İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Kültür Mümkün” vizyonu ve çalışmaları sonucunda dördüncüsüne İzmir’in ev sahipliği yaptığı Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Zirvesi başladı. 346’sı çevrim içi olmak üzere toplam 864 konuşmacı ve katılımcının yer aldığı ve üç gün sürecek zirvenin açılışında konuşan Başkan Tunç Soyer, “İki yılda bir gerçekleşen, ilk defa hibrit olarak düzenlenen 4. UCLG Kültür Zirvesi’ne ve İzmir’e hoş geldiniz. Sizi sağlık anlamında zorlu bir zamandan geçtiğimiz bu dönemde şehrimizde ağırlama ayrıcalığına eriştiğimiz için çok mutluyum. Önümüzdeki günlerde, dünyanın dört bir yanından politikacılar, iş dünyasının karar vericileri, entelektüeller ve önde gelen uzmanlar zirve için bu yıl seçtiğimiz ‘Kültür: Geleceğimizi Kurarken’ teması üzerine görüş alışverişinde bulunacaklar” dedi.
Açılışa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, UCLG temsilcileri, ilçe belediye başkanları ve Büyükşehir bürokratları katıldı.
“Başka bir kültür tarif etmeden yeni bir gelecek inşa edemeyiz”
Moderatörlüğünü UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz’in yaptığı “Covid-19 Sonrası Kültür, Bakım, Çevre ve Sağlık” başlıklı açılış oturumda konuşan Başkan Soyer “Ben kültürü, bir binayı bir araya getiren harç veya bir ağacın kökleriyle dallarını birleştiren su damlaları gibi görüyorum. Yaşamlarımızda her ne yapıyorsak, bilim, sanat, spor, bilim veya siyaset. Hiç fark etmez… Kültür bunların tümünün içinde var. Kültür, tüm bunları bir arada tutan harç, yaşamın öz suyu. Biraz bile eksilse, yaşamın içindeki uyum da bozuluyor. Hayat bir bütün olmaktan çıkıyor. Tek tek parçalarına ayrılıyor. Dolayısıyla yalnızca sanat değil, bilim, siyaset, spor ve yaşamın tüm alanları kültürün omuzlarında yükseliyor. Kültürü yalnızca sanata indirgemek ve onu sınırlamak yaşamdaki her şeyin ve elbette bizatihi sanatın gelişimine de bir engel teşkil ediyor. Kültürün olmadığı yerde ilerleme sanatı bilimden, bilimi siyasetten ve siyaseti gerçek hayattan ayırıyor. Hatta daha kötüsü, kültürsüz bir ilerleme bencil ve maskülen aklı güçlendiriyor ve yüceltiyor. Kültürsüz bilim olmaz. Olursa, atom bombası olur. Kültürsüz şehircilik olmaz. Olursa, sel olur, afet olur. Kültürsüz ekonomi olmaz. Olursa açlık olur, iklim krizi olur. Kültürsüz siyaset olmaz. Olursa, savaş olur, yıkım olur. Bu nedenle, başka bir kültür tarif etmeden, yeni bir gelecek inşa edemeyiz” dedi.
“Gurur duyuyorum”
Dünya Belediyeler Birliği’nin İzmir’deki Kültür Zirvesi’nde yaşama tam bu noktadan baktıklarını belirten Soyer, “İzmir’de gerçekleşen bu tarihi zirvenin insanlık için tam doğru zamanda ve doğru konuyla gerçekleştiğinin farkındayım. Zirve boyunca dünyanın farklı şehirleri, ortak akıldan doğan kentsel dirençlilik kavramını tartışma şansı bulacaklar. Şehrimizin böylesine değerli bir buluşmaya ev sahipliği yapmasından büyük gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.
Dünya Kültür Zirvesi’nin Türkiye’de ve özellikle de İzmir’de yapılmasının özel bir anlama sahip olduğunu vurgulayan Soyer sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkçede çok sevdiğim bir başka söz vardır: Her şey aslına rücu eder. Bu buluşmamızın, Akdeniz’in kıyısından, İzmir’den tüm dünyaya bir kere daha kültür tohumları serpeceğine tüm kalbimle inanıyorum.”
“Kültür geleceğimizi kuruyor”
Başkan Soyer’e teşekkürlerini sunarak konuşmasına başlayan oturum başkanı UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz, “Burada olduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Uzun zaman sonra ilk defa bir araya geldik. Özellikle yaşadığımız şu günlerde kültür bizim için son derece önemli. Kültür geleceğimizi kuruyor. Biz kültürü bütün politikalarımıza entegre ediyoruz. Kültürel farklılık bizi ayırıyor gibi görünebilir ama istediğimiz şey kültürün bizi bir araya getirmesidir. Kültürün geçmişle gelecek arasında köprü olmasını istiyoruz” dedi.
