Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Buğra Gökce ile ilgili soruşturmalar konusunda önemli açıklamalar yaptı
İzmir Büyükşehir Belediyesinde 3 dönem Başkanlık görevinde bulunan Aziz Kocaoğlu Ege’de Son Söz Televizyonu’nda katıldığı programda önemli açıklamalar yaptı. Kocaoğlu’nun, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökçe’ye ilgili soruşturmalar konusunda, “Bürokratı suçlamak ne kadar doğru? Geminin kaptanı Büyükşehir Belediye Başkanıdır” ifadeleri dikkat çekti.
Kocaoğlu, “Mavişehir’deki Opera Binası ihalesindeki işlerin ayrılmaması gerekiyordu. İhalenin ayrılmasını kim yaptı? Onu bilmem lazım. Opera binasının en önemli unsuru sahne ve akustiktir. İhaleye giren firmanın bu konuda dünyada deneyim kazanmış bir firma ile konsorsiyum kurmasını şart koştuk. O dönemde Avusturya firmasıyla girildi. Sonra o firmanın ihaleden çekilmesine izin verildiğini kamuoyundan duydum. Orada kim bunun sorumlusu bilmiyorum. Ama şunu biliyorum. Ben, 130 kişi yargılanırken 75 sayfa savunmamı yaptım. Yargılanan arkadaşlara baktım. Mahkeme başkanına baktım. ‘Benim savunmasını yaptığım konular benim kararımla olmuştur. Bu arkadaşların hiçbir suçu yoktur. Onları serbest bırakın. Beni tutuklayın’ dedim. Bu iddianamemin tüm yükünü çekmekle mükellefim. Opera binası ve diğer konularda da bürokratı suçlama ne kadar doğru? Geminin kaptanı Büyükşehir Belediye Başkanıdır. Ben tutuklanmadım ama kadroma sahip çıktım. Birlikte çalıştığın arkadaşlarına ailenden daha fazla sahip çıkmanız lazım. Benim hayat felsefelim kader birliği yaptığım adama sahip çıkmaktır.”
GÖKCE’NİN YANINDAKİLERİN BENİLME İLGİSİ YOK
Buğra Gökçe’nin yanında kendi dönemindeki bazı bürokratların bulunmasına da değinen Gökce şöyle konuştu: “Buğra Gökçenin yanındakilerin hiçbir ilgisi yok. O zaman görev yaptık. Herkes kendi yoluna gitti. Benim bürokrat arkadaşlarla ilgim yok. Azizci falan yok. Ben görev yaptım. Görevdeyken de yoktu. Bıraktığım zaman da yoktu. Belediyenin bıraktığı arkadaşlar vardı. Arkadaşlar kendi tercihleriyle. Benim dahlim yok. Benim tespitim yok. Bu kentin kaderiyle kendi kaderini birleştirmiş insan istiyorum. Bunlar benim kendi görüşüm. Olgun Atila’nın bir yerlerine gelmesinde karınca kararınca katkıda bulundum. Ama sonra 5 yıldır siyasi bir görüşmem de olmadı. Siyasi değerlendirmem bile olmadı. Gerçekten bu işi bıraktıysan kendin de sahneden yavaş yavaş çekilmem gerekir.”
BEN BIRAKTIĞIMDA ARITMANIN ÇAMUR ÇÜRÜTME TESİSLERİ ÇALIŞIYORDU
Kocaoğlu, “20 yıldır arıtmaya bakım yapılmadığı için arıtmaya bakım yapılmadığı için ondan sorun çıktığını söyleyen bir başkan var. Türkiye’nin en büyük arıtma tesisi bakım yapılmadan çalışmaz. Arıtmaya sürekli bakım yapılır. 20 yıldır bakım yapılmadı demek, rutin bakımları yapmayıp şimdi yapıyoruz demek 20 yıldır görev yapan başkanları ne anlama gelir. Onu anladık. Bizim zamanımızda da yapıldı. Çamur çürütme tesisi kurduk. Milyonlarca liraya. Bizim zamanımızda çalışıyordu. Çalışarak bıraktım. Niye çalışmamış? Arıtma kurulduğundan bu yana çamur o havzaya döküldü. Başka olanak yoktu. Onlar oraya döküldüğü için çamur çürütme ve kurutma tesisi kuruldu. Ben görevi bıraktığımda ikisi de çalışıyordu. Bu kadar. İhtiyaç vardı benim dönemimde yaptı, çalıştırdı. Şu anda çalıştırılmaması benim sorunum değil. Onu yapana yakışır” dedi.