Aşırı sıcak ve şiddetli rüzgar..
Kundakçının en sevdiği hava durumu!
Türkiye’nin dört bir yanından yangın haberleri üst üste gelirken İzmir’deki Yamanlar yangını şehre sıçradı.
Orman Genel Müdürlüğü’nün müdahalesi bu kez yetmedi.
Eskiden gece görüşlü helikopter yoktu şimdi var. Ancak o da Yunanistan’daki yangın için yardıma gönderilmiş!
THK’nın yangın söndürme uçakları kullanılıyor, kiralık daha büyük uçak da var.
14 gün önce Rusya’dan kiralanan Beriev BE-200 tipi yangın söndürme uçağı İzmir Adnan Menderes havaalanına konuşlandırılmış.
Bununla ilgili yapılan törene Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da katılmış.
Bu uçağı ancak yangının ikinci gününde görebildik.
Yamanlar yangını, İzmir’in siyasi iktidar tarafından nasıl üvey evlat olarak görüldüğünü ortaya koydu.
Hatta bazı meczup Yunan – İngiliz tohumu troller, “Gelsin Mustafa kemal kurtarsın sizi” “Yansın Gavur İzmir” diye twit bile attılar.
Umarız bunlar hakkında Dilruba’ya yapılan takip yapılır ve cezalandırılırlar!
Gerektiğince takviye yapılamadı, Tarım ve Orman Bakanı evler yandıktan sonra geldi ve İzmir yanarken TBMM kendi içinde kavga ediyordu.
İzmir alevler içindeyken mecliste kavgayı çıkaran Alpay Özalan da AKP İzmir milletvekili idi!
Kemalpaşa’da arazileri olan Alpay hala bir tane geçmiş olsun mesajı yayınlamış değil İzmir için!
Bunları belirttikten sonra asıl konuya geçelim.
Bu yazı yazılırken takvimler 17 Ağustos gününü gösteriyordu.
Türkiye’deki en büyük deprem felaketlerinden biri olan Marmara depreminin 25. yıl dönümünü yani.
O depremde teknoloji daha geri olmasına rağmen TSK’nın büyük rolü ile kurtarma ve yardım çalışmaları olabilecek en iyi sürede sahaya ulaşmıştı.
Marmara depreminde TRT muhabiri olarak aylarca görev yapmış biri olarak bunu rahatça söyleyebilirim.
Ancak ondan da büyük 6-7 Şubat Hatay ve Maraş depremlerinde tam bir fiyasko yaşandı ve binlerce insanımızı daha bu yüzden kaybettik.
Afetlerle mücadelede ortak çalışma yapılamaz hale geldi.
Önce afetlerde ordu ve hükümetin birlikte çalışmasını öngören Emasya protokolü, FETÖ yargıç ve savcılarınca “darbe” planı olarak ilan edilip rafa kaldırıldı.
Ardından bu kez muhalif belediyelerle iletişim kesildi.
Mesela İzmir yangınında Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya ulaşamadığını söyledi.
Düşünün bir yanan şehrin belediye başkanı o şehre gelen sorumlu bakan ile görüşemiyor!
Siyaset hiç bu kadar zarar verici olmamıştı.
Koordinasyon filan hak getire.
Sözü burada CHP Genel Başkan Yardımcısı Emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu’na bırakalım:
“İzmir’de TSK helikopterleri yangına yoğun bir şekilde müdahale etmeye devam ediyor. Muhtemelen OGM helikopterleri diğer bölgelere sevk edildi. Bu bile yaşananlardan ders alınmadığını, tüm ihtimaller değerlendirilerek hava vasıtalarına yönelik yangın mevsiminden önce kapsamlı planlama yapılmadığını gösteriyor. Çözüm hal tarzları TSK imkan ve kabiliyetlerine dayandırılmış. 6 Şubat Depremi gibi daha büyük afetler dikkate alınarak, Türkiye Afet Müdahale Planı’nda “MSB/TSK’ya “Ana Çözüm Ortağı” görevi verilmeli, “Destek Çözüm Ortağı” saçmalığından vazgeçilmelidir.”
Bağcıoğlu İzmir’de ikamet ettiği için konuya daha da hakim.
Soruyor: “Harekat görevlerinde kullanılan ve ileride de ihtiyaç duyacağımız (TSK) helikopterlerimiz zorunluluktan yıpratılırken, yaşanan acı tecrübelere rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı Hava Filosu neden hala yetersizdir?”
Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de buna değinmiş:
“Adam uzay dolmuşu ile iki tur atsın diye 55 milyon dolar ödedik. Aynı paraya 2 adet Canadair CL-415 yangın söndürme uçağı alınıyordu.”
Her yaz sıcak ve rüzgarlarda hem doğal hem kazara hem de (PKK teröristleri veya Yunan istihbaratının parasıyla yine PKK teröristlerince yakılan) sabotaj yangınlar çıkıyor.
İzmir’de yaşayarak gördüğümüz gibi yangın göz göre göre şehrin içine girdi, evler yandı, hayvanlar telef oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bir yangın söndürme uçak filosu hala neden yok?
Neden Devlet’in 13 adet makam uçağı var da hala Rusya’dan uçak kiralanıyor?
Biz bu soruları sorarken İzmir 9 Eylül 1922’den 102 yıl sonra ikinci kez yakılıyordu!
Suriyeliler, Afganlar, Iraklılar buyur edilirken biz kendi vatanımızda gavur olduk..