bu çerçevede beklenir ki geniş kapsamlı bir ‘Özeleştiri Buluşması’ yapılsın. Eksikler, yanlışlar ve yapılması gerekenler tespit edilerek bir takvime işlensin” diyerek, siyasi örgütlenmenin değişen dünyaya adapte olması gerektiğine vurgu yapıyor.Özgür Özel ise, “Sorunu doğru tespit etmez, sağlam bir özeleştiri yapmaz ve yaşananlardan ders aldığımıza insanları ikna etmezsek, Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere tüm siyasi muhalefet, seçmenin gözünde önemsizleşecektir.” ifadeleriyle özeleştirinin ve sorun tespitin önemine dikkat çekiyor.
Demokratik Tüzük ve Program
Tunç Soyer, “CHP, Cumhuriyetin ikinci yüzyıla yakışan demokratik bir parti tüzüğü yenilenmesini derhal yapmalıdır.” diyerek, partinin iç yapısının güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Özgür Özel ise, “Parti tabanını da sürece dahil edecek bir Program Kurultayı ve Tüzük Kurultayı ivedilikle toplanacaktır.” ifadeleriyle parti içi demokrasiyi güçlendirmenin ve üye katılımını artırmanın gerekliliğini belirtiyor.
Yerel Yönetimler ve Aktif Üyelik
Her iki lider de yerel yönetimlerin güçlenmesi ve nitelikli kadroların yetişmesi için çağrıda bulunuyor. Tunç Soyer, “Her kademede yerel yönetim yönetici adayları için bir havuz oluşturularak en az beş yıl öncesinden bu görevlere, her seviyede eğitilerek hazırlanmalıdır.” ifadeleriyle, yerel yönetimlere profesyonel ve yetkin kişilerin seçilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Özgür Özel ise, “Aktif üyeliğin, kişisel inisiyatife bırakılmayan, ölçütleri (eğitim, aidat, katılım, sandık görevi) net olarak tanımlanmış bir yapı haline getirilmesi zorunludur.” ifadeleriyle parti üyelerinin daha aktif ve belirli ölçütlere dayalı bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu tematik çağrılar, Tunç Soyer ve Özgür Özel’in, siyasetin toplumla bütünleşmesi, kutuplaşmaya karşı durulması, sosyal demokrat değerlere sahip çıkılması, uluslararası ilişkilerde etkin olunması, teknolojik gelişmelere ayak uydurulması, özeleştiriye önem verilmesi, demokratik tüzük ve programın güçlendirilmesi, yerel yönetimlerin nitelikli kadrolarla yönetilmesi ve parti içi katılımın artırılması gibi önemli konulardaki ortak vizyonlarını yansıtıyor. Bu vizyon, Türkiye’nin geleceğine dair olumlu bir bakış sunarak, toplumun bir araya gelmesi ve ortak bir gelecek inşa etme çabasını yansıtıyor.