İzmir’de uzun süredir tartışma konusu olan Buca Cezaevi yerinin yeşil alan olarak kalması için sivil toplum kuruluşlarından açıklama geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sivil toplum kuruluşları, Buca Cezaevi Koordinasyonu ve Türk Tabipler Birliği’nin katıldığı basın açıklamasında yeni bir ticaret merkezi ve yapılaşmaya ihtiyaç olmadığı hatırlatıldı. Cezaevi alanında düzenlenen açıklamada “Buca Cezaevi arazisi betona teslim olmasın Buca nefes alsın” yazılı pankart taşınarak, “Havama, suyuma toprağıma dokunma”, “Susma haykır temiz çevre haktır” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
CEMRE YUVARLAK/ EGELİ GAZETE İzmir’in Buca ilçesinde eski Buca cezaevi arazinin bakanlık tarafından imara açılması kararına karşılık açılan davaya yönelik İzmir Büyükşehir Belediyesi, sivil toplum kuruluşları, DİSK, KESK, TMMOB, İzmir Barosu, Buca Cezaevi Koordinasyonu ve Türk Tabipler birliğinin katıldığı ortak basın açıklaması, imara açılması planlanan Buca Cezaevi arazisinde gerçekleşti.
”Yeni bir ticaret alanına ihtiyaç yoktur”
Buca Cezaevi Koordinasyonu adına konuşan Türkiye Maden Mühendisleri Odası Aykut Akdemir; “İzmir’in, Buca’nın yeni bir yapılaşmaya, yeni ticaret alanına ihtiyacı yoktur. Mevcut yapı yoğunluğu dikkate alındığında bu alanın kamusal bir kullanım dışında planlanmasının bilimsel ve teknik açıdan kabul edilebilir hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır. Bu alanın konut ve ticaret olarak planlanması sonucu oluşacak durumun bölgeye getireceği hiçbir artı olmayacağı gibi tam tersi bölgeyi daha da yaşanmaz bir hale getireceği ortadadır. Bu nedenle, alanın kamusal alan (park, rekreasyon, sosyal ve kültürel alanlar vb.) olarak değerlendirilmesi hayati bir gerekliliktir” dedi.
”Kentsel açık alan olarak değerlendirilmeli”
Akdemir konuşmasında Halk, kent, çevre sağlığına dikkat çekerek şöyle söyledi;
“Halk sağlığı, çevre sağlığı ve kent sağlığının korunması ve iyileştirilmesi için alana yönelik gerçekleştirilecek olan düzenlemenin, yapılaşmadan ziyade tüm canlıların ortaklaşa kullandığı kentsel bir açık alan yönünde olması asıl meselemiz olmalıdır.”
Tüm İzmirlilere Açık Çağrımızdır
Buca cezaevi Koordinasyonu İzmirlilere çağrıda bulunurken, halkın ortak yararını gözettikleri ve işlemin iptal edilip bu alanın; olası bir afet durumunda toplanma alanının olması, rekreasyon alanının olmasına veya “İnsan hakları açısından kabul edilemez olaylara sahne olmuş Buca Cezaevi alanının geçmişiyle ilişki kurularak halkın ortak ihtiyacını karşılayacak yeni bir “Kültür park Alanına dönüşmesi için İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2022/2696 Esasına kayden açtığımız davaya en kısa sürede müdahil olmaya davet ediyoruz” diyerek belirtti.
Kamu vicdanı burada yeşil alan istiyor, zeytin istiyor ağaç istiyor
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Buca cezaevinin kamu arazisi olarak kalmak zorunda olduğunu ifade ederken; “Kamu burada ticaret mi istiyor? sanayi mi istiyor? konut mu istiyor kamu vicdanı burada yeşil alan istiyor, zeytin istiyor ağaç istiyor dolayısıyla biz bunun sonuna kadar takipçisi ve savunucusu olmaya devam edeceğiz. Hiç kimse kamunun elinden burayı alıp ranta açamaz açtırtmayacağız” İfadelerini kullandı.
Soyer: Memleketin geleceği emek ve demokrasinin elinde olacak
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer; “Burası İzmir’in sarı öküzü ise ona sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu araziyi vermeyeceğiz. Bu dayanışma sadece İzmir için değildir. Türkiye’nin her yerinde vatandaşlarımız bilsinler ki İzmir bu dayanışmayı gösteriyorsa onlar da gösterebilirler. Eğer kamu arazilerine birileri göz diktiyse hiç korkmasınlar dirensinler. Türkiye’ye İzmir’den şunu söylemek isterim; biz dayanışmamızı diri tuttukça hiçbir güç bu memleketin geleceğini elimizden alamayacak. Bu memleketin geleceği emekten, demokrasiden yana güçlerin elinde olmaya devam edecek” diye konuştu.
Açıklamaların ardından Soyer, Buca cezaevi arazisini gezdi, 5 adet zeytin fidanı imara açılması planlanan alana dikildi.
Buca Cezaevi sürecinde neler yaşandı?
Buca Cezaevi 30 Ekim İzmir Depremi’nin ardından tahliye edilerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yıkılmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planlarının alanda yapılaşmanın önünü açması üzerine 28 Kasım’da İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP’li meclis üyeleri planların iptaline yönelik İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nde dava açılması için dilekçe vermişti.