Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ”Şehirlerde mevcut uygulamaya devam edilecek. 3,7 Milyon çalışanımıza 30 Milyar TL’lik kısa çalışma ödeneği verdik. Uygulamayı Mart sonunda bitiriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 3 saat süren Kabine Toplantısı’nın açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye’yi demokrasi ve ekonomi alanlarında dünyanın en ileri ülkeleri arasına katmak için çıkılan yolda 18 yılın geride bırakıldığını söyledi. Bu süreçte birçok alanda hayata geçirilen reformlarla hedeflere ulaşmak için gereken altyapının adım adım kurulduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıktan eğitime, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, sanayiden ticarete, spordan sosyal desteklere kadar hep mücadele yürütüldüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını beşe, ona katlayan eserler ve hizmetlerle ülkemizi bugün bulunduğu yere getirdik. Yapılanlar elbette önemlidir, ama Türkiye’nin potansiyeli ve gücü çok daha fazlasına müsaittir, hedeflerimiz de bunu gerektiriyor. Bilhassa son 7-8 yıldır ülkemizin önünden hiç eksilmeyen siyasi, sosyal, ekonomik tuzaklar, bize büyük ve güçlü Türkiye’nin önemini tekrar tekrar göstermiştir. Bu saldırıların gerisindeki sinsi niyetlerden birinin de Türkiye’yi eskiden olduğu gibi tekrar kendi içine kapatarak enerjisini ve vaktini boşa harcayan bir ülke haline dönüştürmek olduğu açıktır” şeklinde konuştu.
“Gençlerimize üzerinde 2053 vizyonlarını inşa edebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye’yi miras bırakmakta kararlıyız”
Türkiye’yi 2023 rotasında tutmakta kararlı davranıldığını ifade eden Erdoğan, terör örgütlerinden kimi uluslararası kuruluşlara kadar, bu senaryoda kullanılan oyuncuların birer birer devre dışı bırakıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin birlik ve beraberliğini güçlendirirken sınırlarımızı güvenlik altına alacak adımları da cesaretle attık. Türkiye’ye bu şekilde diz çöktüremeyeceklerini görenlerin diplomasi ve ekonomi alanlarında yoğunlaştırdıkları kuşatma çabalarını da reform gündemimize hız vererek boşa çıkardık. Milletimizin taleplerine ve beklentilerine uygun olarak zaten yürütmekte olduğumuz çalışmaları kapsamlı reform paketleriyle demokratik ve ekonomik zaferlere dönüştürecek programlar geliştirdik. Gençlerimize üzerinde 2053 vizyonlarını inşa edebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye’yi miras bırakmakta kararlıyız” diye konuştu.
“İstikrarı güçlendirmek için ekonomide makro politikalarımızı yapısal tedbirler ve dönüşümlerle destekliyoruz”
Son dönemde açıklanan reform paketlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Hukuk alanındaki reform gündemimizi içeren İnsan Hakları Eylem Planımızı daha önce açıklamıştık. Geçtiğimiz cuma günü de ekonomideki yeni reform programımızı kamuoyuyla paylaştık. Bu programın amacı, ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütecek bir yol haritası oluşturmaktır. Hep söylediğimiz gibi Türkiye’nin istihsal mücadelesini en az istiklal ve istikbal mücadelesi kadar önemli görüyoruz. Ülkemizi 2002 yılından beri istikrar ve güven esasına göre büyütmenin gayreti içindeyiz. Son dönemde maruz kaldığımız saldırıların istikrar ve güven iklimini hedef almasının sebebi de işte budur. Bunun için reform programımızı her alanda olduğu gibi ekonomide de istikrarı ve güveni sağlamlaştıracak adımlarla teçhiz ettik. İstikrarı güçlendirmek için ekonomide makro politikalarımızı yapısal tedbirler ve dönüşümlerle destekliyoruz. Bu kapsamda kamu maliyesi, enflasyon, finans sektörü, cari açık ve istihdam konularında çok sayıda yeni düzenlemeyi hayata geçiriyoruz” dedi.
“Türkiye’yi salgınla birlikte hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yere çıkartmakta kararlıyız”
Yapısal politikalar kapsamında da kurumsal yapıyı, yatırımların teşvikini, iç ticaretin kolaylaştırılmasını, rekabet politikalarını içeren somut politikalar geliştirildiğini bildiren Erdoğan, “Türkiye’yi salgınla birlikte hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yere çıkartmakta kararlıyız. Reform programlarımızı bu hedefimize ulaşmamızı kolaylaştıracak ve hızlandıracak şekilde hazırlıyoruz. Her reform programımız, kamudan özel sektöre, sivil toplumdan sosyal kesimlere kadar tüm tarafların görüşleri ışığında oluşturulmuştur. Hazırlık aşamasında olduğu gibi bu programların uygulama sürecinde de her türlü yapıcı eleştiriye ve katkıya açığız. Ülkemizin hayrına olan her iş gibi reformlarımızı da kör bir husumetle sabote etmeye çalışanları ise milletimizin takdirine havale ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Son bir asrın en büyük sağlık felaketi olarak nitelenen salgın karşısında devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik”
Covid-19 virüsünün Türkiye’de görülmesinin üzerinden 10 Mart itibarıyla tam 1 yıl geçtiğini hatırlatan Erdoğan, “Şimdiye kadar bu virüs 192 ülkede toplam 2 milyon 700 bin insanın hayatına mal oldu. Ülkemizde ise virüs tespit edilen 2 milyon 900 bine yakın vatandaşımızdan 29 bin 500’ü maalesef hastalığa yenik düştü. Salgında vefat eden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Bu dönemde büyük bir fedakârlık sergileyerek virüse karşı en ön cephede yer alan tüm sağlık çalışanlarımıza, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Türkiye, sağlık altyapısının ve sosyal güvenlik sisteminin gücü sayesinde salgınla mücadelesini dünyanın takdir ettiği bir başarı hikayesine dönüştürdü. Salgının zirve yaptığı aylarda dahi sağlık sistemimiz vatandaşlarımıza hizmet etmeyi sürdürdü. İnsanların hastane kapılarından geri çevrildiği, doktorların hasta seçmek zorunda kaldığı, bakımevlerinde yaşlıların ilgisizlikten can verdiği vahim sahnelerin hiçbiri hamdolsun ülkemizde yaşanmadı. Son bir asrın en büyük sağlık felaketi olarak nitelenen salgın karşısında devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik” dedi.
