İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Ak Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal’ın eleştirilerine yönelik yaptığı açıklamada “olguları ters yüz ederek, gerçekleri çarpıtarak, hizmet etmek yerine algı üretmeye çalışarak ilerleyecek bir arpa boyu yol olmadığını Sn. Hızal’a hatırlatmak boynumun borcu” diye konuştu. Özuslu açıklamasında şunları dile getirdi:
“Öncelikle, bugüne kadar yapılan yağmur suyu hatları 681,2 km ve son 2 yılda yapılan yağmur suyu hatları ise 71,1 km’dir. Yani Sn. Hızal çok basit şekilde İZSU’dan öğrenebileceği bu gerçek bilgileri bile tahrif etmiştir. Halihazırda 115 milyon TL yatırım ile Buca ilçesinde 15 kilometre, Bornova ilçesinde 30 kilometre ve Konak ilçesinde 17 kilometre olmak üzere toplamda 62 kilometre uzunluğunda yağmursuyu hattı imalatlarına başladık. Bahsi geçen imalatların proje çalışmaları geçtiğimiz yıl tamamlanmıştı. Ancak ihale süreçleri ve itirazlar nedeniyle Şubat ayında imalatlara başlanabildi.
2021’i yağmur suyu ayrıştırma yılı olarak kabul eden İZSU, bu yıl içerisinde kente 133 kilometrelik yağmur suyu hattı daha kazandıracaktır. Bu büyük yatırımların yanında Master Plan kapsamında yapılacak çalışmalarda yağmur suyu ana toplayıcı kanal inşası ile birlikte yüksek kesimlerden gelen yağış sularını derelere ulaştıracak kuşaklama kanalları ve şiddetli yağış anında taşkınları engelleyecek dinlendirme havuzlarını hayata geçiriyoruz. Bu vesileyle duyurmuş olalım; 2021 yılı içerisinde yapılması planlanan 133 kilometrelik hattın ardından yılsonuna doğru ihale süreçleri başlayacak yeni projelerle birlikte Poligon, Üçkuyular, Göztepe ve Hıfzıssıhha bölgelerinde de 120 kilometrelik yağmursuyu ve ayrıştırma hattı projelerini inşa edeceğiz. Yağmur suyu hatları ile ‘Yüzülebilir Körfez’ hedefimizi birbirinden ayrı düşünmek elbette mümkün değil. Aşırı yağışlı dönemlerde yaşanan su baskınlarının önlenmesi amacıyla hazırlanan yağmur suyu yatırımları ile yağmur sularının atık su sisteminden ayrı bir hatta taşınmasını sağlayarak İzmir Körfezi’nin temizlenme sürecini de hızlandırıyoruz. Körfezimizi olabilecek en kısa sürede yüzülebilir kılacağız. Bizler körfezi yüzerek geçerken Sn. Hızal da aramızda olursa mutluluk duyarız.”
“Küresel seyreden ve tüm insanlığın gündemini 1 yıldır esir alan Covid-19 pandemisi sanki hiç olmamış, İzmir’de arka arkaya gelen doğal afetler hiç yaşanmamış ve tüm bu dış koşullar altında İzmir Büyükşehir Belediyesi, Başkanımız Sn. Tunç Soyer öncülüğünde tüm kurumsal kapasitesi ile böylesi ender rastlanan çetin sınavlardan son derece dirençli, güçlü ve alnı ak, başı dik şekilde çıkmamış gibi yapılan böylesi akla, vicdana uymayan, mesnetsiz ve hakkaniyetsiz eleştiriler bu kente ve İzmirlilik hukukuna yakışmamaktadır” diyen Özuslu şu bilgileri verdi:
“ Sn. Hızal’ın temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp kamuoyunun gündemine taşıdığı eleştirilerine daha önce gerek mecliste, gerek medya üzerinden tüm ilgililerce cevaplar verilmişti. Ancak belli ki bu cevaplar yeterli olmamış, bir kere daha derli toplu bir cevaba ihtiyaç hasıl olmuştur. Daha önce de dile getirmiştim; gerek merkezi idarenin tasarrufları(!) gerekse pandemi koşulları nedeniyle gelirlerimiz düşse de, pandemi ve deprem nedeniyle hiç hesapta olmayan harcamalar yaşansa da, tüm dünya gibi hesaplarımız alt üst olsa da İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm bu zorluklara rağmen yatırımdan asla vazgeçmedi. Üstelik birçok alanda sosyal belediyecilik açısından emsal oluşturacak örnekler sergilerken rekorlar da kırdı. Hem şeffaflık ilkemiz gereği kamuoyunu aydınlatma misyonumuz hem de ne acıdır ki işimize yeni bir kalem olarak eklenen Sn. Hızal’ı İzmir Büyükşehir Belediyesinin yaptığı işler hakkında aydınlatma ve yanlışlarını düzeltme görevimiz gereği kısaca yaptığımız işlerden bahsetmeliyim.
