İnsanın insana yaptığı zulüm tarih boyunca hiç durmamış. Biçim değiştirmiş ama hep yaşanmış.
Kimi zaman en vahşi hayvanları bile aratacak yöntemler kullanılmış. Kimi zaman da insan ruhuna yönelik saldırılarla işkence edilmiş.
En çok da özgür düşünceyi savunanlara saldırı olmuş.
Ama tüm baskılara ve zulümlere rağmen hep özgür düşünce kazanmış.
***
Zulmedenlerin adları ve savundukları düşünceler yok olurken, zulme uğrayanların hem düşünceleri hem adları ölümsüzleşmiş.
Sokrates’in öldürülme kararını verenleri hatırlayanınız var mı? Galileo’yu ömür boyu ev hapsi ile cezalandıranları ya da Pir Sultan Abdal’ı kimin darağacına gönderdiğini biliyor musunuz?
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamı ile ilgili oylamada “evet “ diyen milletvekillerinden kaçının adını söyleyebilirsiniz.
Nazım Hikmet’in Türk vatandaşlığından çıkması ile ilgili Bakanlar Kurulu kararında imzası bulunan kaç isim sayabilirsiniz?
***
Durum bugün de farklı değil. Özgür düşünceyi savunanlara karşı yapılan zulüm çeşitli biçimlerde devam ediyor.
En çok hedef alınan kesim ise gazeteciler. Türkiye’nin baş döndüren gündemi arasında Dünya Gazetecileri Koruma Komitesi’nin(CPJ) önemli bir raporu kamuoyunda ne yazık ki yeterli yer bulmadı.
CPJ gazetecileri hapse atan ülkeleri açıkladı. Dünyada 251 gazeteci hapiste. 68 gazetecinin hapiste olduğu Türkiye birinci sırada.
***
1.5 milyar nüfusu olan Çin’de bile Türkiye’den daha az gazeteci hapse atılmış. Çin’de sadece 47 gazeteci demir parmaklıklar arasında.
Mısır’da 25, Suudi Arabistan’da 16 gazeteci özgürlüğünden mahrum.
Türkiye’nin böyle bir listede yer alması bile yeterince ayıpken, açık ara lider olması tam bir trajedi.
Yani Türkiye’de gazetecilik yapmak; Çin, Mısır ya da Suudi Aribastan’dan bile zor.
***
Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Keşke böyle bir günde gazeteciler açısından çok daha iyi bir tablodan bahsedebilseydik.
Ama dünyada özgürlüğünden mahrum olan her 4 gazeteciden birinin Türkiye’de olması ve bu listede açık ara lider konumda yer almamız durumun vahametinin açık göstergesi.