Türkiye’yi sarsan 17 Ağustos 1999 felaketinin yıl dönümü, deprem gibi olayların insan psikolojisi üzerine etkilerini yeniden hatırlatıyor. İzmir’de deprem ve yangın yaşamış kişiler üzerinde halk sağlığı ve psikoloji uzmanlarının yaptığı çalışma bu felaketlere maruz kalanların durumlarını ortaya koydu. İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Sofuoğlu ile İstanbul Arel Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sinem Cankardaş ile Halk Sağlığı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Sofuoğlu, İzmir’de deprem ve yangın deneyimlemiş kişilerle çalıştı.
İzmir’de ev yangını yaşamış 92 kişi, 2005 Seferihisar depremi atlatmış 38 kişi ile 2010 yılında yangın deneyimlemiş 3. Basamak 34 hastane personeli arasında yapılan anket Türk Psikiyatrisi Dergisi’nde yayınlanarak kamuoyu dikkatine sunuldu.
Yaklaşık 4’te 1’i psikolojik destek aldı
Elde edilen bulgular, deprem deneyimleyen kişilerin yangın deneyimleyen kişilere göre olay sırasında daha fazla hayati tehdit algıladıklarını ortaya koydu. Doğal afetlerin ciddi sonuçları olan travmatik olayların stres bozukluğuna neden olabileceği vurgulandı.
Kamu binası ve ev yangını deneyimleyenlerden 8’i olay sırasında yaralandığını, 16’sı aile, tanıdık ve arkadaşlarından yaralananlar olduğunu bildirdi. Deprem deneyimleyenlerden ise 1 kişi yaralandığını, 25 kişi aile, tanıdık ve arkadaşlarından yaralananlar olduğunu belirtti.
Katılımcılardan yüzde 23’ü de yaşadıkları travmatik olay sonrasında psikoterapi ya da destek grubu gibi profesyonel bir destek aldığını söyledi.
Kadınlarda risk daha yüksek
Çalışma çerçevesinde katılımcıların olay üzerindeki kontrol algısının azalması ile stres bozukluğu olasılığının 3,9 kat arttığı belirlendi. Kadın olmanın da yangın ve deprem sonrası travma sonrası stres bozukluğu geliştirme riskini 7,5 kat yükselttiği tespit edildi. Olay anında kişinin algıladığı yaşamsal tehdit düzeyi de aynı ruhsal hastalık riskini 1,2 kat artırdı. Çalışma, deprem ve yangın deneyimleyen kişilerde olay sırasında kendini koruma ve tahliye sırasında yapılacaklara ilişkin bilgiye sahip olmanın kişilerin hayati tehdit algısını azalttığını ortaya çıkardı.
Sonuç bölümünde de okullarda ve iş yerlerinde tatbikatlarının yapılmasının acil durum eğitimleri verilmesinin travmatik stres belirtilerini önlemede faydalı olabileceği vurgulandı.