AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, 2019 yılını değerlendirdiği bir basın toplantısı düzenledi. AK Parti İzmir İl Başkanlığı binası toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Sürekli, 2020 yılı için de planladıklarını projelerini anlattı. Sürekli sözlerini 2020 yılının tüm vatandaşlara, Türkiye’ye ve İzmir’e hayırla getirmesini dileyerek başladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, göreve geldiğinden beri 9 ay geçtiğini belirten Sürekli, ”İzmir 9 ayda 9 doğurdu, doğan da sağlıklı değil. Bu tablo Seferihisar tecrübesinden belliydi. İzmir için 2020’nin nasıl geçeceği de 2019’dan belli. 2019 İzmir için dertlerin yılı oldu. Üzülerek söylemeliyim ki susuzluktan, su baskınlarına ve ulaşım hezimetine kadar pek çok sıkıntı yaşadık. Onlar salon toplantılarından toz pembe tablolar çizerken, sokak ve belediye kan ağladı” dedi.
Konak’ta yapılması planlanan ve daha sonra iptal olan gökdelenle ilgili konuşan Sürekli, “Konak’ta hukuki süreçlerin sonunda inşaatına başlanmak üzere olan gökdelene tüm sivil toplum kuruluşları ve CHP’li Konak Belediyesi de karşı çıktı. Konak Belediye Başkanı ‘hayır’ derken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı yapılmasını destekledi. Sonra 180 derece döndü ve hayırcılar kervanına katıldı. Sudan işlerle uğraşırken suyumuzdan olduk. Faytonla uğraşırken zam yağmuruna tutulduk. Sıkışınca çareyi topu bize atmakta buluyorlar” şeklinde konuştu.
“Demek ki yerinde muhalefetin etkisi oluyor”
Sürekli, İzmir Büyükşehir Belediyesinin temizlik seferberliği projesini eleştirerek, “Millet alt yapı ve kentsel dönüşüm gibi ciddi kalıcı işler beklerken biz temizlikte imece öneriyoruz. Körfezin kokusuyla yaşamaya alıştırılıyoruz. Koku konusunda ben nazik ve hassas davranıyorum. İzmir’in koku problemi var ve bu konuda hiçbir mesafe kaydedilemedi. Su ve ulaşımda halkçıyız dediler, çok geçmeden zamları halkın kucağına bıraktılar. Susuz kalma problemi her metropolde rastlanan bir durum olabilir. Bunların olmaması için Büyükşehir Belediyesi ne yapıyor onlara bakmak lazım. Alternatif bir isale hattınız var mı? Büyük bir arıza olduğu zaman ne yapacaksınız? İZSU bütçesinin yüzde 60’ını yatırıma ayırması lazım ama yüzde 40’ını ayırıyor. Buradan görüyoruz ki İZSU alt yapı hizmetleri konusunda gerekli yatırımları yapmıyor. 5 günlük bir su kesintisi gündeme geldi. Bizler çok sert tepki verdik. Sonra 3 günde su problemini çözdüler. Demek ki yerinde muhalefetin etkisi oluyor” ifadelerini kullandı.
İzmir’de ulaşıma yapılan zam
İzmir’de ulaşıma yüzde yüzde 18,6 zam yapıldığını belirten Sürekli, ”En büyük zam oranı ise emekliyi vurdu. 60 yaş üstüne yüzde 66 zam, onlar arkadan kalan yılı halkçıyız deyip halka bedel ödeterek geçirirken 2020’nin halk açısından nasıl geçeceği ortada. Sorumlusu oldukları 3 temel hizmeti veremeyen, veremedikleri gibi vatandaşın cebine yüklenen bir belediyecilikle karşı karşıyayız. Daha ilk aylardan başlayarak İzmir’in mallarını satma, kredi çekme peşine düştünüz. Kaynak oluşturmanın başka yolu yok mu? Bu satışlardan ve kredilerden gelen para nerede harcanıyor? Bildiğimiz şu ki çok yakında alacaklılar büyükşehir belediyesinin kapısına dayanacak. Bu yıl 202 taşınmaz satıldı. Gelir getirici arsalar satılıyor, önümüzdeki yıl 500 milyon liralık satış ön görülüyor. Geçmişe baktığımızda satışların yıllık ortalaması 100 milyon lira. Allah muhafaza Konak Saat Kulesini koruma altına almak lazım, orası da satılmasın. Çünkü İstanbul’daki İzmir Büyükşehir Belediyesinin taşınmazı için satış kararı aldılar. Allah’tan daha satmadılar, biz grup olarak ret oyu verdik. Yurt dışında ofisler açarken İstanbul gibi büyük bir metropolde hazır taşınmazınız varken orayı da değerlendirin diyoruz” dedi.
