İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serhan Ada, “Kültür ekonomisinin cirosu dolar bazında bakıldığında son 10 yılda aynı seviyede seyrediyor gibi görülse de yüzde 30 gibi bir kayıp var. Şimdiye kadar değişmez olarak kabul ettiğimiz değerleri gözden geçirmek zorundayız” dedi.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serhan Ada, “Yeni Kültür Politikalarının Eşiğinde” adlı bir sunum yaptı.
Türkiye’de kültüre ayrılan payın binde 4’e düştüğünü söyleyen Serhan Ada, “Hane halkının tüketim harcamalarında da ciddi düşüş var. Kültür ekonomisinin cirosu dolar bazında bakıldığında son 10 yılda aynı seviyede seyrediyor gibi görülse de yüzde 30 gibi bir kayıp var. Kültür ekonomisinde katma değer 2014 yılında, 1 milyar 209 milyon dolar mertebesindeyken, bugün 800 milyon dolar mertebesinde. Kültür sektöründe çalışanlara baktığımızda, ağırlığın el sanatlarında olduğunu görüyoruz” dedi.
“Herkes için kültür hakkı gerekiyor”
Kültürel çeşitliliğin en az biyoçeşitlilik kadar gerekli olduğunu vurgulayan Ada, kültürel diplomasi ve işbirliği konseyinin kurulmasının zamanının geldiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Kültür alanında yapılan her işte, iklim önceliğinin, kamu sağlığının ve tüm insanların esenliğinin gözetilmesi artık bir zorunluluk. Herkes için kültür hakkı gerekiyor. Kültüre erişim ve kültür hayatına katılım, tüm insanlar için tanınmalı ve uygulamada gözetilmeli. Kültürel hakların fiilen kullanılması en çetin politikalar arasında olmalı.”
“Hakkaniyet olmadığı sürece bu kayıplar devam edecek”
Hak eşitliği olarak keşfedilebilirliğin önemli olduğunun altını çizen Ada, “Sanatçının ve sanat eserinin keşfedilebiliyor olması. Beğenilerimizin algoritmalarla yönlendirilmesini engelleyebilecek tek çare. Hepimiz bu platformların üyesiyiz. Dijitalleşmenin imkânlarını öncelikle ana akımın dışında kalan sanatçılar ve onların ürünlerine ulaşması gerekli. Bu da hakkaniyet ilkesinin gözetilmesine bağlı. Sadece pandemi sırasında, ülkemizde sayıları yüzü aşan müzisyen, çaresizlik içinde hayatına son vermek durumunda kaldı. Dünyada sadece 2020 yılı içerisinde on milyondan fazla istihdam kaybı yaşandı. Hakkaniyet olmadığı sürece bu kayıplar devam edecek. Hakkaniyetin sağlanabilmesi kolay bir şey değil. Şimdiye kadar değişmez olarak kabul ettiğimiz değerleri gözden geçirmek zorundayız” diye konuştu.
“Yeni kültür politikaları geliştirilmeli”
Doç. Dr. Serhan Ada, “Cumhuriyetin yeni yüz yılında hak temelli, yeryüzünün ve coğrafyamızın özelliklerini gözeten yeni kültür politikalarının geliştirilmesi için çok çalışmak zorundayız. Bu alanda Türkiye’nin çoktan hak ettiği ama hayata geçiremediği öncü rolünü kanıtlayacak düzenlemeleri ve özellikle kültür yönetimi, kültür politikası konusundaki eğitim programlarını geliştirme görevi, bizleri, bizden sonra gelenleri bekliyor olacak” dedi.