Milli Mücadele’nin takımı
Bir önceki yıl Göztepe’yle yaşadığımız büyük coşkuyu bu yıl da Altay’la yaşıyoruz. Geçtiğimiz sezon TFF 3. Lig’de Play-Off’tan 2. Lig’e yükselen Altay, bu yıl da lider Gümüşha-nespor’u 3-0 yenerek 7 yıl sonra Spor Toto 1. Lig’e yeniden döndü.
Türk futbolunun 104 yıllık çınarı Büyük Altay 2 yılda 2 lig birden yükseldi. Büyük başarı…
Tarihinde de başarıları var Altay’ın. Kurulduğu ilk yıllara bir göz atalım. Bakın neler neler var?
***
20. yüzyıl başlarında Anadolu’yu sarıp sarmalayan milli ruh sporda da kendisini göstermeye başlamıştı, İzmir’deki Panionios, Apollon, Garibaldi, Pelops ve Evangelidis gibi gayrimüslimlerin kurduğu takımlara karşı İzmirli Türk gençleri de 16 Ocak 1914’te Altay’ı kurdular.
Altay Kulübü’nün resmi tarihçesine göre bu, bir anlamda milli mücadelenin futbol sahalarına da yansımasıydı.
Altay’ın kuruluşunda ya da kuruluş sonrasındaki ilk yıllarda, dönemin Valisi Rahmi Bey, Vasıf Çınar, Necati Bey ve İttihat ve Terakki İzmir Sorumlusu Celal (Bayar) Bey Kulübün en büyük destekçileriydi.
***
Kuruluşunun hemen ardından Altay, azınlık takımlarıyla büyük bir mücadeleye girdi ve Kasım 1914’te İngiliz Kulübü Paser’i 4-3 ve Amerikan Koleji’ni 3-0 yendi. 6 ve 13 Aralık’ta Panionios ve Karşıyaka Rum takımı ile berabere kalan Altay, 27 Aralık 1914 günü Panionios-Apollon karmasını 2-0 yendi.
1915 yılı baharında Altay, Karşıyaka Rum, Midilli ve Trablusgarp takımları katılımıyla düzenlenen ligde şampiyonluğu göğüsleyen takım oldu. 1917 sezonunun şampiyonu da yine Altay’dı.
1918 mütareke döneminde Altay’ın yaşadığı bir galibiyet, İzmir’de çok önemli bir olayın yaşanmasına sebep oldu. İtalyan oyunculardan oluşan Garibaldi takımı Altay’a 10-0 yenilince İtalya’nın İzmir Konsolosu’nun çileden çıkmasına sebep oldu ve Konsolos İtalya’nın milli kahramanı olan Garibaldi’nin ismini taşıyan bu kulübü feshetti.
Altay’ın Mustafa Kemal Atatürk ile tanışması ise kulüp tarihinin en unutulmaz anısı ve en büyük gurur kaynağı oldu. 1923 yılında Ankara’ya yapılan bir seyahat sırasında, Altaylılar Karpiç lokantasında yemek yerlerken (16 Kasım 1923 Cuma gecesi), Gazi Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa lokantaya gelirler.
Yemekte Altaylıların giyimi ve nezaketi Ata’nın dikkatini çeker. Bir ara futbolcu Hasan Yanık, Aydın Efesi ve Zeybek oynar. Atatürk onu ve kaptan Hamit Aslan`ı masasına davet ederek Altay için iltifatkâr sözler söyler.
Altay’ın Büyük Atatürk ve İsmet Paşa ile ilk tanışması böyle oldu. Asıl unutulmaz anı ise 14 Ekim 1925 Günü yaşandı.
Mustafa Kemal Atatürk o gün İzmir’dedir ve programında Altay kulübünü ziyaret de vardır. Türk Ocağı’ndaki binada Altay`ın 9 Eylül kupasını gören Atatürk, “Aferin çocuklar, kupa da kazanmışlar” der.
İltifatkâr sözleri ile Altay`ın faaliyetlerini takım kaptanı Hamit Aslan’dan sorar, aldığı cevaplardan çok memnun olan Atatürk kulüp defterine yazdığı şu satırlarla Büyük Altay’a en unutulmaz hatırayı bırakır
“Altay Spor Kulübünde tanıdığım gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik müvacehesinde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir.”
İzmir’in ilk milli futbolcusunu (Hamit Aslan) ve ilk milli atletini (Said Odyak) bünyesinden çıkaran, UEFA Kupası’na katılan ilk Türk takımı olan Büyük Altay; zaman zaman sendelesen de kökleri çok derinde olan bir koca çınarsın sen. Çok yaşa…