2019 yerel seçimlerinde CHP yönetimi doğru bir iş yapmıştı.
Bir önceki seçimde hangi ilçenin belediye başkanı o ilde en çok oyunu artırdıysa, o büyükşehirde aday olarak o başkanı koymuştu.
Mansur Yavaş (Beypazarı), Ekrem İmamoğlu (Beylikdüzü), Tunç Soyer (Seferihisar), Muhittin Böcek (Konyaaltı) ve Zeydan Karalar (Seyhan) o şekilde aday olarak belirlendi.
Halkın nabzı tutulduğunda başarı da geliyor.
Tüm bu adaylar kazandı.
Kuşkusuz bunda İYİ Parti ile yapılan seçim işbirliği anlaşmasının da rolü vardı.
İYİP, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Antalya’da aday çıkarmadı.
Ki o zaman İYİP oyu Türkiye genelinde yüzde 10’a yaklaşıyordu.
Şimdi köprülerin altından sular aktı ve başka bir yerdeyiz.
İYİP Lideri Meral Akşener, 26 Ağustos’ta yaptığı basın toplantısında artık CHP ile ittifak yapmayacaklarını ve kendi adaylarını çıkaracaklarını söyledi.
Fakat bundan 24 saat sonra ittifak değil ama işbirliği ifadesini kullandı.
Şöyle dedi; “Yerel seçimde ittifak yok ama bazı yerlerde işbirliği olabilir.”
Bu da kulislerde dolaşan bir iddiayı güçlendirdi.
Neydi o iddia?
Akşener, İstanbul ve Ankara’da CHP adaylarını desteğe karşılık İzmir’i istiyordu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu da 12 Ağustos’ta yaptığı bir açıklamada Yavaş ve İmamoğlu’nun adaylığını peşinen açıklamış, Akşener’in sözde talebi olan İzmir’e değinmemişti.
Akşener’in son açıklamalarına cevaben ise Kılıçdaroğlu şöyle dedi: “Araştırmalar mevcut belediye başkanlarımızın tekrar aday olmaları halinde daha da çok oy alacaklarını gösteriyor.”
Akşener ve İYİP oyları, seçim öncesi yapılan yanlışlarla birlikte büyük olasılıkla 2019’daki düzeyin epey gerisinde.
Kamuoyunda İYİP’in MHP ile ve dolayısıyla AKP ile her an anlaşabileceği kuşkusu da yoğun.
Kurucusu ve 27. Dönem milletvekili olduğu İYİP’den hemen seçim öncesi istifa eden Akşener’in eski başdanışmanı Aytun Çıray, 11 Ağustos’ta “Bana gelen anketleri açıklayacağım, arkadaşlarım bana kızacak ama kimseyi üzmek gibi bir niyetim yok. Şu anda güven bunalımı nedeniyle partinin oyları yüzde 5’ler civarında” açıklamasını yaptı.
İktidara yanaşan ve masadan kalkarak güvenilmez olduğunu ıspatlayan İYİP’in İzmir’de kazanması mümkün değildir.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yeniden aday ve son 4 buçuk yılda yaptığı büyük alt yapı yatırımlarının hayata geçmesi için çabalıyor. Buca ve Narlıdere metrosu onlardan sadece ikisi.
Tunç Soyer, sanata, çevreye ve bilime önem veren çağdaş, geleneksel tarım ve su kaynaklarını koruyan yerli bir başkan olarak iktidarın tüm engellemelerine ve başa gelen deprem sel ve diğer afetlere rağmen başarılı bir yerel yönetim örneği sergiliyor.
Bornova Belediye Başkanlığı’ndan Priştina’nın vefatı sonrası İzmir’e başkan olan Aziz Kocaoğlu gibi onun da ikinci dönemi, yapılan altyapı yatırımlarının somutlaştığı görkemli bir dönem olacaktır.
İzmir’e ruhunu veren kadınlar ve gençler de onu çok seviyor ve destekliyor.
Unutmayın İzmir’de son kararı, Türkiye genelinin aksine kadınlar verir.
Ankara’da hangi pazarlık yapılırsa yapılsın, hangi ittifak modeli tartışılırsa tartışılsın yerel seçimin kaderi yerelde belirlenir ve İzmir’in doğal adayı Soyer’dir.
Genel seçimlerde yapılan dayatmacı hatalar tekrarlanmamalı, Ankara’dan İzmir’e don biçilmemelidir.