İzmir’de hafif öksürük şikayeti ile gittiği hastanede tedavi sırasında hayatını kaybeden 32 yaşındaki Olgun Demirtaş’ın ölümünün ardından suç duyurusunda bulunan acılı baba Rasim Demirtaş “İhmali olduğunu düşündüğümüz doktorlara halen soruşturma açılmadı. Benim oğlum eceliyle ölmedi, ihmal sonucu resmen cinayete kurban gitti” açıklamasında bulundu.
Karşıyaka ilçesinde esnaf olan Olgun Demirtaş, geçen yıl hafif öksürük şikayeti ile İzmir’de bulunan bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Hastaneye yatışı yapılan Demirtaş’ın rahatsızlığına bu aşamada teşhis konulamadı. Emekli halk sağlığı uzmanı baba Rasim Demirtaş’ın iddiasına göre Doç. Dr. E.Y. yurtdışından özel bir ilaç getirtme vaadinde bulunarak aileden 480 bin lira para aldı. Yeterli teşhis ve tedavi yapılmadığını öne süren Demirtaş, 1 ay hastanede yatan gören oğlunu kaybetti.
Ölümü için ‘Kalp durmasına bağlı normal ölüm’ dediklerini anlatan baba Demirtaş, cenaze işlemlerinden 4 gün sonra İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na hastanede sesli görüntü alan güvenlik kamerası ile ilgili evraklara el konulması için suç duyurusunda bulundu ancak iddiasına göre bu yönde herhangi bir işlem yapılmadı.
480 BİN LİRA PARA ALDILAR
Yılmayan baba Demirtaş, sonrasında oğlunun tedavisinin eksik yapıldığı ve doktorların da ihmali olduğunu gerekçesi ile tekrar savcılığa suç duyurusunda bulundu ancak buradan da bir sonuç alamadı. Savcılığın soruşturma izni için Ankara Mesleki Sorumluluk Kurulu’ndan görüş beklediğini yaklaşık 10 aydır da bu görüşün g elmediğini aktaran baba Demirtaş, “Kuruldan bir cevap gelmediği için olayda ihmali olduğunu düşündüğümüz doktorlar hakkında halen olumlu ya da olumsuz bir işlem yapılamadı.
DELİL KARARTMA
“Oğlum öleli neredeyse 10 ay oldu ancak biz hukuki olarak bir arpa boyu yol katedemedik. O dönem Doç. Dr. olan E.Y, ‘Ben size yurtdışından ilaç getirteceğim. Başhekimlikteki Ö.U. da siparişini verecek’ diyerek bizden 480 bin lira para aldı. 480 bin lira verdik, geri de alamadık. Hem paramdan hem de evladımdan oldum. Benim oğlum eceliyle ölmedi, ihmal sonucu resmen cinayete kurban gitti. Delillerin bu süreçte karartıldığını düşünüyorum. Ben 70 yaşındayım, savcılık dosyanın kapanması için benim de ölmemi mi bekliyor?” diye konuştu. (Yeni Asır)