İzmir’de ulaşımın ana arterlerinden metro ve tramvaylarda çalışan 625 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine TİS arabulucuya taşındı. İlk 60 günde büyükşehir tarafı masaya ücret teklifi sunmazken işçiler ‘sakal bırakma’ ve ‘sivil kıyafetlerle çalışma’ eylemine başladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzmir Metro AŞ’deki çalışanları ilgilendiren 10’uncu dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 27 Şubat 2023 tarihinde başladı ancak işçiler adına masada oturan Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası İzmir Şubesi ile işvereni temsilen masada oturan Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) arasındaki görüşmelerin ilk 60 günlük kısmında anlaşma sağlanamadı.
Önümüzdeki günlerde 21 günlük arabulucu süreci başlayacak. Bu süreçte de anlaşma sağlanamazsa son 60 günlük grev süreci devreye girecek. Sendika anlaşma sağlanamaması üzerine eylemlerine başladı,ilk olarak ‘sakal bırakma’ ve ‘sivil kıyafetlerle çalışma’ kararı aldı.
MASADA TEKLİF YOK
Metro ve tramvayda çalışan 625 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde 73 maddenin 39’unda anlaşma sağlanırken ekonomik maddeleri içeren 34 madde ise hala masada duruyor. Büyükşehir Belediyesi ilk 60 günde henüz bir teklif masaya sunmadı.
ANA TALEP EŞİTLİK
Sendika kök ücretlerde istediği artışın yanı sıra sonraki altı aylarda enflasyon artı yüzde 5 refah payı oranında zam, ikramiyelerin 112 günden 125 güne çıkarılması, gıda yardımı, gece çalışma ücretinin artırılması, vardiya pirimi, fazla çalışma ücreti, iş riskleri primlerinin ve diğer sosyal hakların belediye şirketleri ile aynı seviyeye çekilmesi isteniyor. Sözleşmede ilk defa raylı sistem ikramiyesi, kıyafet yardımı, bayram harçlığı, taşınma yardımı, yeraltı tazminatı gibi taleplerde yer aldı.
250 İŞÇİ ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNDE
Egedesonsöz’e açıklamalarda bulunan Demiryol-İş İzmir Şube Başkanı Hamdullah Giral bir önceki sözleşmenin Türkiye’ye örnek olduğunu belirterek ““Fakat ekonomik kriz her zaman olduğu gibi yine emekçiyi vurdu. Burada yaklaşık 625 çalışan işçi arkadaşımızın 250’sinin kök ücretleri asgari ücret seviyesinde kaldı. Arabulucu sürecinde de bir anlaşma sağlanamazsa grev kararını almak zorundayız. 2 Mayıs itibari ile sivil kıyafet ve sakal eylemi başladı. Bundan sonraki tepkilerimiz daha sert olacaktır. Taleplerimiz diğer belediye şirketleri ile sosyal haklarımızda eşitliği yakalamak. En azından sosyal haklarda şirketler arası eşitliğin sağlanmasını ardından kök ücretleri konuşmak istiyoruz.” dedi.
‘DÜŞÜK ÜCRETLERE İMZA ATMAYIZ’
Düşük ücretlere imza atmayacaklarını vurgulayan Giral “Asgari ücretteki artış piyasaya ve tüketim maddelerine de yansıyor bu da enflasyonu artıyor, beraberinde alım gücünü etkiliyor. Sözleşmemizde altışar aylık zam taleplerimize enflasyon artı yüzde 5 refah payı maddesi koyduk ancak asgari ücrete gelen zam oranı enflasyon artı yüzde 5 refah payından daha fazla olur ise asgari ücrete gelen zam oranını istiyoruz bu zam oranının ücret maddelerimizin bütününe uygulanmasını talep ettik. Temmuzda asgari ücrete zam gelecek. Onun için düşük ücretlere imza atmayız.” diye konuştu.
‘METRO İŞÇİSİNİN YÜZÜ GÜLSÜN’
Metro ve tramvay çalışanlarının günde 1 milyona yakın yolcu taşıdığını da ifade eden Giral şunları söyledi:
“5 bin kişinin yaptığı işi biz 625 kişi ile yapıyoruz. Günde Bir milyona yakın yolcu taşıyoruz. İzmir Metro işçisinin yüzünü güldürecek, evini geçindirebileceği bir toplu iş sözleşme imzalayacağımıza inanıyorum. Belediye başkanı Soyer’in emekçilere verdiği değeri de biliyoruz. Biz elimizden gelen mücadeleyi yapacağız. SODEMSEN ve İzmir Metro A.Ş. bürokratları sesimize kulak versin. Metro işçileri evini geçindiremiyor. Yüzdesel rakamlarla kamuoyunu yanıltmasınlar. Çakma enflasyona göre bir rakam açıklarlarsa çalışanla İzmir halkını birbirine düşürürler. Bizim derdimiz evimizi geçindirmek, şirketin kazancının tamamını istemiyoruz. 5 bin işçinin yaptığı işi 625 kişi ile yapıyorsak bize de değer versinler, ücretlerimizi iyi bir yere getirsinler. Metro emekçisinin de işe gelirken yüzü gülsün. Akşam eve gittiğinde geçinme derdi olmasın. Payımıza düşeni versinler. Katma değeri en yüksek olan şirket İzmir Metro A.Ş.’dir. Onun için İzmir Metro emekçisi hak ettiği yere gelsin artık. En eski sürücü sosyal haklarla birlikte giydirilmiş 12 bin TL alıyor. Bu kurumlar kimsenin babasının malı değil, İzmirlinin ve metro emekçisinindir. O makamlarda oturanlar bugün varlar yarın yoklar. İzmir metro şirketi ve çalışanları her daim var olacaktır. Biz kurumumuza sahip çıkıyoruz yöneticilerinde işçilere sahip çıkması gerekmektedir.”
(Egedesonsöz)