10 Aralık Pazar günü İZ-AFED , ÇEDAK, DAĞCI A.K.D ekiplerinin katılımıyla yapılan doğa yürüyüşü ile başlayan etkinliklerin 2. gününde 11 Aralık Dünya Dağlar Günü toplantısı, pek çok bilim insanı ve aktivistin katılımıyla İzmir Alsancak Havagazı Fabrikası toplantı salonunda yapıldı.
5 Kilometrelik kısa bir parkurda yapılan farkındalık amaçlı doğa yürüyüşünü organize eden İZ-AFED Derneği Başkanı ve ÇEDAK Başkan Yardımcısı Servet Ertaş; “10 Aralıkta muhteşem keyifli bir yürüyüş ile dağ, deniz, orman ve baraj manzaraları ile çevrili bir lokasyonda yürümenin keyfini çıkardık. Bundan sonra da çevre, iklim ve ekolojik konularla ilgili farkındalık amaçlı yürüyüşlerimize devam edeceğiz. Etkinliklerimize tüm doğa severleri bekleriz.” dedi.
11 Aralık Dünya Dağlar Günü toplantısı, pek çok bilim insanı ve aktivistin katılımıyla İzmir Alsancak Havagazı Fabrikasında yapıldı. HİASD Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu’nun moderatör olarak görev aldıkları toplantının açılış konuşmasını yapan Dağlık Alanların Sürdürülebilirliği ve Yönetişimi Derneği Başkanı Prof. Dr. Zerrin Toprak Karaman, konuşmasında şu bilgileri paylaştı.
TÜRKİYE BİR DAĞLIK ALAN ÜLKESİDİR
Türkiye bir dağlık alan ülkesidir. Toplam 782.219,7269 km2 alanında Dağlık alanları 583.770,9139 km2 başka bir ifadeyle %74,63’ü dağlık alandır. • Ülkemiz topraklarının %50’sinin 1000 metre, • 2/3’ü ise 500 metrenin üzerinde ve • ortalama yükseltisinin ise 1141 metre ile Asya Kıtasından fazla olduğunu çalışmalar ortaya koymuştur. Dağlar, Dünya kara yüzeyinin yüzde 27’sini kaplamaktadır. Dünyadaki 34 biyolojik çeşitlilik öne çıkan alanlardan 25’ine ev sahipliği yapmakta ve insanlığın yarısı için önemli su kaynakları olarak hizmet etmektedir. Ancak iklim değişikliğinden ve sürdürülememesi gereken bazı insan faaliyetlerinden kaynaklanan artan riskler dağları, insanları ve toplamda gezegeni tehdit etmektedir.
Dağlık alanlarda, doğal kaynakların sürdürülebilirliği ile bağlantılı görülen, beşeri ve toplumsal sermayenin gelişimini sağlamada, kamu yönetimlerinin hassasiyet göstermelerini teşvik amacıyla da, Birleşmiş Milletler Teşkilatı 2003 yılını resmi olarak “Uluslararası Dağlar Yılı” olarak ilan etmiştir. Bu şekilde dağlık alanların önemine dünyanın ilgisi çekilmiştir. Mamafih dağlara Türkiye’nin ilgisi idari olarak çekilememiştir.
Dağ yönetiminin, orman yönetiminden ayrı tutulması ve seçilmiş özellikli dağlar için, özel bir yönetim birimine dönüştürülmesi gerekliliktir. Nitekim uluslararası çalışmalarda da dağlık bölgeler konusu insan hakları ve yüksek çevre kalitesini sağlama ortaklığında yer almaktadır. Dağlarımız maden ve doğa zenginliğine sahiptir. Kamu politikalarında dağlarımızın görünür hale getirilmesi önemlidir. 6360 sayılı kanunla ortaya çıkan il bütünlüğü modelini fırsata dönüştürmek ve Dağlık Alanlar Belediyeler Birliği gibi yapısallıkları kurmak önem taşımaktadır. 11 Aralık Dünya Dağlar Gününün takvimlere işlenmesini son on yıldır bekliyoruz.