Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 99’uncu yılı kapsamında ziyaretlerini sürdürüyor. Bu sabah Türkiye Muharip Gaziler Derneği İzmir Şubesi’ni ziyaret eden Tatar, burada İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İzmir İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Hilmi Atabay, Türkiye Muharip Gaziler Derneği İzmir Şubesi Başkanı Emekli Albay Mehmet Gökmen ve Kıbrıs gazileri tarafından karşılandı. Ziyaretinde gaziler ve şehit aileleriyle bir araya gelen Tatar, Kıbrıs, Türkiye ve Doğu Akdeniz konusunda önemli mesajlar verdi.
“Sizlerin kahramanlığıyla Kıbrıs’ta yeni bir dönemin başladı”
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, anı defterinin imzalanmasının akabinde gazilerle buluşarak, burada konuşma yaptı. Konuşmasında Kıbrıs gazilerinin 1974 yılında gerçekleştirdiği kahramanlıların, Kıbrıs Türklerinin kaderini değiştirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, şu sözlere yer verdi: “Dün yapılan sempozyumda Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ın Türk milleti için ve Türk dünyası için ne kadar önemli olduğunu, esas itibariyle 1974’te sizlerin de o kahramanlığıyla Kıbrıs’ta yeni bir dönemin başladığını, Kıbrıs Türk halkının barış ve dolayısı ile özgürlük temelli ve hürriyetine kavuşturan o günden sonra Kıbrıs’ta dengeler fevkalâde değiştiğini belirtti. O tarihten sonra artık Kıbrıs’ta iki devlet vardır. Kıbrıs’ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, Kıbrıs Türk halkı kendi geleceğini tayin etme hakkıyla devletine sahip çıkmıştır. O devlet, o günden bugüne güçlenmeye devam ediyor. Çünkü o günden bugüne o kadar önemli gelişmeler olmuştur ki, artık Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan’da, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte iş birliği içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de söz hakkını kullanarak bir takım önemli ulusal meselelere katkısını koymaktadır. Ulusal meselelerin başında tabii ki ‘Mavi Vatan’ gelmekte. Biz buralarda temel egemenlik hakkımızı savunuyoruz. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk de 1937 yılında yaptığı konuşmada Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece ikmal yollarımız tıkanır. Kıbrıs’a dikkat ediniz’ demişti.”
“Ege adalarına yönelik Yunanistan’ın oynadığı oyunlar ve hadsizlik söz konusudur”
Konuşmasında Ege Adaları konusunda Yunanistan tarafının uluslararası antlaşmalara rağmen Türkiye ve KKTC’nin Akdeniz’deki egemenliğine gölge düşürmek istediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Ege adalarına yönelik Yunanistan’ın oynadığı oyunlar ve hadsizlik söz konusudur. Lozan Antlaşması’na rağmen kıta sahanlığı konusunda 3 milden 6 mile, şimdi de 12 milden bahsedilmektedir. Bütün bunlar tabi ki bizim tarafımızdan ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından asla kabul edilecek meseleler değildir. Çünkü onların da oynadıkları oyun, bazı işbirlikçileri ile Türkiye’nin gemilerini Türkiye’nin Çanakkale’den ve diğer önemli bölgelerden gemilerinin Doğu Akdeniz’e, Akdeniz’in o mavi sularına çıkışını engelleyebilmek adına düzenlenen tezgahlardır. Aynı şeyi Kıbrıs’ta hala yapmaya çalışıyorlar. Netice itibarı ile 1974’te biz büyük bir zafer kazandık. 1960’lı yıllardan beri verilen mücadelede Kıbrıs Türk halkı orada fevkalade büyük bir destan yazmış, Türkiye’nin desteği ile direnebilmiş ve 1974’te de siz gazilerimizin de oraya gelmesiyle zafer kazandık. Kıbrıs içerisinde ve Kıbrıslı Türklerin geleceği bakımından önemli olan o müdahalenin neticesinde, dua güven bölgesi yeniden kurulmuş oldu. Kıbrıs eğer Yunan Adası olsaydı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki etkinliğinin azaltılması veya yok olmasına kadar gidecek olan bir süreç olurdu” sözlerine yer verdi. Kıbrıs Türklerinin Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmeyeceğinin d altını çizen Tatar, “Yıllardan beri, o federasyon temeline dayalı görüşmelerde de bildiğiniz gibi oynanan oyun, adanın tek egemenlik adı altında Rumların hakimiyetini geçmesine yönelik bir tezgahtır. Kıbrıs Türk halkı, Türkiye’nin garantörlüğünde ve Türkiye’nin askeri varlığına fevkalade önem vermektedir. Dolayısıyla biz Türkler olarak hiçbir zaman Türkiye’nin garantörlüğünden ve aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin oradaki varlığından vazgeçemeyiz. Ben de bu duygularla sizlere sesleniyorum; bir kez daha sizlere minnet duygularını ifade ediyorum” diye konuştu.
