Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Önder Erol’un yürütücüsü olduğu “Değişen Demografik Yapıda Sandviç Kuşağı Kadınlarının Ambivalans Deneyimleri ve Düzeylerinin Çözümlenmesi: İzmir Örneği” başlıklı proje, TÜBİTAK 1002-A çerçevesinde desteklemeye uygun bulundu. Projede, İzmir’de yaşayan ve yaşları 42 ila 62 arasında değişen 420 kadınla anket ve 20 kadınla derinlemesine görüşme yapıldı. Alan araştırmasından elde edilen bulgular, aynı anda hem yaşlısına hem de çocuğuna, torununa bakım vermesi nedeniyle sandviç kuşağı nitelemesine uygun olan kadınların X kuşağı kadınları içinde yüzde 80 yaygınlığa ulaştığı görüldü.
Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Önder Erol’un yürütücüsü olduğu “Değişen Demografik Yapıda Sandviç Kuşağı Kadınlarının Ambivalans Deneyimleri ve Düzeylerinin Çözümlenmesi: İzmir Örneği” başlıklı proje, TÜBİTAK 1002-A çerçevesinde desteklemeye uygun bulundu. Projede, İzmir’de yaşayan ve yaşları 42 ila 62 arasında değişen 420 kadınla anket ve 20 kadınla derinlemesine görüşme yapıldı. Alan araştırmasından elde edilen bulgular, aynı anda hem yaşlısına hem de çocuğuna, torununa bakım vermesi nedeniyle sandviç kuşağı nitelemesine uygun olan kadınların X kuşağı kadınları içinde yüzde 80 yaygınlığa ulaştığı görüldü.
EÜ akademisyenleri, gerçekleştirdikleri projelerle TÜBİTAK nezdinde desteklenmeye devam ediyor. EÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Önder Erol’un yürütücüsü olduğu “Değişen Demografik Yapıda Sandviç Kuşağı Kadınlarının Ambivalans Deneyimleri ve Düzeylerinin Çözümlenmesi: İzmir Örneği” başlıklı proje, TÜBİTAK 1002-A çerçevesinde desteklenecek. Doç. Dr. Erol ve ekibi proje ile demografik yapının değişmesinin neden olduğu boyutlardan birine ışık tutmayı hedefliyor. Proje ekibini makamında ağırlayarak tebrik eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Akademisyenlerimizin toplumsal sorunlara ışık tutuğu önemli projeler desteklenmeye devam ediyor. Ege Üniversitesi olarak oluşturduğumuz bilimsel ekosistemin çıktılarını destek alan projelerimizle de görüyoruz. Kabul alan projeleri ile toplumsal bir meseleye ışık tutan Doç. Dr. Pelin Önder Erol hocamız ve ekibini tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi.
“İzmir’de 1961-1981 yılları arasında doğanlar incelendi”
Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Önder Erol, “Demografik geçiş sürecinin sonuna yaklaşmış olan ülkemizde hem doğurganlığın düşüşü hem de ömrün uzaması nüfusun yaşlanmasına ve aynı aileden birçok kuşağın bir arada uzun yıllar hayatta olmalarına neden oluyor. Bu bağlamda özellikle hem yaşlı ebeveyni hem de çocuğunun, torunun talepleri arasında sıkışıp kalan kuşaklar, demografik geçişi daha önce tecrübe etmiş olan batıdaki literatürde ‘sandviç kuşağı’ olarak tanımlanıyor. Günümüz literatüründe sandviç kuşağının içinde yer aldığı kuşak, yaşları nedeniyle X kuşağı (1961-1981 yılları arasında doğanlar) olarak kabul ediliyor. Proje ile İzmir örneği üzerinden böyle bir kuşağın İzmir’deki X kuşağı kadınlarının arasında da var olup olmadığı ve şayet böyle bir kuşaktan bahsedebiliyor isek sandviç kuşağına atfedilen ‘ambivalansın’ yani hem dayanışma hem de çatışmanın mevcut olduğu durumda deneyimlenen ikili duygu düzeyinin tespit edilmesi ve ambivalansın nasıl deneyimlendiğinin ortaya konulmasını hedefliyoruz” diye konuştu.
“Her 10 kadından 8’i hem yaşlısına hem de çocuğuna bakıyor”
Proje bulgularına değinen Doç. Dr. Önder Erol, “Hem nicel hem de nitel yönteme dayanan araştırma çerçevesinde İzmir’de yaşayan ve yaşları 42 ila 62 arasında değişen 420 kadınla anket ve 20 kadınla derinlemesine görüşme yapıldı. Alan araştırmasından elde edilen bulgular, aynı anda hem yaşlısına hem de çocuğuna, torununa bakım vermesi nedeniyle sandviç kuşağı nitelemesine uygun olan kadınların X kuşağı kadınları içinde yüzde 80 yaygınlığa ulaştığını gördük. Bir başka deyişle adı geçen yaş grubu içinde her 10 kadından 8’i aynı anda hem yaşlısına hem de çocuğuna bakım desteği veriyor. Kendinden daha yaşlı ve daha genç iki kuşak arasında sandviç olmuş bu kuşağın kadınlarının ambivalans düzeyleri ise 5 üzerinden 3 olarak tespit edilmiş olup özellikle bakıma muhtaç yaşlısı olan ve yaşlısına sürekli bakım veren kadınların ambivalans düzeyinin oldukça yüksek olduğu görüldü. Evli olan sandviç kuşağı kadınlarının daha düşük düzeyde ambivalans deneyimlemeleri dikkat çekici bulgular arasındadır” bilgisini verdi.
Ambivalansla başa çıkma stratejileri
Sandviç kuşağı kadınlarının ambivalansla başa çıkma stratejilerine de değinen Doç. Dr. Önder Erol, şöyle konuştu: “Ambivalansla başa çıkmada bulguların da ortaya koyduğu biçimde en büyük destekçi olarak görülen eşlerin varlığının bunda etkili olduğu düşünülüyor. Yine bu kadınlar içinden tam zamanlı bir işte çalışan kadınların farklı rollerin icrasında zorlandıklarına dair ifadeleri ve yetersiz hissetme deneyimleri ön planda olsa da ambivalans düzeylerinin diğer kadınlara göre daha düşük olduğunu gördük. Yine araştırma bulgularında sandviç kuşağı kadınlarının ambivalansla başa çıkma stratejileri arasında; sosyalleşmek, kitap okumak, televizyon seyretmek, ibadet ve istirahat etmek yer alırken, beklentileri sorgulandığında ise kendisiyle ilgilenebilmenin, terapi almanın, seyahat etmenin ve yaşam standartlarını yükseltmenin ambivalans düzeylerini potansiyel olarak düşürebileceğini ifade ettikleri sonucuna ulaştık.”
Farklı üniversitelerden akademisyenlerin işbirliğinde hazırlandı
Projenin araştırmacıları arasında İzmir Demokrasi Üniversitesinden Doç. Dr. Hande Şahin, Ankara Üniversitesinden Doç. Dr. Burcu Özdemir Ocaklı ve Türk Hava Kurumu Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Dr. Banu Sarıbay yer alıyor. Ayrıca, Ege Üniversitesi doktora öğrencisi Arş. Gör. Begüm Demirkol ve yüksek lisans öğrencisi Zeynep Gizem Eskici ise projede bursiyer olarak görev alıyor.