İzmir’in ilçelerini arşınlayarak, vatandaşlarla buluşan CHP İzmir 2. Bölge 11. sıra Milletvekili Adayı Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Eski Başkanı Helil İnay Kınay, kentin nabzını tuttu ve sahadaki izlenimlerini Egeli Gazete Tv’ye anlattı.
İzmir’in ilçelerini arşınlayarak, vatandaşlarla buluşan CHP İzmir 2. Bölge 11. sıra Milletvekili Adayı Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Eski Başkanı Helil İnay Kınay, kentin nabzını tuttu ve sahadaki izlenimlerini Egeli Gazete Tv’ye anlattı. Gazeteci Semra İğtaç’ın sorularını yanıtlayan Kınay, 14 Mayıs seçiminin ülkemizin var olma seçimi olduğunu ve bu yüzden kadınların seçimi olacağını söyledi.
TENCERE KAYNAMIYOR
Ülkede yaşanan ekonomik kriz ve hayat pahalılığına dikkat çeken Kınay, “Bizler yılardır sahada mücadele eden, farklı farklı alanlarda, çağdaş aydınlık yasanabilir bir ülke için eşitlik adalet için demokrasi için mücadele eden bireyleriz.
Şuanda seçim sürecine girdiğimizde sahaya baktığımızda insanlarımızın artık bıkkın olduğunu, yorgun olduğunu, öfkeli olduğunu her gün cebindekinin eridiği mutfağındaki tencerenin kaynayamadığı, hayallerinin umutlarının eridiği gerçeğiyle baş başa olduğunu görüyoruz. Bu nedenle bu değişimin artık olmak zorunda olduğu artık net bir şekilde dillendiriliyor.” dedi.
HÜDA-PAR KARANLIK BİR TERÖR ÖRGÜTÜ
Cumhur İttifakı’nı destekleyen HÜDA PAR’ın terörle ilişkisi olduğunu kaydeden Kınay, “Bizler bir taraftan ekonomi ile ilgili demokrasi ile ilgili sorunları yaşarken Atatürk’ün Cumhuriyetinde çağdaş, aydınlık bir hayal için kurulan, bizlere sunulan gerçeğin çok dışında, şuanda bir
karanlık gerçekle karşı karşıyayız. İktidarın karşımıza getirdiği politika, birlikte hareket ettiği HÜDA-PAR karanlık bir terör örgütü, kadını yok sayan, kadını görmeye bile tahammül edemeyen ve uyguladığı yöntemlerle beraber hayatımızı çok karanlık boyutlara götürecek. Atatürk’ün Türkiye’sinde hayal ettiğimiz olmamız gerekenden çok daha uzağa götürecek, Türkiye’yi ortadan kaldıracak bir ortaklıkla karşı karşıyayız. Burada özellikle kadınlar gençler ve çocuklarımız için, hak ettiğimiz geleceğimizi kazanmak durumundayız. O yüzden bu seçim kadınların seçimi. Bir var olma mücadelesi. Elbette gençlerin seçimi. Hak ettiğimiz , yaşanılabilir, hayallerimizin olduğu bir dünyada var olma mücadelesi. En önemlisi çocuklarımızın mücadelesi. Çünkü biz bu iktidarın getirdiği politikalarla küçücük çocukların çocuk olmanın dışında her türlü acıya tacize maruz kaldığı çocukların işçi olduğu tecavüze uğradığı, tacize uğradığı tarikat yurtlarında çok daha büyük boyutlu karanlık emellere alet edildiği bir süreci yaşadık. Bütün bunlara itiraz edip o çocuklarımızı korumaya çalışırken ilgili kurumların sorumlu bakanlıkların korumadığı hatta ‘bir kereden bir şey olmaz’ gibi akıl almaz cümleleri duyduğumuz bir noktada şimdi HÜDA-PAR gibi bir gerçekle karşı karşıyayız. O yüzden de bu seçim ülkemizin var olma seçimi ülkemizin karanlığı mı? aydınlığı mı? seçeceği Atatürk’ün o çağdaş laik herkesin özgür ve mutlu, adil bir ülke hayalinde yol almak için yol açacağı mı? yoksa tüm bunlardan vazgeçip karanlığa
teslim mi olacağının kararını vereceği bir seçim olacak.” diye konuştu.
DEĞİŞİME İHTİYACIMIZ VAR
İzmir’de millet ittifakının 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde istediği sonucu alacağını ifade eden Kınay , açıklamalarını şöyle sürdürdü;
“Bizler biliyoruz ki, biz bu ülkenin kurucusundan aldığımız yolda ve izde devam ediyoruz. Ve bu ülkenin insanları olarak hak ettiğimiz layık olduğumuz yolu yine kendimiz açacağız. Hep birlikte bunun için 14 Mayıs’ta o sandığa ihtiyacımız var. Bütün bunların cevabını çok etkili bir şekilde o sandık sonuçları ile o seçim sonuçları ile zaten hak ettiğimiz yarınlarla göstereceğimizi düşünüyoruz. Sokakta bu cümlelerinin aynısını söylüyor. Çünkü sokakta yaşamak istiyor. Çağdaş bir dünyada yaşamak istiyor. Emeğinin karşılığını almak istiyor. Emeği çalınmasın, hakkı çalınmasın, geleceği çalınmasın istiyor. Bizler bu dünyada bunu hak ediyoruz ve sokakt saraylar saltanatlar istemiyor. Hak etmediği zenginlikler istemiyor. Hepimizin çoluğumuzla çocuğumuzla emeğimizle kazandığımızı harcayabildiğimiz yarınımıza umutla bakabildiğimiz, hayal kurabildiğimiz bir dünya istiyoruz. Hayallerimizi istiyoruz. Bu ülke için yaşamlarımız için çok güzel hayallerimiz var. O hayalleri gerçekleştirecek günümüzde var. Sokağa çıktığımızda yurttaşlarımızla konuştuğumuzda herkesin bu hayallerde birleştiğini ve hepimizin aynı amaçla ortaklaştığımızı görüyoruz. Bunun için değişime ihtiyacımız var. Biz o değişimi zaten birlikte yaratacağız.”