“Hiçbir güç Kıbrıs Türk halkını Türkiye Cumhuriyeti’nden kopartamayacaktır”
Kıbrıs Türkleri ile Türkiye Cumhuriyeti’ni hiç bir gücün koparamayacağına değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “1974 çok önemli bir dönemdir. Onun başarısı ve zaferi neticesinde, Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır. Benim Cumhurbaşkanı seçilmemden sonra artık o ortaklık cumhuriyeti dediğimiz kurgu, yani bir bakıma Avrupa’nın içerisinde Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’nin kurulması, Kıbrıs’ın tamamen Avrupa Birliğine alınması ve ondan sonra yavaş yavaş Türkiye’yi saf dışı bırakma tezgahı tutmayacaktır. Bu oyunlar, çeşitli müzakereler sonunda tutanaklarda ve bu tutanakların eklerindeki belgelerde vardır. Ben Cumhurbaşkanı olmadan önce de Başbakanlık görevindeyken dedim ki ‘Kesinlikle artık bu oyunun tehlikeleri ortaya çıkmıştır. Bu büyük bir oyundur; büyük bir tezgahtır. Esas itibarıyla Türkiye’nin üye olmadığı bir Avrupa Birliği’ne Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üye olarak alınması yanlıştır. Annan Planı’ndan sonra Kıbrıs Türklerinin evet demesine, Rumların da hayır demesine rağmen, oranın tamamı ile Avrupa Birliği’ne alınmasının bir hata ve hukuksuzluk olduğunu belirttik. Dolayısıyla Kıbrıslı Türkler, kendi varlıkları içinde, kendi güvenlikleri için her zaman Türkiye ile birlikte hareket etmesi gerektiğini biliyor. Zaten uluslararası anlaşmalar da bunu emretmektedir. Ama görüyoruz ki karşımızdaki Rum hükümeti bütün bu anlaşmalara rağmen, hukuka rağmen bazı işbirlikçileri ile Kıbrıs’ı Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının yok olması ile kendilerinin tarafına geçirmek istemekte. Ta evvelden beri emelleri olan Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için yaptıkları oyunları ve tezgahları hala daha sürdürüyorlar. Ama biz tabi ki güçlü bir Türkiye’nin, Türk ulusunun Kıbrıs’taki uzantısı olan Kıbrıslı Türkler olarak asla bu oyunlara gelmeyiz. Biz geçmişimizi biliyoruz, tarihimizi biliyoruz. Kahraman bir milletin evlatları olarak, kahraman bir milletin oradaki uzantısı olarak, milli duygularımızı ve dolayısıyla Türkiye ile işbirliğimizi fevkalade önemsiyoruz. Hiçbir zaman hiçbir güç Kıbrıs Türk halkını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini Türkiye Cumhuriyeti’nden kopartamayacaktır. Çünkü biz çok bedeller ödedik, çok şehitler verdik” dedi.
“Atalarımız Kıbrıs’ı fethettiğinde orada Rum yoktu”
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasının devamında “1571’de atalarımız 80 bin şehit vererek Kıbrıs’ı almışlardır. O zaman orada yaşayan Rum yoktu. O zamanlar Kıbrıs’ta mağlup ettiğimiz millet Venediklilerdi. Biz Kıbrıs’ı Venediklilerden aldık. Ve bizim atalarımız 1878’e kadar, 300 yıldan fazla Kıbrıs’ı hoşgörüyle yönetmiştir. İngiliz sömürü döneminde hepsi üzerimize çullandı ve orada o tarihten sonra Rumların çoğaldığını görüyoruz. İngiliz sömürge döneminde. Türklerin yurtlarının ellerinden alındığını görüyoruz. 1974’te siz gazilerin Kıbrıs’a ayak basmasıyla, Kıbrıslı Türkler yeniden özgürleşmiştir. Büyük bir kahramanlık büyük bir destan neticesi itibariyle 74’ten bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti giderek güçlenmektedir. Bizlerin Kıbrıs’tan herhangi bir taviz vermemiz veya bir maceraya girmemiz veya farklı bir siyaset izlememiz söz konusu değildir. Biz siyasetimizi ve yeni anlayışımızı Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte kurgulamış durumdayız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde ve talimatları ile, sayın Dışişleri bakanı ve diğer ilgili bakanlar ile, Türkiye’nin çeşitli kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile iki devlet politikasını benimsedik” açıklamasında bulundu.
