Halka karşı ÇED
Sit alanlarına, orman bölgelerine ve yerleşime yakın yerlere taş ocağı yapımına izin veren Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) raporları artık İzmir’in en önemli sorunlarından biri.
Son olarak Bergama’da Hacıhamzalar Mahallesi sakinleri bölgelerine yapılmak istenen taş ocağını; “Çamları Kurutma”, “Havamıza, Suyumuza Dokunma”, “Köyümüzde Taş Ocağı İstemiyoruz” ve “Köyümüze Taş Ocağı Değil, Tarım İstiyoruz” yazılı dövizlerle protesto etti.
***
Son aylarda doğa harikası alanlarda taş ocağı izinlerinde büyük bir artış olduğu göze çarpıyor. Alaçatı doğal güzellikleri ile dikkat çeken, dünyanın imrendiği bir turizm cenneti.
Bu güzelliklerin korunması için bölgenin pek çok yeri doğal sit kapsamında.
Ama ne yazık ki böyle bir bölgeyi korumak için bile sit kararları dahi yeterli olmadı.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Alaçatı’da 12.1 hektar alanda faaliyet gösteren taş ocağının işletme alanının 15.95 hektara çıkarılmasına izin verdi.
Üstelik de ÇED’e(Çevre Etki Değerlendirme) gerek yoktur kararı verildi.
***
Söz konusu alan Alaçatı’ya 1,75 km uzaklıkta. Denize 500 metre, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajına ise; 1800 metre mesafede.
1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda izin verilen maden ocağının yeri “Ağaçlandırılacak Alan ” olarak görünüyor.
Ama ağaçlandırılması gereken bu alanda yılda 300 bin ton taş çıkarılacak. 561 bin 600 ton da hazır beton elde edilecek.
O taşları çıkarabilmek için de maden ocağında dinamitle yılda 36 kez patlama yapılacak. 3672 kilogram dinamit kullanılacak.
Saatte 80 kilogram toz havaya karışacak.
***
İzmirliler, taş ocaklarının kapatılması ya da çevreyi kirletmeyecek şekilde çalışmasını için gerekli tedbirleri almasını beklerken, son bir yıllarda İzmir’de onlarca yeni taş ocağının açılmasına onay verildi.
Andazit, bazalt, kil ve kalker ocağı ile kırma ve eleme tesisleri şeklinde verilen bu izinler İzmir’i adeta bir taş ocağı kentine çevirdi.
Sadece son bir yılda Aliağa’da 6, Torbalı’da ve Çeşme’de 4, Selçuk, Urla, Menderes ve Bergama’da 2, Buca, Menemen, Bornova, Karaburun ve Beydağ’da da birer yeni taş ocağı açıldı.
Milyonlarca ton taşı kırma ve eleme kapasitesine sahip bu tesislerin pek çoğu da orman arazisi içinde yer alıyor.
İşin daha da vahimi çevrelerinde verimli tarım arazileri ile zeytinlik alanlar bulunuyor.
***
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre İzmir’de; maden arama, işletme amaçlı madencilik faaliyetleri için 1.839(1 milyon 839 bin metrekare) hektar alanda verilmiş ve devam eden izin var.
Maden ocakları için orman alanları, sit bölgeleri feda edildi ve edilmeye de devam ediyor.
Üstelik bu alanın Alaçatı gibi doğal güzellikleri ile ünlü bir turizm bölgesinde olması bile fark etmiyor.
***
“Hiç taş ocağı olmasın” diyen yok. Ama orman alanlarına, SİT bölgelerine, yerleşim alanlarına yakın noktalara olmaz.
Orada yaşayan insanlar da istemediklerini haykırıyor.
Doğayı etkileyecek alanlara taş ocağı izinlerini ille de verecekseniz buyurun verin. Ama hiç boşuna ÇED süreci falan başlattık demeyin.
Halka karşı ÇED falan olmaz.