Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Evrensel’e verdiği röportaj sebebiyle disiplin cezasına çarptırılan hâkim Ayşe Sarısu Pehlivan’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), gazetemiz Evrensel’e verdiği röportaj gerekçe gösterilerek disiplin cezasına çarptırılan hâkim Ayşe Sarısu Pehlivan’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.
Dönemin Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri, Karşıyaka Hâkimi Ayşe Sarısu Pehlivan, 20 Şubat 2017 tarihinde Evrensel gazetesine bir röportaj vermişti
O dönem anayasa değişikliği gerçekleştirilmiş ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üye sayısı 13’e düşürülmüş ve üyelerinin 6’sının atama yetkisi de Cumhurbaşkanı’na verilmişti. Danıştay, Yargıtay, idari ve adli hakim ve savcılar da HSK üyelerinin belirlenmesinde yetki sahibi değildi. Gazetemiz Evrensel de hâkim Ayşe Sarısu Pehlivan’dan bu durumun yansımaları üzerine görüş almıştı.
Pehlivan röportajında “Bir kanunun nasıl uygulanacağını bile Cumhurbaşkanı söyleyebilir deniliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Partili olan bir Cumhurbaşkanı olacak belki o partinin bir ilçe başkanı bile hâkim ve savcı üzerinde etkili olmaya başlayacak. Şu ana kadar yaşanan hususlar da bundan sonra neleri yaşayabileceğimizi gösteriyor” demişti.
AİHM: İfade özgürlüğü ihlal edildi
Pehlivan verdiği röportaj sonrası disiplin cezasına çarptırılmış ancak bu kararı AİHM’e kadar götürmüştü. AİHM ise oy birliği ile 6 Haziran 2023 günü verdiği kararda Ayşe Sarısu Pehlivan’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.
Mahkeme, Pehlivan’ın, sivil toplumda bir aktör rolünü üstlendiğini belirterek “Başvurucunun söz konusu konulara ilişkin açıklamalarının siyasi sonuçları, Hâkimler Birliği Genel Sekreteri olarak mesleğinin özüne ilişkin bir alanda ifade özgürlüğünü kısıtlamaya tek başına yeterli olamaz” dedi.
Yargının işleyişine dair kamuoyu güveni tehlikede
Mahkeme ayrıca bir hakime karşı disiplin kovuşturması başlatıldığında, yargının işleyişine yönelik kamuoyu güveninin tehlikede olduğunu da hatırlattı.
AİHM kararında Pehlivan’ın bir hakim olarak görevinin doğasında var olan ihtiyat ve itidal görevine saygı göstermesi gerektiğini ancak bir sendikanın genel sekreteri olarak, sivil toplum aktörü olduğunu aktardı ve “Dolayısıyla, başvuranın yargı ve yargı bağımsızlığı üzerinde etkisi olması muhtemel anayasal reformlar hakkında görüş bildirme hakkı ve görevi vardı” ifadelerine yer verdi.
Yüksek düzeyde koruma çağrısı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararında şöyle dedi:
“Mahkeme’ye göre yapılan yorumların tamamı yargının yürütme karşısında bağımsızlığını sorgulamış ve bu bağımsızlığın korunmasının önemini vurgulamıştır. Bu nedenle Mahkeme, bu ifadelerin açıkça kamu yararına olan konulara ilişkin bir tartışmanın parçası olduğu ve yüksek düzeyde koruma çağrısı yaptığı kanaatindedir. Mevcut davada yargı mensupları tarafından yapılan siyasi açıklamalara ilişkin çekinceler ifade edilebilse bile, başvurucunun yukarıda belirtilen hususlara ilişkin açıklamalarının siyasi sonuçları, Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri olarak, başvurucunun ifade özgürlüğünü kısıtlamaya tek başına yeterli olamamaktadır. Bu nedenle Mahkeme, ulusal makamların itiraz edilen tedbiri haklı çıkarmak için yeterli nedenler ileri sürmediği kanaatindedir.” (Gözde TÜZER/ EVRENSEL)