1899 yılında birdenbire James La Fontaine diye bir adam çıkmış, İstanbul’daki Levantenlere futbolu sevdirmiş. Kadıköy ve Moda futbol kulüplerini kuran La Fontaine, 1904’te İstanbul Futbol Ligi’nin oluşmasına önderlik etmiş, papazın çayırında turnuvalar düzenlemiş, kulüp idareciliği yapmış, hakemlik yapmış, vesaire vesaire…
İstisnalar var ama sanki hiç öncesi yokmuş ve her şey İstanbul’da başlamış gibi internet sitelerinde, gazete sayfalarında Türkiye’nin futbol tarihi büyük bir ekseriyetle böyle anlatılırdı.
Ama işin aslı öyle değildi. James La Fontaine, İstanbul’a gelmeden önce de Türkiye’de futbolun ilk oynandığı yer olan Bornova’nın ve İzmir futbolunun lider ismiydi. Türkiye’de resmi nizamnameye sahip ilk futbol kulübü olan Bournabat Football&Rugby Club’ın kurucusudur James La Fontaine. Onun kurduğu İzmir Ligi, 1922 yılına kadar devam etmiştir.
Önce İzmir’de oynandı.
Adnan Menderes Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Günver Güneş Hoca, ‘Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. Yüzyıldan 20. Yüzyıla İzmir’de Futbol’ başlıklı makalesinde, bakın konuya nasıl değinmiş:
“İzmir’de 1880’li yıllarda İngiliz aileler arasında futbol bir eğlence unsuru haline gelmişken, İstanbul’da 1890’larda henüz futbolun ne olduğu bilinmiyordu. İstanbul’daki İngilizleri futbol ve rugby oynamaya İzmir’den bu şehre giden James La Fontaine alıştırırken, İstanbul’daki İngiliz tebaasından Hanry Pears da İstanbul’da futbolun yayılıp gelişmesine öncülük ediyordu.”
Günver Güneş Hoca’nın 2005’te yazdığı bu makale gibi, Türkiye’de futbolun İzmir’de, Bornova’da başladığını anlatan az da olsa başka kaynaklar da var. Buna rağmen, sanki o kaynaklar hiç yokmuşçasına birkaç yıl öncesine kadar futbol tarihiyle ilgili yazılar çoğunlukla futbolun İstanbul’a gelişinden sonrasını anlatıyordu.
Ama bugün artık durum öyle değil. Konuyla ilgili güncel internet sitelerine şöyle bir göz gezdirin, futbolun Türkiye’de ilk oynandığı yer olan İzmir ve Bornova’dan yoğun olarak bahsedildiğini sizler de göreceksiniz.