CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta sonu Çiğli Tramvayı’nın temel atma töreni sırasında İzmir Büyükşehri Belediyesi’nin Hazine’den 2 puan daha uygun şartlarla borçlandığını söylemişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TBMM’de AK Parti Grup toplantısında bu konuya değindi. Erdoğan, “İzmir’deki Çiğli Tramvayı temel atma töreninde konuşan CHP Genel Başkanı, kendi belediyesinin Hazine’den daha uygun şartlarda borçlandığını övünerek anlatıyordu. Her şeyden önce İzmir Büyükşehir Belediyesi, bütçesinin neredeyse 2,5 katı borçlu bir belediye olarak zaten böyle bir borçlanma hakkına sahip değildir. İzmir Büyükşehri Belediyesi bu finansmanı izin aldığı dönemde gerçekleştiremediği, yani işini ciddiyetle takip etmediği için zaten şu anda böyle bir borçlanma iznine de sahip değildir. Ortada borçlanma izni bulunmadığı için belediyenin şu veya bu oranla herhangi bir kredi kullanımı da söz konusu değildir” diye konuştu.
Ben onamadan böyle bir dış borçlanmayı kesinlikle yapamaz
Türkiye’nin hizmet etmek, eser üretmek, yatırım yapmak, şehrini geliştirmek isteyen hiçbir belediyenin mazeretlerin arkasına sığınamayacağı esneklikte bir yerel yönetim sistemine sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, “Tabii buradaki kritik nokta, şehirde halkına hizmet etmek isteyen bir belediye yönetiminin böyle bir zihniyetinin var olmasıdır. Geçtiğimiz günlerde, burası önemli, milletime tekrar sesleniyorum, bundan böyle sık sık bu hatırlatmaları yapacağız, televizyonda hepiniz izlediniz, İzmir’deki yağışlar sonucu yaşanan sel felaketiyle ilgili bir habere benim de gözüm ilişti. Sel felaketinin ardından nasıl olduysa hatırladı, İzmir’i ziyaret eden CHP Genel Başkanı’na dükkânını su basan bir esnaf kardeşim şöyle sitem ediyordu, ‘Altyapı İzmir’de gerçekten bitik, bir vatandaş ve esnaf olarak canım yandı. Sizden rica ediyorum, burada 35 senedir CHP var, lütfen bu altyapıyı düzeltin.’ Bunu izlediniz mi? Kendisi de CHP seçmeni olduğu anlaşılan vatandaşımız, 35 yıldır şehrini yöneten ve hiçbir altyapı yatırımı yapmayan belediyeyi o partinin genel başkanına şikâyet ediyordu. Tabii aklıma, bu vatandaşımız kimi kime şikâyet ediyor diye gelmedi de değil. İzmir’deki Çiğli Tramvayı temel atma töreninde konuşan CHP Genel Başkanı, kendi belediyesinin Hazine’den daha uygun şartlarda borçlandığını övünerek anlatıyordu. Her şeyden önce İzmir Büyükşehir Belediyesi, bütçesinin neredeyse 2,5 katı borçlu bir belediye olarak zaten böyle bir borçlanma hakkına sahip değildir, Bay Kemal bunları öğren. İkinci olarak, belediye bu finansmanı izin aldığı dönemde gerçekleştiremediği, yani işini ciddiyetle takip etmediği için zaten şu anda böyle bir borçlanma iznine de sahip değildir. Üçüncü olarak, ortada borçlanma izni bulunmadığı için belediyenin şu veya bu oranla herhangi bir kredi kullanımı da söz konusu değildir. Dördüncü olarak, proje finansmanı kredileri ile bütçe finansmanı için yapılan tahvil ihraçları, şartlarından vadesine kadar birbirleriyle ilgisi olmayan, mukayesesi dahi yapılamayacak konulardır. Beşinci olarak, Kılıçdaroğlu ekonomiden ve rakamlardan anlayan birisi olmadığı için Hazine’nin altyapı yatırımlarımız için sağladığı uluslararası finansman kredilerinin şartlarının kendi bulduklarını iddia ettikleri krediden aslında daha uygun olduğunu da bilmiyor. Hepten cahil. Tabii bunları görünce bir anda 1994 yılında İstanbul Belediye Başkanlığına seçildiğimiz günleri hatırladım. Sayın Kılıçdaroğlu, şunu iyi bil, Hazine ve Maliye Bakanlığı herhangi bir tahvil müsaadesi vermedikten sonra hiçbir belediye bu şekilde borçlanmaya gidemez. Bunu bilmen lazım. Bu sonunda bana gelir, benim de bunu onaylamam gerekir, ben onamadan böyle bir dış borçlanmayı kesinlikle yapamaz. Bunu eski belediye başkanınız Aziz Bey’e sorarsan bunu bilir. Bundan sonra da eğer sen bu yanlışla gidecek olursan burada soru işaretleri artmaya başlar.
DSİ’ye verdiğimiz talimatla İzmir’e suyu biz getirdik
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li belediyelerden görüntüleri salonda bulunanlara izletti. Erdoğan, bu videonun ardından AK Partili belediyelere ait görüntüleri de salonda bulunanlara izletti. Erdoğan, videoların ardından, “Öyle zannediyorum ki, ayda bir bu tür bazı başlıklarda görüntülü konuşmalarımı gerçekleştireceğim. Milletimize bunları hatırlatmak şarttır. Vatandaşımız gerçekleri bizzat izleyerek, bizden de dinleyerek görecek. Bunlarda yalan bol. Akşam yalan, sabah yalan. Edep, adap böyle bir şey yok. İzmir’in hali ortada. 35 yıldır sizde. İnsan alt yapı adına bir şey yapmaz mı? Bunlar yapmadılar. İzmir alt yapılarıyla, kaçak yapılarıyla çökmüş vaziyette. Ne iş yapıyorsun sen, suyunuz yoktu, suyunuzu biz DSİ’ye verdiğimiz talimatla İzmir’e suyu biz getirdik. Halk benim halkım, biz onları susuz bırakamayız. Özellikle büyükşehirler suyu kendisi temin etmek zorundadır. İzmir’de böyle bir şey söz konusu değil. İstanbul, Ankara temenni ederim ki, kar falan geldi de toparladık işi. Buralarda da her an sıkıntı olabilir. Buraların barajlarını biz yaptık. Bu barajlar sayesinde İstanbul susuzluğu yaşamıyor. Kendi partisi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık işlerinin üzerini kapatmaktan milletin derdine derman olacak konularla ilgilenmeye fırsat bulamayanlar, bunun hesabını elbette sandıkta verecektir. Artık beceriksizliği ve kötü yönetimi, kendi seçmenini bile isyan ettirecek noktaya varan bu belediyecilik anlayışını milletimizin takdirine havale ediyoruz” açıklamasında bulundu.