Bilim Kurulunun değerlendirmeleri ışığında alınan kararların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği avantajları da kullanarak en hızlı ve en etkin şekilde hayata geçirildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde birçok ülkede görülen sıkıntıların, tedarik zincirindeki aksaklıkların ve güvenlik zafiyetlerin hiçbirine Türkiye’de şahit olunmadığını söyledi. Salgının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kriz yönetme kapasitesi yanında, sağlığa yapılan yatırımların da önemini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, “Ülkemize kazandırdığımız şehir hastaneleri, özellikle salgın döneminde kritik rol üstlendiler.
Bugün artık elini vicdanına koyan herkes, bu yatırımların hakkını teslim ediyor. Yolu bir şekilde şehir hastanelerine düşen vatandaşlarımız, ‘iyi ki muhalefete rağmen bu hizmetler yapılmış’ diyor. Salgın döneminde sağlıktan eğitime, ekonomiden sosyal yardımlara kadar her alanda attığımız ilave adımlarla ülkemizin altyapısını daha da güçlendirdik. Bu süreçte Covid-19 teşhisi yapabilen laboratuvarlarımızın sayısını 73’ten, 6 kattan fazla artışla 461’e yükselttik. Filyasyon ve İzolasyon Takip Sistemi’ni, kısaca HES dediğimiz ‘Hayat Eve Sığar’ uygulamasını hayata geçirdik. Yükseköğrenim yurtlarımızın bir kısmını karantina merkezlerine dönüştürdük. Bu çerçevede yurtlarımızda 122 bin insanımıza hizmet verdik” ifadelerini kullandı.
“Bugün itibarıyla ülkemizde yapılan aşı sayısı 11 milyon 500 bine ulaştı”
Gelişmiş ülkelerin henüz maske sıkıntısını bile aşamamışken Türkiye’nin rekor sürede yerli solunum cihazı üreterek, kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanında 20 ülkeye bu cihazları ihraç ettiğini kaydeden Erdoğan, “İnşası süren projeleri hızlandırarak, İstanbul-Başakşehir, Konya ve Tekirdağ Şehir Hastanelerimizi hizmete aldık. Çok kısa sürede İstanbul’un iki yakasına kazandırdığımız bin 8’er yataklı iki acil durum hastanesiyle bu alanda yeni bir çığır açtık. Böylece sadece salgın döneminde toplam 16 bin 160 yataklı sağlık tesisinin inşaatını tamamlayıp, vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Dünyada aşı uygulamasını başlatan ilk ülkeler arasındayız. Bugün itibarıyla ülkemizde yapılan aşı sayısı 11 milyon 500 bine ulaştı. Aşılama sıralamasında dünyada beşinci durumdayız. Çalışmaları süren yerli aşımız hazır hale gelene kadar yurt dışından aşı tedarikini sürdüreceğiz. Diğer yandan insanların haftalar boyunca eve kapandığı günlerde eğitim-öğretime devam etmek ayrı bir önem kazanmıştır. Hazırlıklarımızı hızla tamamladığımız EBA TV yayını ile 23 Mart 2020 tarihinden itibaren uzaktan eğitime geçtik. İçerik üretiminde binden fazla öğretmenimizin görev aldığı bu sistem üzerinden toplam 12 bin 500 saat yayın yapıldı. Yüz yüze eğitimi ise 15 Şubat 2021 itibarıyla kademeli olarak yeniden başlattık. Geçtiğimiz kabine toplantımızda yüz yüze eğitimin kapsamını epeyce genişlettik. Ülkemizdeki tüm cep telefonu abonelerine aylık 8 GB’a kadar EBA’ya ücretsiz erişim imkânı getirdik. Yine bu dönemde öğrenim ve katkı kredisinin bazı taksitlerini 3 ay süreyle erteledik” dedi.
Kısa çalışma ödeneği uygulaması mart sonunda bitiyor
Sosyal Koruma Kalkanı Programı ile vatandaşlara doğrudan aktarılan kaynağın toplam tutarının 56 milyar lirayı aştığını açıklayan Erdoğan, “Salgın döneminde kısa çalışma ödeneğinin kapsamını genişlettik, şartlarını kolaylaştırdık. Bu dönemde 3,7 milyon çalışanımıza 30 milyar lirayı bulan tutarda kısa çalışma ödemesi yaptık. Salgının seyrine göre peyderpey uzattığımız bu uygulamayı mart sonunda bitiriyoruz. Şartları kısa çalışma ödeneği almaya yetmeyen ve ücretsiz izne çıkarılan 2,5 milyon çalışanımıza 10 milyar liraya yakın nakdi ücret desteği ödedik” diye konuştu.