Daha önce köylülerin protestosuna neden olan Seferihisar’ın Orhanlı Köyü’nde verimli araziler üzerinde jeotermal, güneş ve rüzgar enerji santralleri yine gündeme geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Bizi ezip, geçemezler” dediği Orhanlı Köyü’nde kurulacak santraller için Çevre Bakanlığı yine ÇED süreci başlattı.
Seferihisar’ın Orhanlı Mahallesi’nde verimli tarım ve orman alanında başlatılan jeotermal ve güneş enerjisi santral çalışmaları büyük tepkiye neden olmuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de destek verip “Bizi ezip, geçemezler” diyerek destek verdiği tepkiler sonucunda mahkeme Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kararını bozmuştu. Ancak İzmir Çevre İl Müdürlüğü aynı alanda Jeotermal, rüzgar ve güneş enerji santralleri için yeniden ÇED süreci başlatıldığını ilan etti.
Tarım, orman ve askeri alan içinde
Yayınlanan ÇED raporunda faaliyet yürütülecek alanların orman, tarım ve askeri alan içinde yer aldığı belirtilerek, Milli Savunma Bakanlığının “Askeri Sakıncalı Alana alanın bir bölümünün stratejik bölge içinde kaldığı” yönünde görüş verdiği ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden de mutlaka onay alınmasını istediği belirtildi.
Yayınlanan ÇED raporunda, “Küçük Menderes Enerji Petrol Jeotermal Maden Elektrik Üretim Mühendislik A.Ş tarafından Seferihisar ve Menderes ilçeleri, Orhanlı ve Yeniköy Mahalleleri mevkiinde 37,5 MWe Jeotermal Enerji Santrali ve yardımcı kaynak Rüzgâr Enerji Santrali (3,6 MWe/1 Türbin), Güneş Enerji Santrali (2 MWe/3,65 ha)] Tesisleri projesi planlanmaktadır. Orhanlı Mahallesi mevkii 105 ada, 13, 14 ve 17 numaralı parsellerdeki tesinin toplam 51.332,23 metrekarelik alanda işletilmesi planlanmaktadır” ifadeleri dikkat çekti.
Soyer: Asli işimiz toprakları korumak
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Orhanlı Köyü’nde daha önce katıldığı protestolarda yerel yöneticilerin asli işinin, görev yaptıkları toprakları ve onun kültürünü korumak olduğunu belirtti. Soyer, “İlk işimiz, bu toprakları korumaktır. Çünkü bizim üstlendiğimiz görevler, nöbet görevleridir. Biz nöbetçiyiz. Biz görev süremizin sonunda gideceğiz ama görev süresi içerisinde bize emanet edilen, atalarımızın binlerce yıl boyunca biriktirdikleri değerleri, korumazsak hangi görevi yapmış oluruz? Hangi işi yapmış oluruz? Aslolan, bizden önce de var olup, atalarımızın bize devrettiği bu mirası canla başla korumaya çalışmak. Çünkü bunu yok etmek için, bunun üzerinden kar etmek için, bu toprakları ranta kurban etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Yapmaya da devam edecekler. Onun için varız” dedi.
Haklıyız kazanacağız
Konuşmasında yanlış projelere karşı doğayı ve çevreyi koruyacaklarını dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bizi ezip geçemezler, geçirtmeyeceğiz. Haklıyız kazanacağız” diye konuştu. Ancak bu memlekette haklı olmanın yetmediğini, haklı olanların sesinin güçlü çıkması gerektiğini de ifade eden Başkan Tunç Soyer, “Sonuna kadar yanınızda olacağım ve bu toprakları, atarımızın bize bıraktığı zengin toprakları, buradaki çocuklara tertemiz, pırıl pırıl emanet edene kadar da nöbeti sürdüreceğim” diye konuştu.
Mahkemeden ders gibi karar
Orhanlı Köylülerin açtığı dava sonucu, İzmir 3. İdare Mahkemesi tarafından atanan bilirkişi heyetinin raporunda yer alan; projenin yüzey ve yeraltı sularıyla tarımsal ürünlerin ve toprağın kirletme riski olduğu, sondaj alanının yerinin doğru olmadığı, sondaj kuyularının yerleşim yerlerine yakın olması nedeniyle ağır metallerin ve çıkan gazların çevreye ve halk sağlığına zarar verebileceği gibi önemli tespitler ışığında verilen mahkeme kararına göre JES projesinin ÇED Yönetmeliği kapsamı dışında yapılamayacağı belirtildi.