8500 yıllık bir tarihi var bu koca kentin.
İzmir, hikâyesi Yeşilova’da başlayıp Bayraklı Tepekule’de ve ardından Kadifekale’de devam eden ve günümüze kadar anlatılacak çok şey biriktiren, kadim bir şehirdir.
İşte bu kadim şehre dair hikâyelerin anlatıcıları gibidir müzeler.
İzmir Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi ve Efes Müzesi gibi yıllardır kente hizmet veren müzelerden bahsetmeye gerek bile yok. Ama özellikle son 15-20 yıl içinde ziyarete açılan çok sayıda temalı müze ve anı evi, İzmir’e başka bir renk kattı. Oyuncak Müzesi, Radyo Müzesi, Karşıyaka Hamza Rüstem Fotoğraf Müzesi, Buca Göç ve Mübadele Anı Evi, Tire Kent Müzesi, Belkahve Ata Anı Evi bunlardan sadece birkaçı…
Bu müzelerden biri de 12 Aralık 2012’de kapılarını ziyarete açan Ege Üniversitesi Kâğıt ve Kitap Sanatları Müzesi. Binası bile tek başına görülmeye değer olan muhteşem bir Levanten Köşkü.
Uluslararası Kâğıt Sanatçıları Federasyonu Başkanı Helene Tschaher, “Dünyada eşi benzeri olmayan bir müze” olarak tanımlamış Bornova’daki müzeyi. Giriş ücreti 10 lira olan müzeyi öğrenciler 5 liraya gezebiliyor.
Avrupa’dan Uzakdoğu’ya kadar farklı kültürlerdeki örnekleriyle birlikte, kâğıt ve kitabın ilk halinden günümüze kadar gelen macerası bu müzede sizi bekliyor. 1000 civarında objenin sergilendiği müzedeki eserlerin tamamına yakını, kişi ve kurumların bağışlarından oluşuyor. İki katlı ve 16 odalı müzenin giriş katında kâğıda dair bütün detaylar; ikinci katında ise matbaa, baskı teknikleri, kitap biçimleri, minyatür kitaplar ve tipografi bölümleri yer alıyor. Osmanlı döneminde ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika’nın orijinal eserleri ve Gutenberg döneminin sayfalarından örnekler de burada sergileniyor.
Sönmez’in emeği büyük
Picasso’nun, Manet’nin, Chagal’ın, Miro’nun, Salvador Dali’nin, Matisse’in, Kandinski’nin ve Andy Warhol’un orijinal taş baskıları ya da kendi elleriyle hazırladıkları ve imzaladıkları kitaplar ile 38 ülkeden 42 kâğıt sanatçısının birbirinden bağımsız olarak, her birinin dünya haritasının bir parçasını kâğıdını da kendileri üreterek oluşturduğu ‘One World’ adlı dünya haritası, müzedeki görülmesi gereken eserler arasında yer alıyor.
Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken eser ise bir mercimeğin sadece yarısı büyüklüğünde olan, dünyanın en küçük kitabı. Deriyle ciltlenmiş olan kitap, 32 minicik sayfadan oluşuyor. Kitabın her sayfasında Latin alfabesinin birer harfi yer alıyor. Mutlaka görmelisiniz.
Müzenin kuruluşundaki en büyük emek, Nedim Sönmez Hoca’ya ait. Yıllar boyunca kâğıt ve kitaba dair her şeyi dünyanın her yerinden toplamış gelmiş İzmir’e.
Türkiye’de ilk ve tek, dünyada da benzerleri çok az olan, böyle önemli bir eseri Türkiye’ye ve özellikle İzmir’e kazandırdığı için Ege Üniversitesi’ne ve Nedim Sönmez’e sonsuz teşekkürler.
Bornova Gençlik Caddesi üzerindeki Ege Üniversitesi Kâğıt ve Kitap Sanatları Müzesi’ni pazar ve pazartesi günleri hariç her gün ziyaret edebilirsiniz.