Güneydoğu Asya kökenli istilacı tür olan Asya Kaplan Sivrisineği Türkiye’nin birçok kenti gibi İzmir’i de etkiledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 30 ilçede ilaçlama çalışması sürdürürken uzmanlar su birikintisinde hızlıca üreyen bu türe karşı bireysel mücadeleye de dikkat çekti. Bahçe, çatı, su kapları içerisinde biriken suların mutlaka değiştirilmesi gerektiği belirtildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde sivrisineklerle mücadele konusunda yapılan çalışmaları anlatmak için toplantı düzenledi. Sivil toplum örgütlerinin katıldığı toplantıda, istilacı tür olan Güneydoğu Asya kökenli Aedes albopictus (Asya Kaplan Sivrisineği) nedeniyle artan şikayetlere dikkat çekildi. Diğer sivrisineklerden farklı olarak gündüz de ısıran ve bulduğu her su birikintisi ile çamurluk bölgede kolayca üreyen bu türe ve diğer sivrisineklere karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 380 kişiden oluşan 27 ekibiyle 30 ilçede haftanın yedi günü ilaçlama çalışması yaptığı belirtildi. Sivrisineklerle mücadele konusunda bireysel önlem çağrısı yapılarak, yurttaşların bahçelerinde, kapı önlerinde, çatılarda oluşan su birikintilerine karşı hassas olması istendi.
Su birikintileri artık risk
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, İzmir’deki tatlı su kaynaklarının sivisineklerin üremesi için çok uygun alanlar olduğunu söyledi. Kentteki 5 deltanın içerisinde tuzlu olmasına rağmen geriden tatlı suyun geldiğine dikkat çeken Nurlu, “Tatlı su sivrisinek üremesi için uygun alanlar. Gediz Deltası’nda sulak alanın getirdiği riskler var. Biz bunları biliyoruz ve müdahale ediyoruz. Sazlık alanlara, derelere müdahale ediyoruz. Ancak bizim bilmediğimiz yoğun yağış sonrası oluşan yeni sulak alanlar da artık risk ” dedi.
186 bin nokta 300 bine çıktı
İklim değişikliğinin yağış rejimini etkilediğini hatırlatan Şükran Nurlu, “Eskiden gemilerle farklı tür sinekler kentimize hep geliyordu ama Haziran ayında geldiklerinde nem, tropikol ortam ve su bulamadığı için üremiyordu. Bu yıl ise bu ortam yağış rejiminin değişmesi ile birlikte oluştu. Bir gün güneş bir gün yağmur sineğin yaşaması için çok uygun alan. Bulduğu ilk su kaynağına, çamurluk alana yumurtasını bıraktı. Küçücük bir alanda bile inanılmaz sivrisinek ürüyor. Küçük bir su kovası, bütün mahalleyi etkisi altına alacak sivrisinek üretimi sağlıyor” dedi. Nurlu, yıl boyunca 186 bin noktada ilaçlama çalışması yaptıklarını, bu noktaların bu yıl 300 bine yaklaştığını açıkladı.
Yeni sinek türleri ile mücadele sürüyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Kerem Girişken de toplantıda “İşimiz vektörle mücadele” başlığı altında bir sunum yaptı. Sivrisineğin yan ısıra karasinek, kene, pire, hamamböceği ile de mücadele ettiklerini vurgulayan Kerem Girişken, “2023 yılında bir sorun yaşandı. Sorunun iki temel kaynağı var. Birincisi bu yıl iklim krizine bağlı olarak yağış rejimi değişikliği yaşandı. Özellikle Mart, Nisan ve Haziran ayında geçmiş yıllara göre yağmur rejimi değişti. Bir diğer konu da dünyada şu an global hareketlilik çok fazla. Lojistik çok hızlandı. Bunun sayesinde pandemide gördüğümüz gibi Çin’de başlayan virüs, birkaç hafta içerisinde İtalya’ya geldi ve gündemimize girdi. Bu bazı sineklerin de dünyanın bir ucundan başka bir yerine geçebilmesine imkan tanıyor. Bu da daha önce hiç karşılaşmadığınız yeni sinek türleri ile tanışmamıza neden oluyor” dedi.
Yağışlar ilaçlamayı olumsuz etkiledi
Bu yıl artan yağışların yağmuru seven türlerin artmasına neden olduğunu anlatan Girişken, “Tropikleşen iklim çok fazla sulak alan oluşturdu. Bu da sineklerin üremesi için uygun bir ortam. Geçen yıl kuraktı. Sulama birlikleri, DSİ su biriktirmek amacıyla sulama bentleri oluşturdu. O da çok yeni yeni sinek üreme alanları oluşturdu. Çünkü sinek durgun suda ürüyor. Ekiplerimiz 12 ay çalışıyor. Pek çok üreme alanında ilaçlama yapıyorlar. Ancak beklenmeyen yağışlar, ilaçlanan yerlerde olumsuz etkiye neden oluyor. İlacın etkisi beklenmeyen yağışla azalıyor, yok oluyor” dedi.
Bireysel önlem başarıyı olumlu yönde etkiliyor
Yeni bir sinek türü olan Asya Kaplan Sivrisineğinin artık Türkiye’de ve dünyada pek çok ülkede baskın tür haline geldiğini ifade eden Kerem Girişken, şunları söyledi: “Hem iç hem de dış mekanda kan emiyor. Sabah erken saatlerde ve akşamları avlanıyor. Diğer sineklerden farklı olarak gündüz daha fazla avlanıyor. Çok güçlü, dirayetli. Yumurtalarını sadece sulak alanlara değil, nemli çamurlara da bırakabiliyor. Tahriş gücü çok fazla. İnsanları ısırdığında kaşıntıya neden oluyor. Kaşındıkça bu durum artıyor ve insanlar hastaneye gidecek duruma gelebiliyor. Büyük etki yaratıyor. Bu sineğin bizim açımızdan en sıkıntılı yanı mesken yerlerinde, evlerin bahçelerinde üremesi. Plastik kaplar, saksı altları… O nedenle evlerin önlerinde, bahçelerde bulunan su kaplarında su bırakılmaması, kedi ve köpekler için sokaklara bırakılan kaplardaki suların da sık sık değiştirilmesi gerekiyor” dedi. Girişken, yurttaşların bireysel olarak alacağı her önlemin, sivrisineklerle mücadeleyi daha da başarılı kılacağını sözlerine ekledi.