1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret, 2.324,70 TL olarak belirlendi. Yıllık gerçek enflasyon % 25, pazar enflasyonu %40, asgari ücretliye zam ise sadece %15 oldu. Konuyla ilgili tepkilerini dile getiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, 10 milyon asgari ücretli işçi ve aileleriyle birlikte 50 milyona yakın yurttaşın sefalet ücretiyle bir sefalet ortamında 2020 yılında da yaşamaya devam edeceğini belirtti.
Asgari ücretlilerin hepsinin bekarmış gibi tek başına baz alınmaması, ILO Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 4 kişilik ailenin baz alınması gerektiğini vurguladığını söyleyen Beko, “Asgari ücretli çalışan bir işçi kardeşimiz; evi kiraysa 1250 lira kira vermektedir, eğer 4 kişilik bir ailesi varsa sabah 5 simit, çay ve evine ayda 200 liralık peynir alırsa 2450 lira yapıyor. Demek ki asgari ücretli çalışan işçi kardeşlerimiz bundan sonra elektrik parası veremeyecek, su parası veremeyecektir, doğalgazı ödeyemeyecek, ulaşım bedelini maalesef ödeyemeyecek, eğitim konusunda çocuklarına maaşından bütçe ayıramayacaktır. Asgari ücretle çalışan işçiler çocuklarıyla veya ailesiyle tiyatroya ve sinemaya gidemeyecektir, ayda en azından bir kere kitap alıp ailesi ve çocuklarıyla birlikte okuyamayacaktır. Birinci derece yakın akrabalarının düğününe gidip, bir takı bile takamayacak ve ısınmak için kışın birinci derece yakınlarıyla aynı evi paylaşacak” dedi.
KARAR VERENLERİN VİCDANLARI YOK!
Asgari ücretlilerden alınan vergilere de dikkat çeken CHP’li Beko, “Asgari ücretli çalışan işçi kardeşlerimiz 2019 yılında 30 milyara yakın vergi verdiler, işverenlerden 176 milyar vergi muafiyeti uyguladılar. Demek ki asgari ücretli çalışan işçi kardeşlerimiz vergi vermeye devam edecekler ve başından beri söylediğimiz ‘sakın asgari ücretlilerde işçi memur ayrımı yapmayın!’ yine havada kalacak. Bundan sonra da işçilere ayrı memurlara ayrı asgari ücret uygulaması devam edecektir. Sarayın giderlerine baktığımızda bugüne kadar sarayın 1 dakikalık gideri 2020 TL’ydi. Bu ücreti asgari ücretle çalışan işçi kardeşlerimiz 1 ayda ancak alabiliyorlardı. Bu aynen bu şekilde devam edecek ve asgari ücretli bir işçinin almış olduğu maaşın 30 katı fazlasını cumhurbaşkanımız almaya devam edecektir. Ben kesinlikle bu asgari ücret konusunda karar verenlerin vicdanı olmadığını buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
KIŞI YİNE BATTANİYE ALTINDA GEÇİRECEKLER
Asgari ücretli milyonların Türkiye’nin gerçek ekonomik durumunu ortaya çıkardığını kaydeden CHP’li Beko, şunları dile getirdi: “2018 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre Türkiye’de 53 milyon yurttaşımız konut masraflarını, 48 milyon yurttaşımız borcunu ödemekte maalesef zorlanmaya devam edecek. 47 milyon vatandaşımız evden uzakta bir haftalık masraflarını karşılayamıyordu, 2020 yılında da kesinlikle karşılayamayacak. 26 milyon yurttaşımız 2 güne bir sofrasına bir kap et yemeği bugüne kadar koyamamıştır. 2020 yılında asgari ücretli çalışan aileler yine sofralarında et göremez olacaklardır. 15 milyon vatandaşımız soğuk kış günlerinde evini ısıtmak için battaniye altında bugüne kadar ısınıyorlardı demek ki bundan sonra da bu şekilde devam edeceklerdir. Asgari ücretle çalışan bu işçi kardeşlerimiz açlık sınırı altında yaşıyorlarsa bu koşullarda ne kadar yaşayabileceklerdir, 65 yaşında emekli olmalarına kesinlikle imkan yoktur.”
KANAL İSTANBUL’A 75 MİLYAR DOLAR, İŞÇİYE SEFALET ÜCRETİ
Kanal İstanbul projesinin bütçesine de dikkat çeken ve karşılaştırma yaparak AKP iktidarını eleştiren CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Avrupa’da asgari ücretle çalışanların oranına baktığımızda; Belçika’da % 0.4, İspanya’da % 0.1 Hollanda’da % 0.3 , İngiltere’de % 0.5, Yunanistan’da % 0.7, Fransa’da % 0.8, Bulgaristan’da % 8.8, Polonya’da % 11.7, Romanya’da % 15.7, Slovenya’da % 19.1, Türkiye’de ise %43. Yani ülkenin yarısından fazlası asgari ücretle geçiniyor. Eğer asgari ücret açlık sınırı altında kalıyorsa –ki maalesef kalıyor- Türkiye’nin yarısından fazlasının açlık sınırı altında yaşıyor. Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütçe görüşmelerinde gördüğümüz kadarıyla bir trilyonluk bütçeden en büyük aslan payını maalesef 15 milyarla saray almıştır ve ucube bir proje vardır Kanal İstanbul projesi. Kanal İstanbul’a 75 milyar dolar ayıran bir hükümet maalesef ki 2020 yılında asgari ücretle çalışan işçileri sefalet ücretine ve sefalet içerisinde bir yaşama mahkum etmiştir” şeklinde açıklamalarda bulundu.