Buca’da 12 Kasım tarihinde başlayacak greve günler kala belediye işçileri iş bırakma eylemi yaptı. 6 Kasım’daki görüşme öncesi yapılan açıklamada “Belediye başkanımızı 6 Kasım da ki görüşmede masa da görmek ve Buca işçisinin sesini duymasını ve bu işi masada çözmesini istiyoruz.. Belediye başkanımız masa da olmadığı takdirde SODEMSEN ile bu sürecin sonlanacağına da inanmıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Egedesonsöz’den Metehan Ud’un haberine göre, Buca Belediyesi şirketlerinden İmar A.Ş.’de örgütlü DİSK Genel İş İzmir 5 Nolu Şube ile belediyeyi temsil eden Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM SEN) arasında devam eden TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca grev kararı belediye binasına asılmış ve sendika 12 Kasım’da greve çıkacağını duyurmuştu. Görüşmelerde işveren kanadından ücretler ve sosyal haklar için yüzde 19.31 zam önerisi sendika tarafından kabul görülmemişti.
Greve günler kalan Buca Belediyesi işçileri yarım gün iş bırakma eylemi yaptı. Sendikanın çağrısıyla öğle saatlerinde belediye binasının önünde bir araya gelen belediye işçileri iş bıraktı. İşçiler belediye yönetimine taleplerini kabul et çağrısında bulundu.
Şube adına basın açıklamasını okuyan Şube Yöneticisi Olcay Çalık şu ifadeleri kullandı:
Yaklaşık 5 ay önce başlayan toplu sözleşme görüşmelerimizde süre olarak sona gelmekteyiz. sözleşme görüşmesine ilk oturduğumuz günden beridir ortaya koyduğumuz bir iddiamız vardı. Sosyal demokrat belediyelerde işveren sendikası olmamalı. İşveren sendikası demek işçinin sömürü düzeni içinde yaşadığı gelir adaletsizliğini görmezden gelir ve üstten kurduğu bakış açısı ile bizi yani işçileri anlamaz.
Masaya oturduğumuz ilk günden beri mevcut kazanılmış haklarımızı bile en baştan sorgulayan idari maddelerde bile ayak direten SODEMSEN’in bu tavrını defalarca hem bire bir görüşmelerde hem de yaptığımız tüm basın açıklamalarında dile getirip belediye başkanlarına çağrı yaptık.
Çağrımızda şu şekilde idi..
Bu kentlerin yönetimi ancak ortak akıl ile olur..bu ortak aklın bir yanı belediye yönetimi ise diğer yanı bu kente hizmet eden işçilerden oluşur. yani işyerlerinin asıl bileşenlerinin arasına bir başka unsur yani SODEMSEN girer ise bu masadan uzlaşı çıkmaz aksine kentin paydaşları arasında uzlaşmazlık yaşanır demiş idik..
Nihayetinde bugün gelinen noktada yine biz haklı çıktık..
Yaşadığımız kentte geçimin nasıl olduğunu hangi koşullarda yaşandığını ne şekilde çalışıp hizmet ürettiğimizi Ankara’dan görevlendirilen SODEMSEN yetkililerinin göremeyeceğini defalarca dile getirdik.
Bu kentte geçiminde yaşamında üretilen hizmetinde nasıl olduğunu ancak bu kenti yönetenlerin daha iyi göreceğini, her gün sokakta gezerken nasıl hizmet edildiği ve hangi koşullarda nasıl çalışıldığını kendi gözleri ile şahit olan belediye yönetimleri ile ancak bu sürecin nihayete ereceğini söylemiş idik.
Peki tüm bu söylemlere rağmen ne mi oldu..