“Özgürlük, toplumun birliğini ve dirliğini tehdit etmemelidir”
İzmir Büyükşehir Belediyesinin yürüttüğü Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kampanyasına da eleştiri de bulunan Sürekli, “Kadın-Erkek Komisyonunun adını değiştirip Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu kurdular. Daha da ileri gidip logosunu toplum değerleriyle genel ahlak ve aile birliği anlayışıyla bağdaşmayan aykırı bir hareketin logosuna benzettiler. Bizde tepki olarak komisyon üyelerimizin istifasını kararlaştırdık. Bu uygulamaları başta İzmir olmak üzere Türkiye için çok tehlikeli buluyoruz. Bu özgürlük değildir. Ulu Önder Atatürk’ü dalga geçer gibi resmedilmesine sanat dediler, özgürlük dediler. Özgürlük, toplumun birliğini ve dirliğini tehdit etmemelidir” şeklinde konuştu.
“Taleplerini iletiyorlar, takip etmiyorlar”
Sürekli, yapılacak projelerde İzmir Büyükşehir Belediyesinin önlerinin kesildiği iddiasına şöyle yanıt verdi:
“Diyorlar ki önümüzü kapatıyorlar. Oysa yollarını, köprülerini, tünellerini yapıyoruz. Bize iletilen taleplerini dikkate alıyoruz ve gereğini yapıyoruz. Konak Tünelini ve çevre yolunu yaptık ve kendilerine devrettik. Buca Metrosu dediler, anında Cumhurbaşkanımız gereğini yaptı ve onayladı. Diğer taleplerini de iletiyorlar takip etmiyorlar. ‘Ben Ankara’ya talebi ilettim, zaten işi yapmak istemiyorum’ diyorsan takip etmezsin, ondan sonra da önümüzü tıkıyorlar dersin. Bunu mazeret üretmek için kullanıyorlar, samimi değiller.”
Siyasi partileri il başkanları İzmir için bir araya gelecek
2020 yılında yeni bir uygulama başlatacaklarını belirten Sürekli, “İzmir Buluşmaları adında bir etkinlik yaparak İzmir’deki Sivil Toplum Kuruluşları, bürokratlar, odalar, siyasiler ve spor kulüpleriyle bir araya gelip İzmir’le ilgili istişare edeceğiz. Bu uygulamanın ilkini 2020’nin ilk haftasında gerçekleştireceğiz. Bu kapsamda İzmir’deki siyasi partilerin il başkanlarıyla da bir araya geleceğiz. CHP İl Başkanı Deniz Yücel’le görüştüm, kendisi olumlu yaklaşıyor. İl başkanları olarak bir araya gelip İzmir’le ilgili toplantı yapacağız. İzmir’in geleceğini konuşacağız. İzmir’in genelde ve yerelde daha iyi yönetilmesi için neler yapılması gerektiğini orada tartışacağız. MHP İl Başkanı Veysel Şahin ile de görüştüm. En yakın zamanda buluşmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
İzmir’de Kanal İstanbul projesi için oy toplanması
Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir’de Kanal İstanbul projesine karşı oy toplamasını değerlendiren Sürekli sözlerine şu ifadelerle söz verdi:
“Bu anayasal bir haktır ancak İzmir’in onlarca sorunu varken Kanal İstanbul projesine yönelinmesini gündem değiştirme ve reklam amaçlı olduğunu düşünüyorum. Biz Kanal İstanbul’u muhteşem proje olarak görüyoruz, Buna karşı çıkılmasını da anlamakta zorlanıyoruz. İlerleyen günlerde konu tartışıldıkça milletimiz daha iyi anlayacaktır.”