CHP İzmir İl Örgütü’nde delege seçimleriyle başlayan süreç bugün Gaziemir Fuar İzmir’de C Hol’de yapılacak kongre ile tamamlanacak. CHP’nin Kurultay öncesi ilk İl Kongresi olması nedeniyle de çok önemli.
Üyeler, mahalle delegelerini, onlar da ilçe yönetimleri ve il yönetimini seçecek delegeleri belirledi. Bugün de İl Başkanı ile İl Yönetimi ve Kurultay delegeleri seçilecek.
Bu süreç derin ekip mücadeleleri ile geçti.
Daha 6 ay önceye kadar birlikte olan ya da en azından ittifak halinde olanlar ayrıştı. Yeni ortaklıklar kuruldu.
Bu süreçlere dahil olan belediye başkanlarının bir bölümü ağır yenilgiye uğrarken bir bölümü de büyük zaferler kazandı.
Bugün İl Başkanlığı için Şenol Aslanoğlu, Şakir Başak ve Aytekin Tunus yarışacak.
Yarışacak dememiz lafın gelişi. Bir yarışın olmasını seçimin çarşaf mı? Yoksa blok mu? olacağı belirleyecek.
Seçim bugün blok listeyle yapılırsa (Büyük bir ihtimalle blok listeyle yapılması bekleniyor) ortada çok da seçim olacak bir durum yok.
Bunu geçmişte CHP Genel Sekreterliği görevinde de bulunan Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın açıklamalarından anladık. Sındır Genel Merkez’in Aslanoğlu’nu işaret ettiğini söyledi.
Yani blok listeyle gidilirse şimdiden Aslanoğlu’na “hayırlı olsun” diyebiliriz.
Ama küçük bir ihtimal de olsa çarşaf liste olursa belki o zaman diğer adayların da kazanma şansından bahsedilebilir.
Yani bugün yapılacak CHP İl Kongresi blok mu çarşaf mı olacak? İşte bütün mesele bu?
Peki CHP İzmir’de aylardır devam eden ve bugün sonuçlanacak süreç nasıl hatırlanacak?
Siyasette de hayatın pek çok alanında olduğu gibi kazananlar, kaybedenler değişir. İsimler, gelir ya da gider. Yıldızı parlayanlar, sönenler olur.
Peki ya fikirler, anlayışlar?
Aylardır devam eden CHP delege seçimleri ve ilçe kongreleri sürecinde “Hangi fikirler öne çıktı, kazandı?” sorusuna verilecek cevap çok daha önemli.
CHP’de her mahallede, her ilçede rekabet vardı. Ama kişiler ve gruplar arasında.
Bu kadar mahalle ve ilçedeki seçimden sonra “Şu fikri savunanlar ya da şu anlayışta olanlar kazandı” denmiyor, denemiyor. Kazanan, kaybeden sınıflaması sadece ve sadece isimler bazında yapılabiliyor.
Ağır ekonomik, sosyal ve toplumsal sorunların yaşandığı bir dönemdeyiz. Sorunlara neden olan iktidarın neredeyse tek alternatif olan CHP de 14 ve 28 Mayıs seçim yenilgisi nedeniyle adeta bunalımda.
İzmir yıllardır CHP’nin oran olarak en çok oy aldığı büyükşehir. Bu kadar önemli bir şehirden Ankara’da yapılacak Kurultay’a hangi fikirler gidecek?
“Toprak işleyenin, su kullananın” gibi çok parlak fikirler ya da “ortanın solu” gibi tarihsel yeni anlayışların çıkmasını zaten bekleyen yok.
Ama en azından “Partinin çevre ile ilgili konuları daha yoğun savunmasını isteyenler kazandı” diyebilir miyiz?
Milletvekilliği, belediye başkanlığı ve meclis üyelerinin belirlenmesinde önseçim isteyenlerin, büyük bir zafer elde ettiğini öne sürebilir miyiz?
Ya da partinin işçiler için, üreticiler için, emekliler için söylemin yanında daha eylemsel bir anlayışla hareket edilmesini savunanların galip geldiğini yazabilir miyiz?
Pek çok alanda ağır sorunların yaşandığı bir ortamda ülkenin ana akım sosyal demokrat partisinde bile fikirlerden çok kişiler konuşuluyorsa,
Güzel günler çok da yakın değil demektir.