“Mustafa Kemal Atatürk İngilizleri yenene kadar biz onları Tanrı zannediyorduk” diyen Hindistan’ın kurucu lideri Gandhi’nin güzel bir sözü daha var.
Diyor ki Gandi: “Herhangi başarılı bir girişimin üç aşaması vardır. Birinci aşamada sizi kimse önemsemez. İkinci aşamada yaşanan tüm olumsuzluklardan sizi sorumlu tutarlar. Üçüncü aşama ise başarınızın kabul edilmesidir.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın tarihi 8500 yıl önceye dayanan Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin seçimle gelinen en büyük koltuğuna oturması da Gandi’yi doğruluyor.
Aslında başkanlığa ulaşması bile üçüncü aşama sayılabilir ama başarılı olup olmadığını söylemek için henüz erken.
Ama yaşadıkları İzmir’in yerel siyasi tarihine şimdiden geçti.
***
Yerel seçimden 6 ay önce aday adayları belli olmaya başladığında tıpkı Gandi’nin söylediği gibi Tugay’ı fazla önemseyen yoktu.
İzmir’i dizayn ettiklerini söyleyen baronlar Tunç Soyer’in başkan olacağını düşünüyor, istiyor ve bunun için hamleler yapıyorlardı.
İzmir’in egemen güçlerince Ankara’ya CHP Genel Merkezi’ne heyet üstüne heyet gönderiliyor ve bir an önce Soyer’in adaylığının açıklanması için tam saha pres yapılıyordu.
CHP Genel Başkanlığı’nı Özgür Özel başkanlığındaki yenilikçilerin kazanmasından sonra bile Cemil Tugay’ın başkan adayı olabileceğini düşünenler yok denecek kadar azdı.
Ama 2019’da Tunç Soyer’i aday gösteren CHP Genel Merkezi bu kez “Cemil Tugay” dedi.
O tarihe kadar onu önemsemeyenler bu kez yaşanan olumsuzluklardan onu sorumlu tutmaya başladı.
Seçimin Tugay ile CHP açısından riskli olacağını hatta kazanılamayacağını söyleyenler bile oldu.
Tugay seçimi yaklaşık 12 puan farkla kazanınca bile tavırlar değişmedi.
***
Belediye ve siyaset muhabirliğinden gelen bir gazeteciyim. 1992 yılından beri belediye başkanlarını gazeteci olarak izlerim.
Ama İzmirlilerin “kenti 5 yıl yönetsin” diye oy verdiği bir belediye başkanına daha başkanlığı 40 günü bile dolmadan bu kadar organize saldırıldığını görmedim.
En üzücüsü de bu işe insanların iş umudunun da karıştırılması.
Tugay’ın raporları inceledikten sonra söyledikleri kentin tarihine geçecek kadar trajik.
Tugay diyor ki, “Seçim öncesi Ocak-Mart döneminde 2000 kişi işe alınmış. Ayrıca ilave olarak 1000 kişinin işe alımı için de süreç başlatılmış. İnsanlar telefonla aceleyle “gelin, başlayın” diye çağrılmış. Sadece 1-6 Nisan arasında 314 kişi işe alınmış. Seçim oldu, 6 Nisan’da mazbata aldım. O dönemde Tunç Soyer bile burada yoktu.”
Rakamlar çok ilginç. Büyükşehir Belediyesinin toplam personel sayısının neredeyse yüzde 10’u kadar personel seçim öncesi 3 ayda alınmış.
1-6 Nisan arası Tunç Soyer de yokken 314 işçi alınmış.
İnsanların umutlarıyla kimlerin oynadığı ve Tugay’ın kucağına bu saatli bombayı kimlerin bıraktığı mutlaka araştırılmalı ve kamuoyuna açıklanmalı.
***
Belediye emekçileri yıllardır zaten diken üstünde. Yıllardır “Bu ay maaşımızı ya da diğer haklarımızı alabilecek miyiz? “diye endişe duyuyor.
Emekçilerin ekmeğiyle ve duygularıyla oynamaya kimsenin hakkı yok.
Herkesin hakkını teslim etme görevi de elbette Tugay’da. Bunu beklemek de tüm emekçilerin hakkı.
Zaten Tugay da bu yönde mesajlar verdi.
Egeli Gazete’ye verdiği röportajda Tugay, “İzmir halkına lütfen bunları iletin. Bunların hepsi düzelecek. Böyle şeyler olmayacak. Ama herkes de hak ettiği her kuruşu zamanında aksama olmadan alacak. Bu düzeni çok kısa bir zaman içinde kuracağız. Bu konuları kapatacağız ve bir daha da açılmayacak böyle şeyler” dedi.
Tugay’ın verdiği bir başka önemli mesaj da şu oldu: “Hiç kimseyi hiçbir zaman yanlış bir şeyin arkasında durmaya davet etmeyeceğim. Asla yanlış bir şey yapmayacağımız. Bu dönem İzmir’de yerel yönetimde de yerel basında da genel anlamda kentin yaşama ve kültür ortamında kaliteyi arttırdığımız bir dönem olsun istiyoruz. Bunu yaşamamız için hiçbir neden yok. Birbirimizi biraz tanımamız, biraz desteklememiz yeterli olacaktır. Ben bu konuda üzerime düşeni yapacağım. Her şey daha iyi olacak.”
***
Tugay bu söylediklerini yapabilecek mi? Yoksa yapamayacak mı? Onu bundan önceki başkanları izlediğimiz gibi takip edip göreceğiz.
Yanlış gördüklerimizi de bugüne kadar olduğu gibi Egeli Gazete okuyucularıyla buluşturacağız.
Tugay’ın İzmir’de yaşam kalitesini arttırma hedefi için kararlı olacağı görünüyor.
Ama yaşadıklarını unutmayacağı da ortada.
Tugay kışı atlatırsa yediği ayaz tarihe geçecek.