Manisa’da bir süredir devam eden ve İzmir’de de hissedilen depremler tedirginliğe neden oldu. 22 Ocak 2020’de Manisa’nın Akhisar ilçesinde 5.4 büyüklüğünde meydana gelen depremden sonra hala depremlerin devam etmesinin hem Manisalı hem de İzmirli vatandaşlarımızı korkuttuğuna dikkat çeken jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, “Ancak şu bilinmelidir ki bir bölgede 5.4 veya daha büyük büyüklüğünde deprem meydana geldiği zaman bunun artçıları muhakkak devam edecektir. Hatta bu büyüklükte bir depremden sonra 5.0 veya 5.1 büyüklüğünde artçı deprem de beklenir. Yaklaşık 1 aydan beri 4.0 – 4.8 büyüklüğünde artçı depremler sıklıkla meydana geldi. Bunlar beklenen ve olması gereken artçı depremlerdi ancak 5.0 büyüklüğüne yakın bir iki artçı deprem bekliyorduk. Bunlardan biri geçen hafta diğeri ise bu sabah meydana geldi. Bu da demek oluyor ki artçıların en yüksek büyüklükte beklenenlerini yaşadık. Bu enerji boşalımı hala devam edecektir. Hem Manisalı hem de İzmirli vatandaşlarımız bunun bilincinde normal hayatlarına devam etmelidirler” dedi.
Seferihisar ve Tuzla’ya dikkat çekti
İzmir’de yakın zamanda Foça, Midilli veya Karaburun gibi kuzey bölgelerinde depremler meydana geldiği için enerji boşalımları olduğunu vurgulayan Öziçer şöyle konuştu: ”Ancak güney bölgesindeki Tuzla Fayı, Seferihisar Fayı maalesef uzun zamandır enerji birikimini boşaltamadı. Sığacık, Doğanbey taraflarında en son 2005 yılında (5.9 büyüklüğünde) ondan öncede 1992 yıllarında (6.1 büyüklüğünde) ciddi depremler meydana geldi. Bir kırılma olacak ise güney bölgedeki faylardan beklenebilir. Tabii deprem 3 bilinmeyenli denklem gibidir. Zamanı, yeri ve büyüklüğü tahmin edilemez. Uzun zamandır İzmir’in güney bölgesindeki fayların hareket etmemesi bizleri bu yorumu yapmamıza sebep verebilir ancak illa kesin burada olacağı anlamına gelmez. Bizler gerekli önlemleri ve bilince sahip olduğumuz sürece depremin nerede geleceği önemsiz hale gelecektir.”
Deprem fırtınası
İstanbul, Manisa, Elazığ depremlerinden sonra basında bir “Deprem Fırtınası” kavramı ortaya çıktığını ve bunun da korkulara neden olduğunu hatırlatan Öziçer şu bilgileri verdi: “Deprem Fırtınası sismoloji biliminde bir bölgede insanların hissetmediği büyüklükte (2.0, 2.5 hatta 3.0) yer yer 200, 300 hatta 400 adet kısa sürede mikro depremlerin meydana gelmesidir. Bu depremler büyük depremi tetiklemezler, insanların hissedeceği büyüklükte değillerdir, birkaç kırıkta meydana gelebilirler, sayıları çok fazladır. Bundan dolayı Manisa’da olsun Elazığ’da olsun meydana gelen depremler sadece artçı depremlerdir. Deprem fırtınalarını sadece Deprem izleme istasyonlarından, sismik laboratuvarlardan izlenerek tespit edilir ve yorumlanır. İzmir’de bu laboratuvar sadece Dokuz Eylül Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalındaki laboratuvarda incelenir. Manisa’da bundan 2 yıl öncede Şehzadelerde ve Saruhanlı’da bu tip depremler meydana gelmişti. İzmir’de de yaklaış 2.5 yıl önce Karaburun da 6.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Buda demek oluyor ki İzmir olsun Manisa olsun bu sıklıkta bu büyüklükte depremler meydana gelebiliyor. Bu Ege bölgesinin tektonik yapısından kaynaklı hareketlerdir.2