Uluslararası Diyabet Federasyonu 1991 yılında Diyabetin insanlık için büyük bir sorun olacağını belirledi.
Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü, Veba, Sıtma ve Aids’ten sonra ilk kez bir enfeksiyon hastalığı olmayan Diyabet için de acil uyarılarda bulundu.
Birleşmiş Milletler 14 Kasım tarihini Dünya Diyabet Farkındalık Günü olarak ilan etti.
***
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevki Çetinkalp konuyla ilgili hayati bilgiler verdi.
Önce o bilgilere bir bakalım.
Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’in nüfusu 1 milyar 382 milyon. İkinci kalabalık ülkesi Hindistan’ın ise 1 milyon 326 milyon.
Üçüncü büyük ise Diyabet ülkesi. Dünyada 425 milyon Diyabetli var. Yani her 10 kişiden biri bu hastalığın pençesinde. 2045 yılında diyabetli sayısı 629 milyon olacak.
Bu hastalık insanların ömürlerinden 10 yıl çalıyor. Her 6 saniyede 1 kişi diyabetten ölüyor. Diyabet sebebiyle her yıl 4 milyon kişi hayatını kaybediyor.
Bir yılda dünyada İzmir’in nüfusu kadar insan bu nedenle yaşamını yitiriyor.
Son bir yılda trafik kazasında 1.3 milyon, diyabet nedeniyle ise 1.5 milyon kişi hayatını kaybetti.
***
Türkiye’deki duruma gelince. 1995’te Diyabetli sayısı toplam nüfusun yüzde 5.2’sini oluşturuyor
Uluslararası Diyabet Federasyonu; Türkiye’de 2025 yılında bu rakamın yüzde 7.2 olacağını öngörüyor.
Oysa bu rakam 2014’te yüzde 18.3 olarak gerçekleşti. Yani bugün Türkiye’de her 7 kişiden biri diyabetik hale geldi.
Bu artış hızına göre 2025 yılında Türkiye’de Diyabetli sayısı yüzde 31.5 ulaşacak.
Türkiye Diyabetli oranı açısından ne yazık ki Avrupa’da birinci sırada.
2017 verilerine göre Türkiye de diyabet harcaması 17 milyar , SGK ilaç giderlerinin yüzde 57 si diyabete ait.
Şeker hastalarının 2/3’ü kalp krizinden ölüyor. Şeker hastalarının kalp krizi riski 2 ile 4 kat artıyor.
***
Oysa çok basit tedbirlerle bu hastalık önlenebilir ya da etkileri azaltılabilir.
Günde 3 kilometre ya da 30 dakika yürümek ve ya 300 kalori harcamak hastalığı yüzde 58 oranında önlüyor.
Bu hastalıkla çok uzun süre normal hatta çok yoğun bir yaşam sürmek mümkün.
Bunun en iyi örneklerinden biri de Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yaşamı.
Demirel’e 29 yaşında Diyabet tanısı konuyor. Demirel, disiplinli bir Diyabet tedavisi ile 91 yaşını gördü.
Yani uygun tedavi ve yaşam tarzı ile Diyabetliler için sağlıklı ve uzun bir yaşam mümkün.
Türkiye’de her 3 kişiden birini etkileyen bu hayati konuda bilinçlenmek ve onun gereğini yapmaktan başka seçenek yok.