Buca Metrosu bu kentin yerel yönetimler tarihinde altın harflerle yazılacak bir başarı öyküsüdür. Tamamen belediyemizin mali kapasitesi ve kredibilitesi ile yapılan, sıkıştığımızda merkezi iktidara gidip ‘gel bizi bu metro yükünden kurtar’ demeyip alnımızın akıyla altından kalktığımız metro projelerimiz 3-5 km’lik metro diyerek küçümsenemez. Elimizi vicdanımıza koyup öyle konuşacağız. 490 milyon Euro’luk hazine garantisiz dış kredi ile bitireceğimiz Buca Metrosunun önünde artık bir engel kalmamıştır. Üstelik, İzmir tarihinin en büyük projesi olan ve İzmir’in en yüksek nüfuslu semti Buca’ya raylı sistemi getirecek Üçyol-Buca Metro Projesi kapsamındaki dış finansmanın vadesi 4 yıl geri ödemesiz dönem dahil toplam 12 yıl olacaktır. Bu durum ilk 4 yıl kredi geri ödemelerinde ciddi bir artışa sebep olmayacak ve kredi geri ödemeleri daha sonraki yıllara yayılarak bir denge oluşturacaktır. Narlıdere metrosunda ise ilk tünelin sonunda ışık görüldü ve nihayet 2022 yılı sonunda tüm İzmirliler Bornova’dan Narlıdere’ye kesintisiz yolculuk yapabilecekler. Tüm bu yatırımları yaparken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sn. Hızal’ın dillendirdiği gibi bir borç sarmalına girdiği, sürdürülemez bir faiz yükü ile mali yapısına zarar geldiği iddiası da yanlıştır. Sn. Hızal’ın özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kullandığı kredilere ve bütçesine ilişkin ileri sürdüğü doğru olmayan iddialar hakkında kamuoyunun bilgisine bazı açıklamalar yapılması tüm İzmirlilerin bilgi edinmesi açısından oldukça yerinde olacaktır. Bilindiği üzere, İzmir Büyükşehir Belediyesi, T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yayımlanan Yıllık Yatırım Programı’na alınmış altyapı projeleri için uluslararası finans kuruluşlarından dış finansman sağlamaktadır. Belediyemizin bütçe büyüklüğü öngörülerek projelerin önceliklendirilmesi ile kredi dilimleri kullanımı hak ediş bazında sağlanmaktadır. Projeler kapsamında yeni bir dış finansman sağlandığında anapara geri ödemesiz dönemde ilgili kredinin yalnızca faiz geri ödemesi yapılmakta olup anapara geri ödemesiz dönem sonunda anapara ve faiz geri ödemeli dönem başlamaktadır. Sağlanan dış krediler dilimler halinde alınabilmekte ve aynı proje kapsamında farklı dönemlerde farklı kredi kuruluşlarından dış kredi sözleşmeleri kapsamında dış finansman sağlanabilmektedir. Tüm projeye dair kredi tutarının tamamının aynı anda kullanılmıyor olması, kredi dilimlerinin aynı zaman diliminde kullanılmaması, ödeme takvimlerinin dengede tutularak ayarlanması hususları ve anapara geri ödemesiz dönem dikkate alındığında, kredi geri ödemeleri yıllara yayılarak İzmir Büyükşehir Belediyesince başarılı bir borç yönetimi gerçekleştirilmektedir. Açıklıkla söyleyebileceğimiz bir olgu var. İzmir için köklü değişikliklere yol açacak, İzmir halkını refaha erdirecek, yüksek teknolojiyi İzmir’e getirecek yüksek maliyetli büyük yatırım projeleri belediyemizin öz kaynağı ile yapılamamaktadır. Ancak, böylesi projeleri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüksek kredibilitesi, güçlü mali yapısı ve disiplini, kredi derecelendirme kuruluşlarından alınan yüksek notlar sayesinde uzun vade, düşük faiz ve uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan dış finansman ve güçlü insan sermayemiz ile tüm engellere rağmen İzmir’e kazandırmaya devam edeceğiz. Dolayısı ile burada bırakın eleştiri konusu yapılacak bir yönetimin olmasını, aksine gurur duyulacak bir insan sermayesi ve kurumsal yapı vardır. “
Demokrasi yaşam biçimimiz
Bu yola çıkarken bizler doğa dostu, katılımcı, tarımda kendine yeten ve dünya ile paylaşan, İzmir’i bir dünya kenti haline getirecek sosyal ve demokratik belediyecilik pratiği hedefini koyduklarını belirten Özsulu, “ Bu hedeften her türlü musibete rağmen bir milim şaşmadık, şaşmayacağız. Demokrasiyi iliklerimize kadar içselleştirmiş bir siyasi aklın taşıyıcıları olarak gerek gözbebeğimiz Kültürpark mevzuunda gerekse deprem sonrasında hasar gören belediye binamız konusunda yurttaşlarımızdan, sivil toplumdan gelen seslere sürekli kulaklarımızı açık tuttuk. Bütün işlerimizi emanetimiz İzmir için ehliyet ve liyakat sahipleri ile birlikte yerine getiriyor ve bilimin ışığında, bu toprakların kadim demokrasisi ile kendimize yön veriyoruz. Kararlarımızı istişare ile alıyoruz ve doğruyu bulmak adına gerekirse fikirlerimizi değiştirmekten de asla imtina etmiyoruz. Bu kentin gözbebeği olan Kültürpark’ı Koruma Amaçlı Eylem Planı da bu doğrultuda hazırlandı. Tüm İzmirlilere hayırlı olmasını diliyorum. Buradan, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözünü Sn. Hızal’a hatırlatmayı bir borç biliyorum. Sözün özü, demokrasi bizim yaşam biçimimiz. Muhalefetin güçlü bir demokrasi için olmazsa olmaz bir koşul olduğunu biliyor ve böylesi bir muhalefetle birlikte çalışmayı gerçekten arzu ediyoruz. Ancak olguları ters yüz ederek, gerçekleri çarpıtarak, hizmet etmek yerine algı üretmeye çalışarak ilerleyecek bir arpa boyu yol olmadığını Sn. Hızal’a hatırlatmak da boynumun borcu. ‘Başka bir İzmir mümkün’ diyerek yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Tunç Soyer canla, başla, emekle, inançla, aşkla İzmirliler için çalışmaya devam edecektir. İzmirlilerin verdiği destek başkanımızın