Genel ya da yerel fark etmez her seçimde belediyeler ana propaganda konularından biri.
Bu seçimde de farklı olmadı. Ancak bu kez açık açık dillendirilmeyen fısıltı şeklinde yayılan bir konu gündemde.
Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere çok sayıda ilçe belediyesinin ekonomik olarak zora düşeceği hatta çalışan maaşlarını bile ödeyemeyeceği dedikodusu yayılıyor.
Metroda, İZBAN’da, otobüslerde ve kafelerde bu konu kulaktan kulağa fısıldanıyor.
***
Önceki gün İzmir’in uyduda ve dijital platformlarda yer alan tek televizyonu Bir TV’de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bu dedikodular da gündeme gelen konulardan biriydi.
Başkan Soyer benim de aralarında yer aldığım gazetecilere çok çarpıcı bilgiler verdi.
Öncelikle İzmir Büyükşehir Belediyesinin toplam borcu 4 yılda 5 milyar liradan 15 milyar liraya çıkmış. Ama borcun üç katına çıkma nedeni tamamen kur artışından. Çünkü Euro bazında İzmir Büyükşehir Belediyesinin borcu 150 milyon Euro azalmış.
Soyer’in verdiği ikinci bilgi ise Büyükşehir Belediyesinin borçlanma kapasitesiyle ilgili. Bugüne kadar borçlanma kapasitesinin sadece yüzde 16’sı kullanılmış. Yani daha yüzde 86 oranında borçlanma hakkı bulunuyor.
Zaten 4 yılda yapılan 38.5 milyar liralık yatırım bu kapasiteyi doğruluyor.
***
Başkan Soyer bu noktada çok çarpıcı bir açıklama yaptı. Ekonomik göstergelerde hiçbir sorun görünmemesine rağmen bankalar hiçbir şekilde kredi vermiyor.
Bu da cari olarak işlemlerin aksamasına neden oluyor.
Yani çok ciddi bir bankacılık sorunu var.
Egeli Gazete TV yayınına katılan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur da aynı konudan bahsederek “Ekonomik durumumuzda bir sorun olmamasına rağmen hiçbir banka bize kredi vermiyor” demişti.
***
Bunun adı bankalar yoluyla belediyeleri batırma operasyonudur.
Beşikten mezara kadar insan hayatının her noktası zarar görür.