Türk Bağımsızlık Savaşı’nın “Kızıl Elması” olan İzmir’in; 9 Eylül 1922’de kurtuluşu bağımsız bir Türk devleti kurulması yolunda önemli bir adım olmuştu.
Uzun savaş yıllarının ülke içinde yaratmış olduğu yıkım büyük olmuş, ülke iktisadi açıdan büyük bir darboğazın içine girmişti.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ülke siyasi, sosyal ve iktisadi büyük bir dönüşüme hazırlanıyordu.
İktisadi alandaki dönüşümün temelleri 17 Şubat-4 Mart 1923 arasında İzmir’de toplanan iktisat kongresinde atıldı.
Tarihimize “İzmir İktisat Kongresi” olarak geçen kongrede Türk ekonomisi adına önemli kararlar alındı.
Mustafa Kemal Paşa’nın açılışını yaptığı kongre sürecinde bir de sergi açılması yönünde karar alınmıştı. Kongre açılış konuşmasından sonra sergi alanını ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Paşa, üretici ve zanaatkârları ayrı ayrı tebrik etmişti.
İzmir İktisat Kongresi’nden birkaç yıl sonra, kongrede düzenlenen sergiden de ilham alınarak, İzmir Valisi Kazım (Dirik) Paşa’nın büyük gayretleriyle, 4 Eylül 1927’de İzmir Sanatlar Mektebi’nde 9 Eylül Sergisi düzenlendi. Farklı ülkelerden firmaların katılmasıyla uluslararası bir nitelik kazanan sergi 25 Eylül gününe kadar açık kalmış ve yaklaşık 80 bin kişi tarafından ziyaret edilmişti. 9 Eylül Sergisi, İzmir Enternasyonal Fuarı’na gidişin ilk adımlarındandı.
9 Eylül Sergisi’nin başarısının ardından bir sonraki yıl serginin tekrar düzenlenmesi kararı alınmış; 4 Eylül 1928 tarihinde ikinci kez 9 Eylül Sergisi kapılarını ziyaretçilerine açmıştı. Atatürk, sergi açılışı dolayısıyla İzmir Valisi Kazım Paşa’ya gönderdiği telgrafında şu ifadelere yer vermişti: “İzmir Dokuz Eylül sergisi memleketimizin iktisadiyatının ilerleme ve gelişmesine hizmeti şüphesiz bulunan serginin müteşebbis ve ortaklarını takdir ve tebrik ile muvaffakiyetler temenni ederim.”
***
Geçmiş yıllardaki sergi deneyimleri ile öne çıkan İzmir’de, 9 Eylül 1933’te Dokuz Eylül Panayırı kapılarını ziyaretçilere açmıştı. Cumhuriyet Meydanı’nda, 1932 yılında açılışı yapılan İzmir Gazi Heykeli’nin hemen arkasında, eski yangın yerinde açılan Dokuz Eylül Panayırı, 30 Eylül’e kadar açık kalmıştı.
Bir önceki yıldan hazırlıklarına başlanan ve 26 Ağustos 1934 tarihinde kapılarını ziyaretçilere açan Beynelmilel Dokuz Eylül Panayırı’nın açılışını Başbakan İsmet İnönü yapmıştı. İnönü, açılış konuşmasında “harabeler üstünde ve ancak 12 senelik bir zaman içinde beynelmilel bir eser ortaya koymak vatandaşlar için zevkli bir hadisedir” dedi.
1935 yılında beşincisi düzenlenecek olan Arsılulusal Panayır’ın hazırlıkları, aylar öncesinden başlamış; daha fazla ülke ve yabancı firmanın katılımı için çeşitli afiş ve broşürler hazırlanarak yurt dışına gönderilmişti. Panayırın açılışını 22 Ağustos’ta Ekonomi Bakanı Celal Bayar yapmıştı. Bayar, açılışta ülkenin izlediği iktisadi politikayı ve panayırın önemini ifade eden bir konuşma yaparak, beşincisi düzenlenen panayırın yıldan yıla daha ileri ve olgun nitelik kazandığını; panayırın uluslararası ekonomik bağların doğmasına, gelişmesine ve genişlemesine yardımcı olduğunu vurgulamıştı.
