CHP Parti Meclisi son iki ay içinde Erzurum’da, Edirne’de, Elazığ’da, Ağrı’da toplandı. Balıkesir’de “Milletin Sesi” adıyla büyük bir miting yapıldı.
Kılıçdaroğlu hiçbir toplantıda İzmir’deki sözleri sarf etmedi.
Ama önceki gün Seferihisar’daki Parti Meclisi toplantısında son yılların en şaşırtıcı çıkışını yaptı.
Kılıçdaroğlu, “Özgürlük, doğruluk ve adalete susamış halkımıza kurtuluşu beraber getireceğiz. Ama şunu da bilmek zorundayım; siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini görüyorum. Ama artık karar verin, bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz, benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” dedi.
***
Seferihisar’daki konuşmada dikkat çeken önemli bir ayrıntı vardı. Konuşmalarının neredeyse tamamını spontane şekilde yapan Kılıçdaroğlu bu kez kağıttan okumayı tercih etmişti. Yani çok önemli mesajlar içeren bu konuşma önceden düşünülmüş ve hazırlanmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun bu konuşmasının son zamanlarda altılı masada rahatsızlık yaratan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’i hedef aldığı söylenebilir.
Kılıçdaroğlu 26 Nisan 2022’de TBMM Grup toplantısında da “Ya bana katılın, ya da yolumdan çekilin” demişti.
Ama bu kez İzmir’de ve üstelik bu konuşmanın Parti Meclisi Üyeleri ve milletvekillerine yapılması da dikkat çekici oldu.
***
Haliyle bu konuşma İzmir’de “Kılıçdaroğlu ile birlikte olmayan, onun adaylığını istemeyen partililer mi var?” sorusunu gündeme getirdi.
CHP İzmir İl Örgütü’nde Kılıçdaroğlu’nun kızgın olduğu isimler olduğu zaten yoğun olarak konuşuluyordu. Bu konuşmadan sonra artık bu durum iyice açığa çıktı.
Hatta konuşulanlar arasında Kılıçdaroğlu’nun iş takibi yapanlar olduğu gerekçesiyle kızgın olduğu iddiaları da var. Ama elbette bu teyide muhtaç bir bilgi.
Ama sebep ne olursa olsun ortada bir açık bir gerçek var.
Partinin ve altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun son 20 yılda her seçimde CHP’yi açık ara birinci parti yapan kalesi niteliğindeki İzmir’de bu sözleri söylemesi siyasi tarihe geçti.