İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başta katı atık ve mezarlık projeleri olmak üzere pek çok yatırımın yıllardır Hükümet’e bağlı birimlerce engellendiğini belirterek,” Çöpü nereye dökeceğiz, cenazeleri nereye gömeceğiz” dedi.
EGELİ GAZETE-UMUT TOKTAŞ İzmir’de kapatılacak olan çöp depolama alanı Harmandalı ve kentteki mezarlık alanları hakkında açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, her iki konuda da engellemelerle karşılaştıklarını söyledi. Soyer, “Engelleme çalışmalarına rağmen sapasağlam ayaktayız. Kaliteli hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, meclis toplantı salonunda İzmir gündemine ilişkin toplantı yaptı. Önümüzdeki yıllarda kapatılacak olan çöp depolama alanı Harmandalı ve kentteki mezarlıklar hakkında önemli açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, çöp bertaraf tesislerinin açılması ve kapasite arıtırım taleplerinin yanı sıra mezarlık alanı taleplerinin de reddedildiğini ifade etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin her şeye rağmen hizmet üretmeye devam edeceğini kaydeden Başkan Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi borcuna sadık, bütün bu yangın ortamında, ekonomik krizde, dimdik ayakta olan bir kurumdur. Yatırımların devamını tereddütsüz getirecektir. Kuşkunuz olmasın. Engelleme çalışmalarına rağmen sapasağlam ayaktayız. Kaliteli hizmet vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.
Vali’nin el koymasını istedi
Katı atık sorunuyla ilgili açıklama yapan Soyer 25 yıldır çözüm bulunamayan, Harmandalı Çöp Alanına da değindi. Soyer, “Harmandalı çok enteresan bir hikaye… 2018 yılından önce İzBB ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir’de 5 ayrı noktada çöp atık bertaraf tesisi kurulmasıyla ilgili mutabakata varıyorlar; Bergama, Urla, Ödemiş, Menderes ve Çiğli. Harmandalı’da var olan atık toplama alanında önce 5 ilçe sonra 30 ilçenin atığı İzBB tarafından bertaraf edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla sadece Harmandalı yeterli olmayacağı için diğer 4 noktada da tesis kurulması gerekiyor. 2017’de Torbalı’da bir alan düşünülmüş ama MTA tarafından reddedilmiş. 2018’de beş noktada atık bertaraf tesisi kurulması mutabakatına varılmasından sonra Çiğli’de Harmandalı’da biyometanizasyon denilen yöntemle çok sağlıklı bir süreç başlamış. Elde edilen elektrikle hem Büyükşehir gelir elde ediyor hem de bölge halkı elektrikten faydalanıyor. Ancak daha sonra bölgede heyelan tehdidi başlıyor. Biz heyelanın incelenmesini talep ettik ve devam ediyor. Gördük ki heyelan bu arıtma tesisiyle alakalı değil; çok daha eski jeolojik bir süreçten doğuyor” diye konuştu.
Menderes’te katı atık tesisi 3 yıl önce ÇED izni alındığını ancak Tarım İl Müdürlüğü’nün önce onay verdiğini daha sonra ise görüşünü değiştirdiğini belirten Soyer şu bilgileri verdi: “ÇED süresi 3 yıl. Yani 1 ay sonra süre doluyor. İzmir 3 yıl kaybedecek. İzmir Valimizin olaya el koyup Tarım İl Müdürlüğü’nü ilk verdiği görüşe geri döndürmesini istiyoruz. Bu olursa Menderes Katı Atık Tesislerine’ne hemen başlarız. Aksi taktirde İzmir katı atıkların bertarafı konusunda büyük sorun yaşar” dedi.
İzmir’i neden cezalandırıyorsunuz?
Kentin nüfusundan kaynaklı önemli bir sorun haline gelen mezarlık yerleri ile ilgili de son durumu paylaşan Başkan Soyer, şöyle konuştu: “Ricayla, minnetle mezarlık yeri gösteriyoruz. Çünkü yok. Her yıl 200 bin metrekare mezarlık alana ihtiyacımız var. Biz 7.7 milyon metrekarelik bir mezarlık alanı ile ilgili talepte bulunmuşuz, bunlarla ilgili hem Orman Bakanlığı hem Çevre Bakanlığı’ndan, hepsinden taleplerimiz var. Hatta mahkeme kararları almışız, mahkeme kararı olmasına rağmen tahsis edilemeyen yerler var. Niye tahsis etmiyorsunuz? Bu bir rant kapısı değil. CHP’li belediye başkanı olduğum için, beni cezalandırmak için İzmir’i neden cezalandırıyorsunuz? Mezarlık yeri neden verilmez? Anlamak mümkün değil. Norm kadro ihtiyacımız, yönetmeliğe göre nüfusumuz nedeniyle bin 540, itfaiye memuru çalıştırmamız gerekiyor. Şu an memur itfaiyeci kadromuz 684… Yani 856 memur itfaiyeci çalıştırmamız lazım. Çevre Bakanlığı’ndan talep ediyoruz, 1 senedir kadroyu açmıyorlar. Maaşı biz veriyoruz, İzmir’in ihtiyacı var. Talep ediyoruz niye vermiyorsunuz? Peki, biz 600 küsur çalıştırıyoruz 800 küsur ihtiyacımız var. Rica ediyoruz neden vermiyorsunuz?”
