İzmir’de geçen yıl 30 Ekim’de meydana gelen depremde yıkılan ve 36 kişinin can verdiği Rıza Bey Apartmanı’nın mimarı Serdar Bayram’ın projeyi kendisinin çizmediğini, imzayı formalite amacıyla attığını açıklaması bu konudaki vahim duruma dikkat çekti.
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin 2015 yılında yaptığı çalışmada içlerinde inşaat mühendisi olup olmadığı belli olmayan imzaların da bulunduğu 424 yapı ruhsatının iptal edilmesi gerektiği yönünde uyarısı olduğu ortaya çıktı. Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, sahte zemin raporlarıyla yapılan çok sayıda inşaat olduğunun tespit edildiğini belirterek, son aylarda bu yöndeki şikayetlerin daha da arttığına dikkat çekti.
Aylar sonra anlaşılıyor
Birinci derece deprem bölgesi olan İzmir’de deprem hasarlarının önlenmesinin başta yerel yönetimler olmak üzere ilgili tüm kamu kurumlarının sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Öziçier, “3194 sayılı İmar Kanunu, 2012 yılında revize olmuş ve diğer projelerde olduğu gibi zemin etüt projelerinde meslek odalarının denetim ve onayı kaldırılmıştır. Bu durum yerel yönetimlerdeki denetimi daha önemli hale getirmiştir. Son aylarda sıklıkla şikayet konusu olan sahte mühendislerin hazırladığı raporlar yeterli denetim yapılmadığından aylar sonra farkedilmektedir. Tüm zemin etüt raporları belediyede hazırlayan kişi tarafından şahsen imzalanmalıdır. Bu mühendislerin büro tescilinin olup olmadığı mutlaka sorgulanmalıdır” dedi.
Zemindeki sorunlar ağır sonuçlara yer açtı
Taahhütname ile rapor hazırlandığını ifade eden Öziçier şu bilgileri verdi: “Çünkü bu taahhütnameleri lisans mezunu konusunda uzman olmayan bir kişi bile imza atarak hazırlayıp belediyelere sunabilir. Bu da sahte raporların oluşmasına sebebiyet vermektedir. Uygulamada bu sorun, tüm ilçe belediyelerin imar birimlerinde mutlaka jeofizik mühendislerinin görevlendirilmesi ile çözülebilir. Yasal zorunluluk olan zemin etütlerindeki jeofizik ölçümler ve sonuçları mutlaka gerek sahada gerekse belediyelerde jeofizik mühendislerince denetlenmelidir. Önceki gün yaşadığımız depremde de ne yazık ne zemin nedeniyle büyük acılar yaşadık.”
Meslek odalarının denetimlerinin kaldırılmasından sonra odalardan alınan sicil durum belgelerinin de kaldırıldığını hatırlatan Öziçer, “Sadece beyan ve taahhüt imzalanıp belediyelere veriliyor. Bu da maalesef sahte raporların ortaya çıkmasına neden olmuştur. 2013 yılından sonra oda denetimlerinin kaldirilmasi ile denetimlerin ortadan kalkması belediyelerdeki denetimlerin önemini ortaya çıkarmıştır. Bu da belediyelerde konusunda uzman mühendislerin istihdamı ile çözülecektir. Zemin etüdü raporlarının denetimi için belediyelerde jeoloji ve jeofizik mühendislerinin istihdamı mecburidir. İzmir’de maalesef 30 ilçenin 23 ünde jeofizik mühendisi istihdamı olmadığından sahte raporların önünü açarak veya zemine uygun olmayan parametreler ile belediyeye girip onaylanan zemin etüt raporlariyla ileride bir depremde yıkılan binalar kaçınılmaz olacaktır” dedi.
Diğer mühendislik alanlarında da var
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin 2015 yılında yaptığı bir çalışmada içlerinde inşaat mühendisi olup olmadığı belli olmayan imzaların da bulunduğu 424 yapı ruhsatının iptal edilmesi gerektiği tespit edildi. Bu durumun mimarlık, makina ve elektrik mühendisliği hizmetleri için de geçerli olduğu varsayıldığında iptal edilmesi gereken ruhsat sayısının 1.000’in üzerinde olduğu görüldü. Aynı çalışmada bilgi edinilemeyen 3.342 yapı ruhsatının olması sorunun daha vahim olduğunu ortaya koydu.
Mühendis olup olmadığı dahi bilinmeyen binlerce kişinin proje üretmesi, şantiye şefliği ya da fenni mesullük üstlenmesi söz konusuydu. İzmir İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’ne iletilen yapı ruhsatlarının yaklaşık yüzde 3-4’lük bir bölümünde gerekli belgelere sahip olmayan inşaat mühendislerinin proje müellifliği üstlendiği tespit edildi ve ruhsat iptali için ilgili belediyelere yazı yazıldı.