Çeşme Projesi İzmir’in hatta Türkiye’nin gündeminden düşmüyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bu proje İzmir için hayati önem taşıyor” dedi.
Proje, mahkeme kararlarıyla da bir kez daha yoğun tartışma konusu oldu.
Ama bu projeyi Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran istemiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Tunç Soyer istemiyor.
Hatta Soyer, “İzmir’in turizmine bir katkıda bulunmak istiyorsanız Kemeraltı Projesi’ne destek verin” diyor.
Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası, bilimsel yöntemlere “Şehircilik ilkelerine aykırı” diyor.
Orman Mühendisleri Odası, kentin ormanlarını “Yok ediyor” diyor.
Ziraat Mühendisleri Odası “Tarım arazilerine zarar verir, hayvanlığı olumsuz etkiler” diyor.
Çevre Mühendisleri Odası, “Doğal çevreye kalıcı zararlar verir” diyor.
İzmir Tabip Odası, “İnsan sağlığı açısından riskleri var” diyor.
İzmir Barosu, “Proje hem Anayasa’ya hem de çok sayıda yasaya ve kamu yararına aykırı” diyor.
***
Bu kadar da değil.
Yöre halkı birleşerek avukatlar tutuyor ve dava açıyor.
O davada Danıştay Başsavcısı hazırladığı ders gibi rapordu şunları söylüyor:
Bölgede 16 bin hektarın üzerinde bir alanın tümüyle halka kapatılıyor.
Hatta proje kapsamında 4900 hektar deniz alanı bile kamu kullanımından çıkarılıyor.
Proje kapsamındaki golf alanlarının yüzde 75’i Kutlu Aktaş Barajı havzasında kalıyor.
Mevcut su kaynakları ve altyapı tümüyle yetersiz kalacak.
Projenin yapılması planlanan alanın yüzde 65’i kesin korunması gereken nitelikli koruma alanı içinde yar alıyor.
Doğal çevre bu gelişmeden geri dönülmez bir biçimde olumsuz etkilenecek.
Projeyle yapılaşmaya açılacak alanlar tarım ve ormanlarıyla doğal değerlere, su kaynaklarına ve kültürel mirası olumsuz etkileyecek.
Tarım zarar görecek.
Meralar dolayısıyla hayvancılık zarar görecek.
Bu nedenle kamu yararı ve hukuka aykırı.
***
Raporlar, bilimsel çalışmalar ve açıklamalar ortada.
İzmir’in Çeşme Projesi’nden kurtulması gerçekten de hayati bir konu.