Beşinci Arsılulusal Panayır’ı bir önceki seneye göre çok daha geniş bir alanda düzenlenmiş olmasına rağmen, giderek artan ilgi ve katılan kurum ve firma sayısının her yıl artması ile birlikte çok daha geniş bir alan ihtiyacı ortaya çıkmıştı. İzmir şehir merkezinde harabe şeklinde bulunan yangın yeri dönemin İzmir Belediye Başkanı Behçet Salih (Uz) Bey’in öncülüğünde, büyük bir azim ve çabayla düzenlenecekti. Halkın sağlık, spor, kültür ve eğlence ihtiyaçlarını karşılamak üzere, yeşillik alanları, tiyatroları, müzeleri, meydanları ve göletleriyle, modern bir anlayış altında yaklaşık 360 bin metrekarelik bir alan “Kültürpark” olarak planlanmış ve şehre kazandırılmıştı. Kültürpark, 1936 yılında altıncısı düzenlenen Arsıulusal İzmir Fuarı ile birlikte, sonraki yıllarda düzenlenecek olan fuarlara ev sahipliği yaptı.
İzmir şehrinin merkezinde geniş bir alan içinde gerçekleştirilen fuara yönelik ilgi her yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısı ile birlikte artmıştı. 1937’de 104 yabancı ile 424 yerli firmanın katıldığı 1937 yılı Enternasyonal İzmir Fuarı’na; İngiltere, Sovyet Rusya ile Yunanistan devleti katılım göstermişti. Kültürpark içinde bir hayvanat bahçesi ile Türk Hava Kurumu tarafından inşa edilen “Paraşüt Kulesi” ve Kızılay tarafından düzenlenen “Sıhhat Müzesi”nin açılışları fuar zamanı yapılmıştı. 20 Eylül tarihine kadar açık kalan fuarı 608.561 kişi ziyaret etmişti.
Hikâyesi, İzmir İktisat Kongresi’nde düzenlenen bir sergi ile başlayan İzmir Enternasyonal Fuarı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Türk Devriminin her alanda başlattığı büyük kalkınma hareketinin öncüsü oldu.
***
Bu yıl 92’inci kez “Gençlik: Bugünün Öncüsü” temasıyla 1-10 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek İzmir Enternasyonal Fuarı öncesinde basın toplantısı düzenlendi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Türkiye’nin bu karamsar ikliminde, yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, zamlar, gerçekten büyük hayal kırıklıklarının, öfkelerin yaşandığı günler. İnsanların geleceğe dair umutlarını kaybetmekte olduğu günler. Türkiye’nin her yerindeki vatandaşlarımıza, özellikle gençlerimize umut verelim istiyoruz. Bu fuarın teması gençlik ama hedefi umuttur. Umuda çok ihtiyacımız var. Diliyorum ki bu fuar umutların yeniden yeşermesi için, toprakların bereketi ve aydınlık geleceği için ışık tutar” dedi.
100 yıl önce İzmir İktisat Kongresi ve sonrasındaki sergi ve fuarlarla karanlık günlerin aşılmasında bu kent ülkeye umut olmuştu.
Gençlerin her geçen gün ekonomik nedenlerle umudunu kaybettiği bu günlerde İzmir Enternasyonal Fuarı da en azından birkaç güzel gün yaşamak isteyenler için en güzel fırsat.
Türkiye’nin nüfusu 13 milyonken ulaşım ve konaklama olanakları bugünün yüzde birinden bile daha azken 1937’de 608 bin 561 kişiyi ağırlayan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın hedefi bu rakamın en az 10 katı olmalı.
Umarım İzmir Enternasyonal Fuarı ihtiyaç duyulan umutların yeşertilmesinde 100 yıl öncesinde olduğu gibi bugün de bir başlangıç olabilir.