Oturumlar devam edecek
“Kültür: Geleceğimizi Kurarken” temasıyla düzenlenen zirvede delegeler Kültürpark 4. Hol’de hazırlanan özel toplantı salonlarında bir araya geliyor. Zirve sabah UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman’ın moderatörlüğünde “Yerel Yönetimler ve Kültürel Miras” başlıklı oturumla başladı. Zirvede kültürün iklim kriziyle, toplumsal cinsiyetle, erişilebilirlikle, engeller ve eşitsizliklerle ilişkisi ele alınırken, pandemi sonrası kültür, çevre ve sağlık politikaları, kültürel haklar, yaratıcı ekonomi ve kültürel çeşitlilik, kültürel miras ve turizm, kültürel diplomasi gibi temalarda oturumlar yapılacak.
Ersoy: “Kültürün güçlü bir etkisi var”
Kültür ve Turizm Bakan Mehmet Nuri Ersoy, “Kültür bir ayrışma noktası ve farklılık olmanın çok ötesine uzanan bir kavram. Kültürün ülkelerin ekonomik kalkınmasında, bilimden teknolojiye, sosyal hayattan eğitime kadar toplumların yükselmesinde güçlü bir etkisi var. Kültür alanında geliştirilecek uluslararası işbirlikleri öğrenme, deneyimleme anlama ve kabullenmeyi de beraberinde getirecek. Bu yönüyle kültür, küreselleşmenin negatif etkilerini azaltmada en önemli etken olma potansiyelini taşıyor” dedi.
İmamoğlu: “Kültürün birleştirici gücünden faydalanmalıyız”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İzmir’de Kültür Zirvesi’nde bulunmaktan gurur duyduğunu söyleyerek “9 Eylül gibi çok güzel bir günde buradayım. İzmir’in dağlarında yeniden çiçeklerin açmaya başladığı bir günün yıl dönümündeyiz. 9 Eylül, bu güzel Cumhuriyet’in, özgürlüğün ve demokrasinin bu topraklarda varoluşunun yıl dönümüdür” dedi. Nüfusun yarısının kentlerde yaşadığına dikkat çeken İmamoğlu, iklim krizi başta olmak üzere yerelden başlayacak çözüm önerilerinin önemine değindi. İmamoğlu, “Şehirlerimizi çağın gereklerine uygun bir vizyonla planlama vakti geldi. Artık yaratıcı sektörleri ön plana almalı, kültürün birleştirici ve iyileştirici gücünden faydalanmalıyız. Yerel demokrasinin geliştirilmesinde, ekonomik kalkınmada kültürün önemini fark ederek gelecek vizyonumuzu bu potansiyel üzerine kurmak durumundayız” dedi.
“Kimseyi arkada bırakmamalıyız”
9 Eylül kutlamaları sırasında gördüğü manzara karşısında etkilendiğini ifade eden Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle çalışıyoruz. Kültürde de aklımıza olması gereken şey, kültürün her şeyde ve yerde var olması gerektiğidir. Kimseyi arkada bırakmamalıyız” dedi.
İtalya Kültür Bakanlığı Dış İlişkiler Direktörü, G-20 Temsilcisi Rosanna Binacchi, “İzmir’i bu önemli zirveyi organize ettiği için tebrik ediyorum. Kültürün etkisi şehirlerin gelişimi için gözden çıkarılamaz” dedi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve UCLG Eş-Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Bugüne kadar bir araya geldiğimiz tüm toplantılarda kültürü bir panzehir olarak kullanmamız gerektiğini konuştuk. Yaşamak için de kalkınmak için de kültürden mahrum kalamayız. Kültürü ve onu korumayı gündemin en üst sıralarında tutmalıyız” şeklinde konuştu.
Shiva: “Kültüre ruhunu verdiniz”
21 yıl önce İzmir’i ziyaret ettiğini belirten Bilim, Teknoloji ve Doğal Kaynaklar Politikaları Araştırma Vakfı (RFSTN) Direktörü Vandana Shiva, “Bu zirveyle kültüre ruhunu verdiniz. Bu güzel gezegenin bizim için yaşanabilir olması lazım. 200 yılda tüm bu sistemi bozduk. Bütün gezegenin bizim için, yani insan için olmadığını görmemiz lazım. Biz dünyaya ne kadar zarar verirsek kendimize zarar veriyoruz. Pandemi de bunun sonucu” diye konuştu.
Ada: “Kültür ve doğa birbirine zıt şeyler olarak görüldü”
Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü Başkanı ve Kültür Politikaları ve Yönetimi Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Serhan Ada ise “Kültür ve doğa her zaman birbirine zıt şeyler olarak görüldü. İnsanlar doğanın dışında kalan her şeyi kültürü tanımlarken kullandı. Kültürün sürdürülebilir kalkınmanın bileşenlerinden biri olduğunu kabul ettirmek ve 2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında yer almasını sağlamak için iyi kaynaklar oluşturmak üzere araştırmalar yaptık. UCLG başta olmak üzere hepimiz çok çaba gösterdik” dedi.