İzmir Büyükşehir Belediyesi memurları Başkan Cemil Tugay’ın 17 bin liralık sosyal denge tazminatı teklifine 12 Ağustos pazartesi günü yapılacak referandumla karar verecek
İzmir Büyükşehir Belediyesinde yönetimle Tüm-Bel-Sen arasındaki toplu iş sözleşmesi sosyal denge tazminatındaki anlaşmazlık yüzünden aylardır imzalanamıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay son olarak sosyal denge tazminatı olarak 17 bin lira ve ocak ayında enflasyon oranında tekrar zam önerisinde bulundu. Tugay’ın önerisiyle en düşük memur maaşı 53 bin liranın üzerine çıkarken, mühendis maaşı da 80 bin lirayı buluyor.
Tüm-Bel-Sen’den yapılan açıklamada Tugay’ın bu teklifine 12 Ağustos Pazartesi günü yapılacak referandumla karar verileceği açıklandı.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarından binlerce emekçinin omuz verdiği yoğun bir TİS mücadelesi sürecinin içindeyiz. Öncelikle hepinize bu süreçteki emeğiniz ve kararlılığınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Mücadelenin nesnesi değil öznesi olan, konuşan, tartışan ve eyleme geçerek sorumluluk alan tüm arkadaşlarımızla ayrı ayrı gurur duyuyoruz.
Süreç içerisinde çok önemli eşikleri hep birlikte örgütlü mücadele ederek aştık. Bu süreci kısaca özetlemek isteriz:
Hepinizin bildiği üzere, yerel seçim sonrasında yeni bir toplu iş sözleşme sürecinin başlaması ve toplu iş sözleşme masasının kurulması için İdareye çağrı yaptık.
Talebimiz Haziran ayına kadar görmezden gelinince o süreçte eylemlerimize başladık. İdare taleplerimize sizlerin karşısına polis dikerek yanıt verdi.
Sosyal denge tazminatı olarak, AKP iktidarının ürünü olan özgür-grevli toplu sözleşme hakkını tanımayan 4688 sayılı Kanundaki sınırlayıcı tavan tutarı dayatıldı. Sayıştay zimmetleri gerekçesiyle toplu sözleşme hakkımız kriminalize edildi. “Sorun bütçe değil yasadışı işlem yapmayız” denilerek sosyal denge tazminatlarımız kesildi. Yıllarca mücadele ederek kazandığımız sosyal haklarımız sözleşme dışında tutulmak istendi.
Eylemler küçük bir grup tarafından yapılan ve belediye dışından kişilerin katıldığı eylemler olarak lanse edildi. Ülkemizin yaşadığı ağır yoksulluk ortamının sebebi bizmişiz gibi aldığımız maaşlar üzerinden İzmir halkıyla karşı karşıya getirilmek istendik, adeta hedef gösterildik.
İdare, taleplerimizi toplu sözleşme masasında müzakere etmek yerine AKP iktidarından farksız bir şekilde çeşitli baskı mekanizmalarını devreye koydu. Her bir emekçiye toplu sözleşme süreciyle ilgili gözdağı içeren Cemil Tugay imzalı yazı tebliğ edildi. Birçok arkadaşımıza soruşturma açıldı, 7 arkadaşımız görevden uzaklaştırıldı, 2 arkadaşımızın da idarecilik görevlerine son verildi.
Ancak, tüm bunlara karşın onurlu bir mücadele sergileyerek İzmir’de, son yılların en büyük kamu emekçileri eylemlerine birlikte imza attık.
Sizin mücadeleniz soncunda, Cemil Tugay, sosyal denge tazminatının AKP ürünü Yasadaki tavan tutarın üzerinde ödenebilmesi için Belediye Meclisinden yetki talep etmek zorunda kaldı. Türkiye’de ilk kez, bir büyükşehir belediye meclisi, oy birliği ile kamu emekçilerinin bu hakkını, meclis kararı ile tanıdı. Tavan tutarı hep birlikte yıkmış olduk. Aynı zamanda sosyal hakların sözleşme dışında tutulmasını da hep beraber engelledik.
Değerli Mücadele Arkadaşlarımız,
Gelinen aşamada, İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi, sosyal denge tazminatının 17 bin TL olmasını, sosyal hakların olduğunu gibi korunmasını(regl, babalık izni, sosyal tesislerden indirimli ve ücretsiz yararlanma, Arabalı vapurdan yararlanma, mobbing kurulu gibi birçok özlük, sosyal ve demokratik haklar)ve sözleşme süresinin 21 ay olarak belirlenmesini teklif ediyor. Aynı zamanda, sözleşme maddesi olarak yer almamakla birlikte, Ocak ayında enflasyon zammı yansıtılacağını sözlü olarak taahhüt ediyor. Ayrıca, görevden uzaklaştırılan arkadaşlarımızın toplu sözleşme referandum sandığı kurulduğu gün mesai saati bitmeden görevlerine geri döneceklerini ifade ediyor.
Bu noktada, toplu sözleşme mücadelemiz açısından önemli bir karar aşamasındayız. Sendikamızın karar süreçlerine emekçileri birer özne olarak dahil etme anlayışı çerçevesinde, her toplu sözleşme sürecinde olduğu gibi kuracağımız referandum sandığında bu teklifi de hep birlikte değerlendirelim.
Her bir arkadaşımızın bu teklife, sürecin artıları ve eksilerine, yürütülen mücadelenin geldiği aşamaya ve sonrasına ilişkin değerlendirmelerini çok önemli buluyoruz. Bunun referandumda demokratik bir bilinçle, bir iradeye dönüşmesi mücadelemizin de seyrini belirleyecektir. Arkadaşlarımızın ferasetine güveniyoruz. Zorlu ve stresli bir sürecin içerisindeyiz. Bu süreci işyerlerimizde demokratik tartışma kültürünü esas alarak, birbirimize güç ve destek vererek aşacağız.
Bununla birlikte, her koşulda İdare’nin açığa alınan arkadaşlarımızın işe dönüşlerine ilişkin taahhütleri yerine getirilmeden sözleşmenin imzalanmayacağını da bildirmek isteriz.
Değerli Arkadaşlar,
Şimdi hep birlikte sorumluluk alma, demokratik irademizi ortaya koyma, sözünü söyleme zamanı. Herkesi 12 AĞUSTOS PAZARTESİ sendikamızın işyerlerimizde kuracağı sandıklarda oyunu kullanmaya davet ediyoruz.
Çıkan sonuç ne olursa olsun her şekilde mücadelemize, birliğimize ve örgütlülüğümüze daha fazla güç verecek, dayanışmamızı büyüteceğiz. Sandıktan çıkacak iradeye göre mücadele programımızı hep birlikte belirleyeceğiz.
Yasaların kısıtlamadığı gerçekten özgür ve grevli bir toplu sözleşme mücadelesinde hep birlikte yürümeye devam edeceğiz.
Yolunuz, yolumuz açık olsun!