İspanya’nın önde gelen gazetelerinden El Pais, birçok kişinin severek dinlediği ünlü grupların hangi şarkılarının müzik tarihinden artık silinebileceğini kaleme aldı. İşte uzman görüşüyle hazırlanan listedeki 10 parça…
EAGLES-HOTEL CALIFORNIA (1976)
ICON dergisinin yazarı Íñigo López Palaciós, “Büyük Lebowski” filminin kahramanı Jeffrey Lebowski’nin “Lanet Eagles‘tan nefret ediyorum adamım” demesini hatırlattı.
Şarkının başka şarkıcı ve gruplar tarafından defalarca farklı versiyonlarının seslendirildiğini belirtti.
Palaciós, “Her şey için geç kalan ve öncülerin hak ettiği başarıyı elde eden gruplar, müzikte tiksindirici oluyor. Yarı hippi, yarı ucuz kovboy Eagles tam da böyleydi. Ve hiçbir şey bunu “Hotel California”nın melodik yavanlığından daha iyi gösteremez” ifadelerini kullandı.
DEEP PURPLE-SMOKE ON THE WATER (1972)
Gazeteci David Esquitino, “Bir insan bıkana kadar bir şarkıyı kaç kez dinleyebilir? Aynı şarkıyı bir grubun ve diğerinin, onların uydu sanatçılarının, onların neslinden gelenlerin repertuarında kaç kez duyabiliriz?” dedi.
“Smoke On the Water”ın harika, akılda kalıcı ve etkili olduğunu kabul eden Esquitino, “Ama artık bunu dinlememeliyiz” dedi ve ekledi:
“Deep Purple‘ın 50 yılı aşkın geçmişinde bilinen ya da bilinmeyen harika şarkılar varken, neden her zaman “Smoke On the Water”ı duymak zorundayız?”
SCORPIONS-STILL LOVING YOU (1984)
Independent’ın haberine göre; Pablo Mayoral, “Still Loving You”nun beğenildiğini söylese de bu parçanın “Baladlar dışında heavy metal sevmem” ifadesinin ortaya çıkmasına yol açtığını söyledi.
Mayoral, “Bunlar, Scorpions‘ı haritadan silmek için yeterli sebepler” dedi ve “Still Loving You”nun, Scorpions’ın bütün müzikal üretimini gölgede bıraktığını savundu.
QUEEN-BOHEMIAN RHAPSODY (1975)
Müzik dergisi Rockdelux’de yazan David Saavedra Queen‘in solisti Freddie Mercury‘nin harika bir solist olduğunu söylese de Mercury’nin Queen’e müzikal açıdan katkıları yarardan çok zarar verdiğini belirtti.
Saavedra, grubun en meşhur şarkısını “Rock operası formunda gösterişli bir baş belası” diye niteleyerek parçaya “Grotesk, gülünç ve abartılı” dedi.
David Saavedra, Muse ve My Chemical Romance gibi pek çok grubun bu şarkının aranjmanını yaptığını, bunun işleri daha da kötüleştirdiğini belirtti.
JOHN LENNON-IMAGINE (1971)
El Pais yazarı Fernando Navarro, “Kötü olmayan ancak rahatsız edici bir yanı bulunan şarkılar var” dedi.
Navarro, “John Lennon‘ın “Imagine” şarkısı her kulağa uygun görünen güzel şarkılardan biri ancak tatlılığı, hazımsızlığa ve şeker krizlerine neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.
Navarro, şarkının sözlerinin lise kamp gezisine ya da pahalı ruhani inziva etkinliklerine uyduğunu “Şarkının ruhani karması o kadar çalışılmış bir beste ki bulutların pamuktan yapıldığına inanmayan dinleyiciyi reddediyor. “Imagine” sinir bozucu çünkü genellikle bu tür bir balad için gerekli olan ironi ya da duygu yoğunluğuna bile sahip değil” sözleriyle ifade etti.
ADELE- SOMEONE LIKE YOU (2011)
Babelia dergisi yazarlarından Silvia Hernando, Adele‘in şarkıları için “Sattığı milyonlarca albüme bakılırsa, kalabalıklar hayır diyecektir. Ama biri kalkıp şarkılarının kulağa hep aynı geldiğini söyleyebilir mi? İğrenç, yoğun, mızmız, abartılı, yorucu ve narkoleptik. “Someone Like You” bunların hepsi ve daha fazlası” ifadelerini kullandı.
Britanyalı şarkıcının sesinin çok güzel olduğunu vurgulayan Hernando, “Ama birinin haberi vermesi gerekiyor: Adele, uğruna ağladığın beyler bunu hak etmiyor. Biz de gerçekten hak etmiyoruz” dedi.
GUNS N’ROSES-SWEET CHILD O’MINE (1987)
Rockdelux’un yazarlarından Santi Carrillo ise hedef tahtasına Guns N’ Roses‘ı oturttu. Carillo, rock kumarbazları diye nitelediği grubun karikatürize rockçılığına hiç katlanamadığını söyledi.
Carrillo, solist Axl Rose’un “Sweet Child O’ Mine”da blues satmak ve aşkını idealleştirmekle ilgili sözlerine ruh vermek için sesini çarpıtmasına dayanamadığını belirtti.
OASIS-WONDERWALL (1995)
“Wonderwall’un 90’larda çok meşhur olduğunu kabul eden gazeteci ve yazar Laura Fernandez, “Ama dayanılmazdı” dedi.
Fernandez şarkıya, Oasis grubunun kurucuları Gallagher Kardeşler’in “aşırı egosundan kaynaklanan kibrin” sindiğini savundu.
EMINEM ve RIHANNA-LOVE THE WAY YOU LIE
Bea G. Aranda, “Etkili bir müzisyenin şiddetin doğası ya da aramızdaki ilişkiler hakkında söyleyeceklerini duymak her zaman ilgimi çekti, özellikle de bu kişi Oscar ödüllü rapçi Eminem ise” dedi.
Aranda, şarkılarında sadece silah, kadın ve limuzinden bahsetmeyen Eminem’in “Love the Way You Lie” ile kendisini büyük hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.
“Eğer bir daha gitmeye kalkarsa/Onu yatağa bağlayıp bu evi ateşe veririm” gibi ifadelerin sorunlu olduğunu belirten Aranda, “Şarkı özellikle de bir yıl önceki gürültülü Chris Brown-Rihanna kavgası hakkında ucuz bir sansasyon gibi göründüğü için her şey kötü hissettirdi” ifadelerini kullandı.
METALLICA- NOTHING ELSE MATTERS (1991)
Carlos Marcos, Metallica‘nın zamanla özünden uzaklaştığını savundu ve “Metallica’nın (muhtemel) otantikliğini kaybetmesi, otantik heavy metale ihanet etmesi hakkında çeşitli mimler var. Kaliforniyalı grup ne zaman kendini sattı? Asıl soru bu. Bu şakalardan birinde ‘Metallica kurulduğunda satıldı. Gerçek gruplar asla kurulmaz’ deniyor. Bakalım bu argümanı kim çürütecek” dedi.
Marcos, 1981’de kurulan grubun 90’larda bir şeyler kaybettiğini “Metallica daha önceki çalışmalarında bazı slow şarkılar kaydetmişti. Ama “Nothing Else Matters” bir baladdı, ağır bir balad… Heavy metal hayranlarının, metal kalplerinde bir şeyler kırıldı. Muhtemelen Metallica konserlerine sadece bu şarkıyı söylemek için gelen pop hayranlarıyla tanıştılar” sözleriyle ifade etti.