CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, binlerce depremzedenin 6306 sayılı yasanın sağladığı kentsel dönüşüm kredisi imkanından yararlanmak istediğini ancak bu konuda maddi anlamda haklı çekinceleri olduğunu belirtti.
Devletin “evini yık, güçlendir veya kentsel dönüşümle evini yap dediğini” ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:
“Ancak ekonomik krizi derin bir şekilde yaşayan Türkiye’de bunun pek mümkün olmadığı aşikardır. Bankalar 10 yıl vadeli kentsel dönüşüm kredisi olarak 200 bin TL veriyor ve bu krediler güncel faizlere göre veriliyor. Ekonomik krizden kaynaklı artan inşaat maliyetleri sonucu, Sıfırdan bir ev yapmanın bedeli 400-450 bin liraları buluyor. Sadece emekli maaşı ile tek maaş ile geçinen vatandaşlar bu maliyeti nasıl karşılayacak? Geri kalan tutarı nasıl ödeyecek? Devletin kendi kendine bu soruları sorması ona göre de bir çözüm yoluna gitmesi gerekir. Yoksa deprem mağdurlarının bu şartlarda ev sahibi olması hayalden öteye gidemez.
Maddi imkansızlıklar ve kısa vadeli krediler nedeniyle ev yaptıramayan depremzedeler evlerini düşük fiyata satıp başka yerlerde yaşamak zorunda kaldı. Birçok deprem mağduru da depremin üzerinden 7 ay geçmesine rağmen hala konteynır kentte ve yurtlarda kalmaktadır. ‘Sosyal Devlet’ ilkesi gereği deprem mağduru vatandaşlara daha uzun süreli, düşük faizli kredi imkanı sağlanarak bu insanların bir an önce ev sahibi yapılması gerekir. Aksi halde bu süreç daha da uzayacak ve mağduriyetler katlanarak artacaktır.”
Sevda Erdan Kılıç, geçen aylarda kurulan İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği’nin iktidara yaptığı çağrıyla, “İzmirli depremzedelerin düşük faizli, 3 veya 5 yıl ertelemeli, 20 yıl gibi uzun döneme yayılmış ve maliyetler göz önüne alınarak kredi imkanından faydalanmak istediklerini” bildirdiğini belirtti.
Bu insanların yıllarca DASK ödemesi yaptığını ancak DASK’tan geri dönüşlerin de beklentiyi karşılamadığını vurgulayan Kılıç, “Yıkılan ve oturulamaz kararı verilen binalara tam teminat ödenmelidir. Bu istekler de depremi yaşamış, psikolojisi bozulmuş ve ortada kalmış depremzedeler için çok olmasa gerek. Hele ki yoksulluğun, işsizliğin tavan yaptığı, insanların pazar artıklarıyla beslenip kuru ekmeğe muhtaç kaldığı, yaklaşık 25 milyon icra dosyasının olduğu, doların 8,50’yi, Euro’nun 10 lirayı geçtiği bir ekonomide!” dedi.