Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile imzaladığı gizli protokolü kamuoyuyla paylaştı
14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından ittifak arayışını genişleten CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı görüşmelerin ardından desteğine karşılık Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile bir protokol imzalamıştı.
Seçim sürecinde çok tartışılan ve gizli tutulan o protokol bugün Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
Zafer Partisi’ne tahsis edilen makamlar ve bağlıları konusundaki atamalarda Özdağ ile birlikte karar alınacağı konusunda mutabakata varıldığı görülen mutabakatın “Hükümetin Oluşturulması ve Görev Bölümü” başlıklı kısımda; İçişleri Bakanlığı ve iki bakanlığın daha Zafer Partisi’ne verilmesi, güvenlik, adalet ve ekonomi bürokrasisi öncelikli olmak üzere bazı bakan yardımcılıklarının Zafer Partisi’ne tahsis edilmesi konusunda anlaşıldığı görüldü.
Ümit Özdağ Kılıçdaroğlu ile görüşmesi sonrasında yaptığı bir açıklamada, “Bakanlık meselesi hükümet kurulmadan konuşulacak bir mesele değil. Ben ve partim bunu ister ama bu ayın 28’inden sonra Cumhurbaşkanı olacak Kııçdaroğlu’nun yetkisi dahilinde diğer paydaşlarıyla konuşacağı konudur” demişti.
“14 MAYIS ÖNCESİ GÖRÜŞMEYİ REDDETTİZ, CEVAP BİLE VERMEDİNİZ”
Ümit Özdağ Sosyal medya hesabından söz konusu protokolü şu sözlerle paylaştı:
Aşağıda üzerinde çok konuşulan ancak ilk kez yayınlanan Zafer Partisi-CHP Protokolünün tamamının fotoğrafını göreceksiniz.
Bu protokolü eleştiren 6’lı masa birleşenlerine ve CHP içinden protokole karşı çıkanlara cevap veriyorum. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin 1. Turunu hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybettiniz. 14 Mayıs seçimleri öncesinde Zafer Partisi ile her türlü görüşmeyi reddetmiştiniz.
Ocak 2023’de TBMM’de yaptığım Basın toplantısında; 1)Saray artıkları ve FETÖ’cüleri uzaklaştırmayı, 2) Terörle mücadele etmeyi, 3)13 milyon sığınmacı ve kaçağı geri yollamayı kabul etmeniz durumunda Zafer Partisi’nin Kılıçdaroğlu’na milletvekilliği ve benzeri hiçbir makam ve mevki istemeden DESTEK olma önerisine cevap bile vermediniz.
“ÜÇ BAKANLIK İSTEDİK KABUL ETTİNİZ”
14 Mayıs’ta seçimlerini millet ittifakı olarak kaybettikten sonra ancak 20 Mayıs’ta Zafer Partisi’ni DESTEK için aradınız, 2. Tur için destek istediniz.
Biz Ocak 2023’de TBMM’de açıkladığımız destek şartlarını tekrarladık, Kabul ettiniz. Ancak bu şartların kabulü yeterli değildi.
İttifak yaptığınız partiler ve onların birçok platformlardaki söylemleri, politik duruşları ve benzeri sebepler ile kaybettiğiniz ilk turda size oy vermeyen , endişe duyan veya sandığa gitmeyi düşünmeyen seçmenleri motive edecek, bu endişeleri giderecek, oy vermeye yönetecek politikalar ve söylemler gerekiyordu.
Bu seçmen kesimi Zafer Partisini, Atatürk’e, kuruluş ilkelerine ve sığınmacıların ülkelerine dönüş politikası vaatlerinin hayata geçirilmesinin bir anlamda TEMİNATI olarak gördüğü için ve elbette bu kesimlere olan sorumluluğumuz gereği Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması şartı ile İçişleri, Kültür ve Turizm ve Milli Eğitim Bakanlıklarını kapsayan 3 bakanlık istedik, Kabul ettiniz.
“KISA SÜREDE VERDİĞİMİZ DESTEĞİN SONUCU ORTADADIR”
Ne yazık ki, muhalefet için en uygun sayılabilecek bir konjonktürde sonuç itibariyle size ilk turda seçim kaybettiren 6’lı masa üyesi İYİ Parti dahil 5 partiye 41 milletvekilliği, cumhurbaşkanlığının kazanılması durumunda 5 Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlıklar verileceği taahhütlerini unutmuş görünenler seçimin kazanılması durumunda Zafer Partisi’ne 3 bakanlık verilmesini ağır şekilde eleştirmişlerdir.
Bu çok kısa sürede verdiğimiz destek ve çalışmalar sayesinde yaratılan yeni rüzgâr ile oylar artmış, küskün ve kızgın büyük bir seçmen gurubu her şeye rağmen sandığa gitmiştir. Sonuç ortadadır.
