Doktor muayenesi 33,69 lira. Röntgen ücreti 390 lira. Kira 5845 lira.
Peyaz peynir 147 lira. Yumurta 2.5 lira. Yoğurt 39.44 lira. Ayçicek yağı 61,25 lira. Zeytinyağı 113,37 lira.
Kuru soğan 7,76 lira. Su 4,83 lira.
Yurt ücreti 457 lira. Kreş ve gündüz bakım evleri 7 bin 193 lira.
Bunlar TÜİK’in Haziran 2024 enflasyonu hesabında baz alınan ürünlerin fiyatları. Ekonomi Gazetesi’nden Alaattin Aktaş harika bir gazetecilik yaparak bu rakamları kamuoyunun gündemine getirdi.
***
Emekliye, işçiye ve memura yani nüfusun yüzde 80’nine verilecek maaş zamları belirlediği enflasyon rakamlarına göre belirlenmese umurumuzda bile olmaz. Nasıl hesaplarsa hesaplasın.
Ama 70 milyonun hangi şartlarda yaşayacağı bu hesaplara bağlı. Enflasyon hesaplarında yüzde 10 yanılma olsa maaşların da yüzde 10’u gidiyor. Yüzde 40 olsa, yüzde 50’si gidiyor.
Şimdi 33,60 liraya doktor muayenesi, 390 liraya röntgen fiyatlarına bakınca yanlış yapılmadığını tartışmaya bile gerek yok. Doktora 33,60 liraya ödemek de mümkün değil. Çünkü artık kuruş diye bir para da kalmadı. Bari yuvarlayıp 35 lira yapsalarmış.
5845 liraya kira kaldıysa TÜİK’e bir yıllık peşin verip hemen taşınabilecek yüzbinler var.
***
Bu fiyatların gerçek olmadığını herkes biliyor. Ekmeğin, peynirin, kiraların fiyatı sır değil ki.
Herkes ne ödediğini biliyor. Yıllardır ısrarla bu rakamların dayatılmasını anlamak gerçekten mümkün değil.
TÜİK yıllık enflasyon yüzde 71.60 diyor. ENAG yüzde 113, İstanbul Ticaret Odası da yüzde 82.
TÜİK her mahalleye market, her semte hastene kurup ilan ettiği fiyatlardan hizmet verirse söyleyecek söz yok.
Ama bu haliyle İşçi, memur ve emeklinin maaşının belirlendiği rakamların hesabı gerçekten trajiktir.
Ünlü ekonomist Ronald Harry Coase’un “Verilere yeterince işkence yaparsanız size istediğiniz her şeyi söyler” diyor.
TÜİK’in verilere yaptığı işkencenin bedelini işçi, memur ve emekli ağır şekilde ödemeye devam ediyor.