30 Ekim’de merkez üssü Seferihisar açıkları olan 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrası Türkiye yine tek yürek oldu. 115 kişinin hayatını kaybettiği, binlerce vatandaşın ise evsiz kaldığı felaket sonrası acılara merhem olmak isteyen vatandaşlar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle depremzedeler için yardım malzemeleri temin etti. Kısa sürede toplanan yardımlar tüm illerden İzmir’e gönderilerek, İzmir Valiliği koordinesinde Kültürpark’ta oluşturulan yardım toplama merkezine teslim ediliyor. Yardım kolilerinin içinden çıkan notlar ise gelen yardımları depremzedelere ulaştıran personeli duygulandırıyor.
Yardım malzemelerinin dağıtımında görev alan ve Elazığ depreminde de bu konuyla ilgilenen Elazığ Kovancılar Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Talha Biçer, şu ana kadar İzmir’e çeşitli illerden 450’den fazla tırla yardım geldiğini ifade etti. Biçer, “81 ilden yardımlar geliyor. Şükürler olsun Türk milleti olarak zaten yardımlaşmayı seven bir milletiz. Gelen tüm malzemeleri ayrıştırıp İzmir Valiliği koordinasyonunda tüm depremzedelere gönderiyoruz. Arkadaşlarımız, bir kolide ne varsa diğer kolilere de aynı malzemeleri koyuyor. Gelen tüm yardımları devlet eliyle teslim alıyoruz, sistemlere giriyoruz. Sistemlerden T.C. kimlik numarası ile vatandaşlara teslim ediyoruz. Bu yardımlaşmayı görünce devlet memurları olarak biz de iki katı çalışıyoruz” dedi.
“Harçlığını yollayan bile var”
Gelen bazı yardım kolilerinin içinden depremzedelere yazılan notlar çıktığını söyleyen Biçer, bazı miniklerin harçlıklarını, bozuk paralarını biriktirdikleri kumbaralarını ve oyuncaklarını gönderdiğini belirtti. 1999’daki İzmit depremini yaşayan bir ailenin yardımlarla birlikte gönderdiği mektubu okuyan Biçer, böyle notların kendilerini duygulandırdığını dile getirdi.
İzmir’e gelen yardım kolilerinin içinden çıkan notlar ve mektuplar ise kaybolmaması için ayrı bir yerde toplanıyor. O notlardan bazıları ise şöyle:
“- İzmit 99 depremini yaşayanlar olarak sizi en iyi biz anlarız. Her zaman yanınızdayız.
– Merhaba benim adım Beril. Senin adın ne? Senin nasıl olduğunu çok merak ettim. Konya Beyşehir’den sana bu hediyeyi yolladım. Umarım bu oyuncağı çok seversin. Ben 5 yaşındayım. Kendine çook iyi bak.”