Ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Metin Akpınar’dan bizzat dinlemiştim. Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük sanatçılardan merhum Adile Naşit, İzmir’e her geldiğinde Körfez’in kokmasından büyük üzüntü duyar ve “Keşke bir an önce temizleseler” dermiş.
Ben bu anektodu Akpınar, merhum İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’ya anlatırken duymuştum.
***
Ahmet Piriştina, Metin Akpınar’ın anlattıklarından mı etkilendi yoksa her İzmirli gibi Körfez’in kokmasından zaten kahroluyordu da mı harekete geçti bilmiyorum. Ama Büyük Kanal Projesi’nin tamamlanması için taşın altına gövdesini koydu.
Piriştina’nın önüne bir rapor getirdiler. Dediler ki, önümüzde iki seçenek var. Birincisi Körfez’i kurtaracak Büyük Kanal Projesi’ni “ayrık sistem” olarak devam ettirip 30 yıl sonra bitirmek. İkincisi ise ayrık sistemi erteleyip projeyi 4 yıl içinde bitirip Körfez’e yüzde 90 oranında kirlilik akışını önlemek. Daha sonra da ayrık sisteme devam etmek.
Yıl 1999’du, 21’inci yüzyıla sadece bir yıl kalmıştı ama Türkiye’nin incisi İzmir’de Konak İskelesi’nin batısında 1 kilometre bile Büyük Kanal borusu döşenmemişti. Hatta Güzelbahçe’de kanalizasyon borusu bile yoktu.
Sadece 3 yılda Güzelbahçe’nin tamamına kanalizasyon borusu döşendi. Dahası Güzelbahçe’den Çiğli’deki Arıtma Tesisi’ne kadar Büyük Kanal borularının döşenmesi tamamlandı.
Ve 2002 yılı Kasım Ayı’nda Büyük Kanal Projesi çalıştırıldı. Artık evsel ve sanayi atıkları Körfez yerine arıtma tesisine gönderiliyor ve yüzde 99 oranında arıtıldıktan sonra denize veriliyordu.
***
Haklarını yemeyelim. Yüksel Çakmur ve Burhan Özfatura dönemlerinde de Büyük Kanal Projeleri için çok işler yapıldı. Hatta Özfatura’nın bir meclis toplantısında “Büyük Kanal Projesi’ni bitirmek için belediye binasını bile satmak gerekse, tereddüt etmen” dediğini bugün gibi hatırlıyorum.
Tüm bu çabalardan sonra Ahmet Piriştina Melez Deltası’nda Halkapınar’da köfte partisi yaparak artık Körfez’in kokmadığını kanıtladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına ikinci kez adaylığını da Melez Deltası’nda Halkapınar’da açıkladı.
Sonuçta 2002 yılından sonra 6 yıl boyunca İzmir’de Körfez kokusu diye bir sorun hiç gündeme gelmedi.
Ama 2008 yılından sonra yavaş yavaş Körfez yeniden kokmaya başladı.
***
Aziz Kocaoğlu da Körfez’e kirlilik akışı olmasın diye çok iş yaptı. Pek çok ilçede paket arıtma tesisleri yaptı. Çiğli’deki arıtma tesislerine fazlar ilave etti. Ama koku durdurulamadı.
Daha sonra 2019’da göreve gelen Tunç Soyer de Körfez için çok uğraştı. O da paket arıtmalar yaptı. Arıtma Tesisi’nde iyileştirmeler için projeler geliştirdi. Ama yine olmadı.
31 Mart 2024 seçimlerinin ana gündem maddelerinden biri yine İzmir Körfezi’nin kokusu oldu. Önceki dönem İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener İzmir’e geldi ve “kokuyor” dedi. Körfez’e parfüm sıkıldığı bile söylendi.
***
Ve geldik bugüne. Yine Körfez kokusu gündemde. İZSU yetkilileri Meles Deresi ve Deltası’ndaki temizlik nedeniyle olduğunu söyledi.
Ama yetmez.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay görevi devralalı 60 gün bile olmadı.
Doktorlar hasta yakınlarına en zor durumlarda bile gerçeği söyler.
İzmir’in Doktor Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’dan da her ne olursa olsun Körfez konusunda gerçekleri öğrenmek istiyoruz.
İzmir’in hastası Körfez’de sorun ne? İyileşecek mi? Artık kokuyu konuşmayacağımız, İç Körfez’de denize girilebilecek günler ne zaman gelecek?
Adile Naşit’in 40 yıl önce söylediği “Keşke bir an önce temizleseler” dileğinin gerçekleştiğini görmek için İzmirliler yoksa bir 40 yıl daha mı bekleyecek?