Her gün taş
ocağı izni
Aliağa’nın Çaltılıdere Mahallesi, Bozdevlitepe Mevkii civarında 240 hektarlık alanın 28.2 hektarlık bölümünde patlayıcı kullanılarak taş elde edilmesi için gerekli ÇED(Çevresel etki değerlendirme) süreci izni verildi.
Bu alanda taş çıkarmak için yılda 400 bin ton patlama yapılacak.. Tesis yılda 12 ay, ayda 25 gün, yılda 300 gün çalışacak.
Söz konusu ÇED süreci izin 18 Eylül’de verildi.
***
Torbalı Çamlıca Mahallesi’nde 96,16 hektarlık alanda faaliyet gösterecek taş ocağı için de gerekli izin süreci başlatıldı.
Burada yılda 900 bin ton taş üretimi planlanıyor. Bunun 380 bin tonu da kırma ve eleme tesislerinde işlenecek.
Torbalı’da yeni bir taş ocağı açılmasının yolunu açan ÇED süreci izni 19 Eylül’de
verildi.
***
Bergama’nın Dede Tepe Mevkii’nde 9.85 hektarlık alanda kalker ocağı kurulması için de gerekil ÇED süreci izni başladı.
Bu alanda yılda 1 milyon 500 bin ton taş elde edilecek.
Bergama’da da yeni taş ocağının ÇED sürecini başlatacak izin 19 Eylül’de verildi.
***
Bornova’da Kurudere Mahallesi’nde 46,54 hektarlık alanda faaliyet gösteren taş ocağına 107,2 hektarlık artış izni için de gerekli süreç başlatıldı.
Böylece taş ocağı için izin verilen alanın büyüklüğü 153,74 hektara çıkacak.
Söz konusu alanda yılda 520 bin ton taş çıkarılıp kırma tesislerinde işlenecek.
Bu değişiklikleri başlatan ÇED süreci izni 21 Eylül’de verildi.
***
İzmir’de sadece 4 günde 4 değişik ilçede taş ocağı yapımı için gerekli süreçlere izin verildi.
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin raporuna göre; özellikle Kemalpaşa, Karaburun Yarımadası ve Menderes Bölgeleri olmak üzere tüm kentte yoğun şekilde taş ocağı izni veriliyor.
Tarım arazileri, orman ve doğal sit alanlarının özelliklerini ortadan kaldıran, yerleşme alanlarına çok yakın mesafelerde, çevresel etkileri oldukça önemli olan faaliyetler ÇED sürecini olumlu olarak tamamlıyor.
Turizm alanlarında bile aynı durum söz konusu.
Geçen Mayıs Ayı’nda Alaçatı’da 12.1 hektar alanda faaliyet gösteren taş ocağının işletme alanının 15.95 hektara çıkarılmasına olanak sağlandı.
Üstelik de yine ÇED’e gerek yoktur kararı verildi.
**
Andazit, bazalt, kil ve kalker ocağı ile kırma ve eleme tesisleri şeklinde verilen bu izinler İzmir’i adeta bir taş ocağı kentine çevirdi.
İşin daha da vahimi bu taş ocaklarının neredeyse tamamının orman arazisi, sit alanı ya da verimli tarım arazileri üzerinde olması.
Öyle anlaşılıyor ki bu izinleri verenler için taştan daha değerli bir şey yok.