Kıbrıs bizlerin müşterek davasıdır
Gazilerle buluşmasında konuşmasına devam eden KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Benim İzmir’den vereceğim mesaj da, biz kahraman bir milletin kahraman evlatları olarak şu anda yeni ulusal siyaseti devam ettirmeye çalışıyoruz. Bu yeni siyaset güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti, Ege adalarında ulusal haklarımızı sonuna kadar korunması ve Doğu Akdeniz’de de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini güçlendirmek suretiyle, Ege adalarından Doğu Akdeniz ve dolayısı ile Libya’ya kadar giden o büyük bölgede, Türkiye’nin söz hakkı olabilmesidir. Kıbrıs Türk halkı adına, büyük ve güçlü Türkiye’nin daha da güçlenmesi noktasındaki mücadelesine bizim de katkı koymamız tabii ki bizler için bir vatan borcudur. Bizler için siz gazilere olan bir vefadır. Çünkü Kıbrıs Türkü hiçbir zaman yalnız bırakılmamıştır. Her zaman, Osmanlı döneminden sonra da, Türkiye Cumhuriyeti kendi evlatlarını oraya göndererek, şehit olma pahasına Kıbrıslı Türkleri korumuşlardır. Türkiye, Kıbrıslı Türklerin bu ülkede Kıbrıs’ta varlığını koruyabilmesi, sürdürebilmesi için her türlü fedakarlığı yapmıştır. Dolayısıyla Kıbrıs bizlerin müşterek davasıdır. Aramızdaki gönül bağları, duygu bağları ve bu muhabbet, bu sevgi ilelebet yaşayacaktır. Bu duygularla sizlere sesleniyorum. Bir kez daha tüm gazilerimizi şükranla anıyor, şehitlerimize de rahmet diliyorum” diyerek konuşmasına son verdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Muharip Gaziler Derneği İzmir Şubesi ziyaretinin ardından İzmir Valiliğine gitti. Tatar, burada İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger tarafından karşılandıktan sonra kendisini görmek için Valilik önüne gelen vatandaşlarla da sohbet etti.
Tatar’dan Rum Kesimi Yönetimi’ne kınama
Valilik ziyaretinde, valilik şeref defterini imzalayan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde orta eğitimde kullanılan “Oxford Discover Futures 3 Workbook” isimli kitapta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatan bir bölümün yer alması nedeniyle Rum Eğitim Bakanlığı’nın ‘Yırtın’ talimatı hakkında konuştu. Ersin Tatar, “Kıbrıs Rum Kesimi’nde Oxford Üniversitesi’ne ait kitabın bir sayfasında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün öz geçmişi ifade edilmiştir. Rum eğitim bakanı, ‘Bu sayfayı yırtınız’ talimatını vererek başka bir sayfanın yayınlanacağını söyledi. Bunun üzerine biz de tabii ki bunu şiddetle kınadık. Karşı taraftaki zihniyetin nasıl bir zihniyet olduğunu, bu zihniyetle bu insanların bizlerle nasıl bir anlaşma yapabileceğini sorguladık. Kıbrıs’ta oynanan oyun ezelden beri devam etmektedir. Ege adalarında ve bu bölgede yapılanlar yıllardan beri Kıbrıs’ta da yapılmaya çalışmıştır. Fakat Kıbrıs Türk’ü hiçbir zaman yılmamış, 1878’den sonra İngiliz sömürge yönetimi altında da hep mücadelemizi sürdürdük. Türkiye’mizin de desteğiyle hamd olsun bu zamana geldik” dedi.