“CHP YENİ BİR BAŞARISIZLIĞA DOĞRU YELKEN AÇMAKTADIR”
Zafer Partisi’ne yönelik saldırıların ASIL nedeninin partimizin bu protokol ile Atatürk’ün kurucu değerlerini güvence altına almak istemesi, terörle mücadeleye yeni bir atılım getirecek olması, milli, üniter ve laik devlet esaslarını vurgulanması ve 13 milyon işgalcinin vatanlarına dönmesi projesidir.
Bu projenin kabulünden HDP seçmeninin rahatsız olduğu iddiası maalesef CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel tarafından ifade edilmiş, kongre sürecinde de siyaseten insafsızca istismar edilen bu açıklamalarını Türkiye’nin bir bölümü üzerinde Kürdistan kurmaya hedefleyenlerin elini öperek taçlandırmıştır.
Öyle gözüküyor ki CHP liderliği geçmiş hatalardan ders çıkarmak yerine yeni vahim hatalar ile yeni bir başarısızlığa doğru yelken açmaktadır. Bir CHP milletvekilinin “Atatürkçülüğü ve laikliği Zafer Partisine kaptırdık” diyerek itiraf ermek zorunda kaldığı gibi artık Atatürk’ün partisi Zafer Partisi’dir ve Türk milliyetçiliği Zafer Partisi’nde temsil edilmektedir.
“TEK ÇÖZÜM ZAFER PARTİSİ”
Altını çizerek vurguluyoruz, Türk milletini cepheleştiren, bölücülere taviz veren CHP ve AKP politikaları artık Türk siyasetinde Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinden, büyük Atatürk’ten, sığınmacıların vatanlarına dönmesinden taviz vermeyen Zafer Partisi olduğu gerçeği ile her platformda karşı karşıya kalacaktır…
Halkın nabzını tutamayan, tarihin ve ülke jeopolitiğinin dayattığı gerçeklikleri analiz kabiliyeti ve vizyonu olmayan kadrolar Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ağır sorunları çözemezler. Tek çözüm Zafer Partisi.
İŞTE O PROTOKOL
CHP lideri Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi lideri Özdağ’ın imzalarının bulunduğu protokolde ise şu maddeler yer alıyor:
Kapsam: Bu protokol, Zafer Partisi ile Millet İttifakı Bileşenleri arasında, Cumhurbaşkanlığı İkinci tur seçiminde ve sonraki süreçte yapılacak iş birliği esaslarını kapsamaktadır. Amaç: 21 yıllık AKP hükümetlerinin yarattığı sosyal yıkım, yolsuzluk, yoksulluk, devlet krizi, sığınmacı sorunu, rant-borç-talan ekonomisi ve neden olduğu ağır ekonomi sorunları ve toplumun siyasi kutuplara bölünmesine karşı devletin yeniden düzenlenmesi; milli birlik ve beraberliğin sağlanması, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar ve ağır ekonomi sorunlarının çözümü, Türkiye için ağır bir güvenlik ve demografi sorunu oluşturan sığınmacı ve kaçakların gönderilmesi için ortak çalışma ve iş birliği detaylarının tespit edilmesidir.
Temel İlkeler
1-Anayasamızın ilk 4 maddesi ve 66. madde de yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.
2-1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir. Bu değerlere bağlı kalınacaktır.
3- Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir.
4. Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir. Terörle müzakere değil, mücadele edilecektir. Türkiye’nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir.
5- Devletin bütün birimlerinde yapılacak görevlendirmelerde sadakat değil, liyakatin esas alınması sağlanacaktır.
6-Bütün yolsuzluklar ile hukuk çerçevesinde çok etkin bir şekilde mücadele edilecektir.
7- Devletin vatandaşına karşı şeffaf olunması ve açık davranması konularında tam mutabakata varılmıştır
Hükümetin Oluşturulması ve Görev Bölümü
AKP hükümeti döneminde tamamen tahrip edilen devlet düzen ve kurumlarının, yeniden düzenlenmesinde aşağıdaki görev bölümü kapsamında işbirliği yapılacaktır.
Bu kapsamda; 1. İçişleri Bakanlığı ve iki Bakanlık olmak üzere toplam üç Bakanlık,
2. Güvenlik, Adalet ve Ekonomi bürokrasisi öncelikli olmak üzere, görüş birliği sağlanan Bakan Yardımcılıkları (Müsteşarlıklar) Zafer Partisine tahsis edilecektir.
3. Zafer Partisine tahsis edilen makamlar ve bağlıları konusundaki atamalarda Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ ile birlikte karar alınacaktır.
4. Zafer Partisince deruhte edilen Bakanlıkların teşkilat yapıları, görevlendirme esasları 14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce olduğu gibi değiştirilmeden devam ettirilecektir.
İş bu protokol dört ana başlık ve iki sayfadan oluşmaktadır. İki nüsha olarak düzenlenmiş ve her sayfası ıslak imzalı olarak onaylanmıştır.
(Sözcü)