Borcumuzu ödedikçe artıyor
Ülkenin iç açıcı bir durumda olmadığını, buna rağmen belediye bütçesinin borcunu düşürdüklerini belirten Soyer,” 2019’da göreve geldiğimizde 650 milyon Euro borcu vardı. Bu dört senenin sonunda geldiğimiz durumda 550 milyon Euro’ya indirdik. 90 Milyon Euro üzerinde bir borç ödemesi yaptık. Borcumuzu ödedikçe, döviz kurundan dolayı 4 misli artmış gözüküyor” dedi.
Hükumetin aktarması lazım ama aktarmıyor
Hükumetin engeller koyduğunu, taleplerine karşılık vermediklerini söyleyen Soyer, “Ulaştırma Bakanlığı’nın İzmir’de tek bir metre tüneli yok. Peki, İzmirli ne yapacak? Bundan mahrum mu kalacak? Borç buluyoruz, finansman buluyoruz biz yapıyoruz. Buca Metrosu sadece İzmir’in değil Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en büyük kamu yatırımlarından biri… Dört sene ödemesiz şekilde inşaatı bitiriyoruz, kalan dönemde zaten işletmeye alınıp sistem kendi kendini geri ödüyor. Yani ne devlet ne belediye ne vatandaşın cebinden tek kuruş çıkmadan İzmir kazanmış oluyor. Bütün bu ekonomik kriz içinde biz acaba Buca Metrosu’nun orası ne olacak diye telaş içinde değiliz bulduğumuz konsorsiyumla o para yatıyor ve müteahhide parası ödeniyor. Narlıdere’nin yüzde 95’i tamamlandı, iş neredeyse bitti. Sadece istasyon seramikleriyle uğraşılıyor. 30 milyon bedel kaldı, mart ayında geldi aktarımının yapılması lazım ama yapmıyorlar. Bankanın yatırım programında olan projeyi tamamlamak için hakkımız olan meblağ gelmiş, hükümetin aktarması lazım ama aktarmıyor. Talep ediyoruz, cevap yok. Geçen meclis toplantısında rica etmiş, ¨Bizi Ankara’ya götürün¨ demiştik. ‘Tabi’ dediler ama bugün itibariyle henüz bir geri dönüş yok. Tabloyu olağanca çıplaklığıyla görün, asla derdim şikâyet değil. Biz bu işi yapmaya devam edeceğiz. İzBB, borcuna sadık, bütün bu yangın ortamında ekonomik kriz, döviz kurlarının yükselişine rağmen dimdik ayakta olan bir kurumdur ve bu yatırımları devam ettirecektir. Sapasağlam ayaktayız. İzmirli ’ye en kaliteli hizmeti vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.
Har vurup harman savuran bir belediye değiliz
“Har vurup harman savuran bir belediye değiliz” diyerek sözlerine devam eden Soyer Tarkan konserinin İzmir ekonomisine destek olduğunu belirtti. Soyer,” Ya çok büyük paralar verdiniz. Tarkan çok büyük bir israftı gibi sözler söylendi. Biz de bir Ekonomik etki analizi yaptırdık. Tarkan konserinin İzmir ekonomisine etkisini araştırdık. Konaklamada 42 milyon ila 47 milyon arası, perakende sektöründe yaklaşık 3.5 milyon, taşımacılıkta yaklaşık 3 milyon, yeme-içme sektöründe 16.5 milyon, böyle devam ediyor ama o gün en az 100 milyon Lira İzmir Esnafına destek yapıldı.
Tarkan konseri, esnafa 100 milyon kazandırdı
Başkan Soyer, bir gazetecinin tasarrufa ilişkin sorusu üzerine, “Tarkan konseri yaptığımız zaman eleştiriler almıştık. Bir araştırma yaptık. Tarkan konserinin İzmir ekonomisine etkisi araştırıldı. Konaklamada 47 milyon ila 52 milyon arasında, perakende sektöründe 3.5 milyon lira, taşımacılıkta 3 milyon lira, yelen içme 16.5 milyon lira gibi pek çok kalemde, İzmir esnafına sadece bir günde en az 100 milyon lira gelir sağlandı. Müşahhas veriler üzerine yapılan bir araştırmadan bahsediyorum. Biz bütün bu şartlara rağmen dış borcumuzu da ödemeye devam ediyoruz. Kredi derecelendirme notumuz 3A olarak devam ediyor. Engellemelere rağmen muşahhas adım atıyoruz. Tasarruf konusunda ‘Tasarruf et’ denecek en son belediyeyiz. Kime söylenmesi gerekiyorsa ona söylesinler, bize değil” yanıtını verdi.