İzmir tarihi konusunda söz sahibi dostlarımın anlatımlarından ve kaleme alınan yazılı eserlerden anladığımız kadarıyla, İzmir’in 19. Yüzyıldaki, son 10-15 yılı ile 20. Yüzyıl başlarındaki ilk 15-20 yılına baktığımızda, sanki bir aydınlanma dönemi gibidir.
Günümüzde İzmir’in köklü eğitim kurumlarının nüvesini teşkil eden okulların çoğunun kuruluşu o yıllara denk düşer. O yılların İzmir’i bir müzik şehridir. Avrupa İzmir’i “Laternalar Şehri” diye tanımlar. İsmail Zühtü Bey ve Veli Efendi gibi İzmirli Türk müzik adamları çağdaş müzik anlamında o dönemin unutulmaz isimleridir.
Bu yazımızda yine o döneme ait çabaların ürünü olan Milli Kütüphane’nin yapılış hikayesinden bahsetmek istiyorum.
O yılların İzmir’inde, Levantenler, Rum, Ermeni ve Musevi cemaatleri büyük kütüphanelere sahipken, Türk ve Müslüman camia ancak birkaç cami ve kıraathanedeki kitaplıklardan faydalanabiliyordu. İzmir’de çağın ihtiyaçlarına uygun genel bir kitaplık kurma konusunda II. Meşrutiyet döneminde ortaya çıkan en önemli girişim İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 1911 yılında Selanik’te toplanan 4. genel kongresinde alınan kararlar neticesinde hemen başlatılan ”Milli Kütüphane” kurma çalışmalarıydı.
İzmir’de de İttihat ve Terakki Cemiyeti İzmir şubesi “heyet-i merkeziye” üyesi ve Hizmet gazetesinin sahibi Kadızade İbrahim Refik Bey çalışmalara başlamıştı. İttihat ve Terakki’nin İzmir “katib-i mes’ulü” (genel sekreteri) olan Talat Bey’e (Muşkara) başvurarak bir kütüphane kurma konusunda Cemiyet’in yardım ve desteğini istedi ve sonunda Talat Bey’in de yardımıyla “Milli Kütüphane ve Teşvik-i Maarif Encümeni” adını taşıyan bir heyet oluşturuldu. Yapılacak olan kütüphaneye destek için piyangolar ve geziler düzenlendi ancak yeterli miktarda yardım toplanamamıştı. Bunun üzerine Talat Bey, İzmir’de çeşitli okullarda matematik öğretmenliği yapan Mehmet Celâl Bey’i çağırarak bu görevi kendisine verdi.
Mehmet Celal Bey ve oluşturduğu heyet “Milli Kütüphane Encümeni” adıyla hemen harekete geçti . Toplanan maddi desteklerle seneliği yüz liraya Salepçioğlu Hacı Ahmet Efendi’nin konağı kiralanarak İzmirlilerin kitap bağışlarıyla Temmuz 1912’de hizmete açıldı.
Günümüzdeki Milli Kütüphane binasının temeli ise 14 Mayıs 1915 tarihinde atıldı. Milli Kütüphane Encümen Reisi Mehmet Celal Bey ve heyeti bu dönemde en büyük desteği dönemin İzmir Valisi Rahmi Bey’den ve İttihat ve Terakkî’nin İzmir Kâtib-i mes’ulü olarak 1913 yılı sonunda İzmir’e gelen Mahmut Celal Bey’den gördü.
Yunan işgali yıllarında neredeyse hiç ilerlemeyen inşaat çalışmaları, İzmir’in 9 Eylül 1922’de gerçekleşen kurtuluşundan sonra yeniden başladı. Millî Kütüphane’nin yönetimine gelen heyet tarafından 1925 yılında İzmir Millî Kütüphane Cemiyeti adıyla yeni bir dernek kuruldu. Derneğin başında yine Mehmet celal Bey vardı. Kütüphanenin masraflarını karşılamak amacıyla kütüphane binasının bitişiğine yapılmakta olan sinema binası inşaatına hız verildi. Sinema binası 1926 yılında Elhamra Sineması adıyla hizmet vermeye başladı. 7 yıl daha geçtikten sonra nihayet 31 Mayıs 1934 tarihinde 14.755 kitapla İzmir Milli Kütüphane Binası hizmete açıldı. Mahmut Celâl Bey, Mehmet Celâl Bey, Faik Bey (Ener), Süleyman Ferit Bey (Eczacıbaşı), Süleyman Bey (Tuser), Cevahirzade Şükrü Bey (Cevahirci), Mahmut Tahir Bey, Küçük Talat Bey (Muşkara), Osmanzade Hamdi Bey (Aksoy), Sezai Bey (Söker), Maksutzade Ethem Bey, Abidin Bey, Dr. Şehrî Bey ve Miralay Selâhattin Bey (Saip) beyler 14 kişilik Milli Kütüphane Mümessil heyetini oluşturdular.
İşte İzmir Milli Kütüphanesi’nin kuruluş hikayesi kısaca bu. Daha ayrıntılı bilgi için İzmir Milli Kütüphane’nin internet sayfası yeterli olacaktır. Ama bu hikaye günümüzde de İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ ve ekibinin başarılı çalışmalarıyla güçlenerek devam ediyor
Hemen bir not ekleyelim, yazımızın başında sözünü ettiğimiz İzmirli müzik adamı Veli Efendi , büyük Türk Şairi Orhan Veli Kanık’ın babası, Milli Kütüphane ‘nin kuruluşunda en çok emeği geçen cemiyet başkanı Mehmet Celal Bey çağdaş Türk Müziği’nin büyük ismi Ahmet Adnan Saygun’un babası ve kütüphane inşaatına büyük destekler sağlayan ve inşaat bittikten sonra da kütüphane mümesilleri arasında adı bulunan Mahmut Celal Bey de 3. Cumhurbaşkanımız Celal Bayar’dır.
Işığın sonsuza dek İzmir’i aydınlatsın Milli Kütüphanemiz.