İzmir’in 3 yıl 3 ay 24 gün süren işgalinden sonra 9 Eylül 1922’te Mustafa Kemal Atatürk Belkahve’den kenti izlerken şu tarihi cümleleri kayda geçirdi: “Bu kente bir şey olursa çok üzülürdüm. Bütün cihan işitsin ki İzmir artık hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır.”
Dün İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılıydı. Peki İzmir ve Türkiye 100 yıl önce nasıl bir tehlikeden kurtuldu? Çok çarpıcı her geçen yeni belgelerle gerçekler daha iyi anlaşılıyor.
***
O belgelerden ikisini Yunan arşivlerine gören ilk akademisyen olan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Özsüer yayınladı.
Bu tarihi belgelerden biri dönemin Yunan Başbakanı Venizolos’a sunulan seçenek, Özsüer, “Venizolas’a 1919’da İstanbul ya da İzmir’i işgal etme seçeneği sunulmuş. Ama o İzmir’i tercih etmiş. Bu Yunan arşivlerinde yer ağlan raporlarda var. Bugün bile Yunan tarihçiler bu konuyu tartışıyor” dedi.
Yunan arşiv belgelerine göre Yunan devlet adamları ve askerleri İzmir’i işgal etmeyi İstanbul’dan bile daha fazla istemiş.
***
Doç. Dr. Esra Özsüer’in açıkladığini ikinci belge de çok ilginç. Yunan işgali sırasında İzmir Metropoliti olan Hrisostomos’un Yunan Hükümeti’ne çektiği bir telgraf. Bu telgrafta Hrisostomos tüm Müslüman Türkleri vaftiz etme izin istiyor.
Özsüer dönemin Yunan Başkanı Venizolos’un verdiği çarpıcı cevabı da açıklıyor. Venizolos Hrisostomos’a “Sakın böyle bir şey yapma. Senin dilini koparırım. Sen bize zarar vermek mi istiyorsun?” diyor.
“Keşke Yunan kazansaydı” diyenler bu belgeleri tekrar tekrar okumalı. Açıkça anlaşılıyor ki, öyle olsaydı büyük ihtimalle bunu söyleyenler vaftiz edilecekti.
İzmir’in işgalinin ilk günü gazeteci Hasan Tahsin ilk kurşunu Yunan askerlerine sıktı ve kendisi de orada şehit oldu.
Ama Hasan Tahsin daha ilk günün bile tek şehidi değildi.
İngiliz Amiral Bristol’un raporlarına göre İzmir’in işgalinin ilk günü 2 binin üzerinde Türk işgalcilerce öldürüldü.
***
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri kentin işgalden kurtuluşunun 100. yılı nedeniyle muhteşem organizasyonlar hazırladı.
Milyonlarca İzmirli bu organizasyonlara katıldı gerçekten de kentte tarihe geçecek anlar yaşandı.
Ama nedense bu kutlamaları bile abartılı bulanlar oldu.
Her gün bir yenisine ulaşılan tarihi belgelere bakınca İzmir’in nasıl bir tehlikeden kurtulduğu ve yıldönümlerinde ne kadar büyük kutlamalar yapılırsa yapılsın az kalacağı açıkça anlaşılıyor.