Harvard Üniversitesi’nde bilim insanlarının hava kirliliğinin Koronavirüs kaynaklı ölüm oranlarını yüzde 15 arttırdığını keşfettiğini açıklamıştı. Çevre Mühendisleri İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay da İzmir’de büyük bir hava kirliliği kaynağı olan Aliağa bölgesi ile ilgili acil uyarı yaparak önlemler alınması gerektiğini hatırlattı.
İzmir için önemli bir kirlilik kaynağı
Kentin kuzeyinde Aliağa endüstri bölgesinde yer alan demir çelik ve petrokimya tesislerinin emisyonlarının İzmir için önemli bir kirlilik kaynağı olduğunu vurgulayan Kınay, “Şu anda İzmir’de hava kirliliğinin en ciddi sorun olduğu Aliağa bölgesi için acil önlemler alınmalıdır. İzmir ve Aliağa endüstri bölgesinde hava kirliliğine neden olan organik ve inorganik kirleticilerin düzeylerinin, kaynaklarının ve sağlık etkilerinin belirlenerek hava
kalitesi yönetim planının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yürütülmelidir. Mevcut tesisler iyileştirilmeli, bunların emisyonları en aza indirilmeli ve emisyon kontrol sistemlerinin sürekliliği sağlanmalıdır” dedi.
Termik santral yapımı da durdurulmalı
Bölgede acil bir çevresel değerlendirme çalışması yapılması gerektiğine de dikkat çeken Kınay şöyle konuştu: “Mevcut durumun getirdiği çevre kirliK net olarak belirlenmelidir. Bölgede yapılması planlanan termik santral yatırımları durdurulmalı. Bölgesel planlama ve çevre kirliliğini rehabilite edecek çalışmalar gerçekleştirilmelidir. İzmir Kenti planlamasına yönelik çalışmalarda hava kalitesi planları, mevcut kirlilik durumu doğru irdelenmeli, mevcuttaki plansız kentleşmenin getirdiği olumsuz koşulları önleyebilmek için ekolojik planlama süreçleri yürütülmesinin zorunluluğu ortadadır.”
Kirlilik denetimleri de durdu
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, salgın sürecinde sağlıklı bir çevrenin öneminin daha iyi anlaşıldığını hatırlatarak, “Salgın sürecinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ölçüm, izleme ve analiz çalışmaları durduruldu. Sağlık riski nedeni ile alınan bu değerlendirme ile farklı riskler de ortaya çıktı” dedi
Ölçümler de durduruldu
“Havamız, toprağımız ve sularımızın kontrolsüzce kirletilmeye devam ettiği, sağlıklı çevre koşullarına sahip olamadığımız süreçte; yaşanan salgın ile olumsuzlukları daha çok yaşarken çevre sağlığı ile ilgili yürütülmesi gereken çalışmaların da ne kadar vazgeçilmez olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Kınay şu bilgileri verdi: “Salgın sürecinde zorunlu hizmetler dışında, vatandaşlara ‘Evde Kal’ çağrıları yapılırken; ülkemizde de faaliyetlerin durmadığını sanayi tesisleri, madencilik faaliyetleri ve bir çok sektörde çalışmaların devam ettiğini görüyoruz. Bu durumda çalışmaya devam eden işletmelerin izleme ve denetimlerinde yaşanan aksaklıkların çevre sorunu olarak karşımıza çıkma riski var. Aynı zamanda ölçüm ve denetim çalışmalarının durdurulması ile çevresel izlemeler yapılamamakta, dolayısı ile çevre kalitesine ilişkin değerlendirme bulunmamaktır.”
Telafisi olmayan zararlar
Bu ortamda işletmelerin çevresel yükümlülüklerini de tam olarak yerine getirmeleri, özel koşullarda ilave tedbirler almaları gerektiğine dikkat çeken Kınay, “Düşünmek istemesek de bu koşulları suiistimal ederek çevre ve halka sağlığını riske atacak, yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletmelerin de olma ihtimali olacaktır. Bu ihmallere ilişkin örnekleri maalesef Salda Gölüne yapılma istenen Millet Bahçesi ile ve Kahramanmaraş Ceyhan Nehri üzerindeki Sır Barajında yaşanan kirlilik süreci ile yaşadık ve başka örneklerin de yaşandığı ortadadır. Çevre Kirliliği ve korunması gereken alanlarımızda oluşan tahribatın geriye dönüşü ya da telafisi bulunmamaktadır” dedi.